19. yüzyılın sonlarında Güney Afrika'da Sultan Abdülaziz tarafından dinî eğitim vermek üzere Güney Afrika’ya gönderilen Hanefî âlimi Ebubekir Efendi’nin soyundan gelen ve hâlen “Effendi” soyadını taşıyan 15 Güney Afrika vatandaşı, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına kabul edildi.
İslam'ı öğretmek için 1863'te Güney Afrika'ya gönderilen Osmanlı alimi Ebubekir Efendi'nin ölmeden önce devlet adamı Ahmed Cevdet Paşa'ya, "çocuklarına sahip çıkılması" için gönderdiği mektuba 140 yıl sonra karşılık buldu.
Ebubekir Efendi'nin hatırasını yad edebildiğimiz için gururluyuz
Türkiye'nin Pretorya Büyükelçisi Elif Çomoğlu Ülgen, dün Ebubekir Efendi'nin soyundan gelenlere vatandaşlık verilmeye başlandığını Twitter'dan şu ifadelerle duyurdu:
“Bugün, Osmanlı Sultanı Abdülaziz’in 1863 yılında Capetown’da görevlendirdiği ve hayatının sonuna kadar orada yaşayan din alimi Ebubekir Efendi’nin soyundan gelen ve halen “Effendi” soyadını taşıyan soydaşlarımızla bağımızı resmen yeniden kurduk.
Ebubekir Efendi soyundan gelen ve büyükelçiliğimiz aracılığıyla iletilen vatandaşlık başvuruları olumlu sonuçlanan 15 Güney Afrika vatandaşı, Cumhurbaşkanımızın 20 Ağustos 2020 tarihli kararı uyarınca TC vatandaşlığına kabul edildiler.
Bugün, ilk grup soydaşımız, büyükelçiliğimize gelerek kendilerine tevdi edilmek üzere TC kimlik kartı ve pasaport başvurusunda bulundular.
100 yıldan fazla süren bu ayrılığın telâfisine şahitlik ettiğimiz ve ülkemizle Güney Afrika Müslümanları arasındaki güçlü bağın köklerini kuran Ebubekir Efendi’nin hatırasını lâyıkıyla yad edebildiğimiz için gururluyuz, mutluyuz. Hayırlı olsun!”
İslamı öğretmek ve ihtilafları çözmek amacıyla gönderildi
Cape Town Üniversitesi Afrika Çalışmaları Araştırma Görevlisi ve aynı zamanda "Güney Afrika'da Osmanlı İzleri" kitabının yazarı Dr. Halim Gençoğlu, Ebubekir Efendi'nin bir müderris ve dört mezhep müftüsü olduğunu hatırlattı. Gençoğlu, onun bu ülkeye gönderilme amacının ihtilafları çözmek ve İslam'ı öğretmek olduğunu vurguladı.
Gençoğlu, Ebubekir Efendi'nin kendi notlarında bu ihtilaflara işaret ettiğini, halen Müslümanların yaşadığı bazı sokaklarda yan yana 2-3 caminin bulunmasının bu ihtilafların bir göstergesi olduğunu belirterek Osmanlı aliminin eğitim yoluyla buradaki sorunları aşmaya çalıştığını kaydetti.
Ebubekir Efendi'nin İslam'ı yerel Afrikans diliyle öğreterek bir ilke imza attığını ve Afrikans dilini Arap harfleriyle yazarak da iyi bir dil bilimci olduğunu ispatladığını aktaran Gençoğlu, kurduğu okullar ve yazdıklarıyla Ebubekir Efendi'nin ülke Müslümanlarına bir ışık olduğunu dile getirdi.
Ebubekir Efendi kimdir?
Ebubekir Efendi ölmeden önce Cevdet Paşa'ya mektup gönderdi
Gençoğlu, "Ebubekir Efendi ölmeden 5 ay önce Ahmed Cevdet Paşa'ya mektup yazıyor ve eğer ölürse evlatlarının eğitim almaları için İstanbul'dan bir adam gönderilerek aldırılmasını istiyor." dedi.
Bu mektuba cevap alınamasa da aile üyelerinin Türkiye'ye dönme isteğinin hiç bitmediğini kaydeden Gençoğlu, Güney Afrika'daki apartheid (ırkçı ayrım) yönetimi sebebiyle beyaz olan ailenin, Müslüman olduğu için siyah kabul edildiğini ve sürekli ayrımcılığa maruz kaldığını ifade etti.
Gençoğlu, 1940'larda İsmet İnönü'yle görüşen ardından Adnan Menderes döneminde Türkiye'ye gelen aile üyelerinin, Ebubekir Efendi bugün Irak topraklarında kalan eski Osmanlı vilayeti Şehrizor'da doğduğu için vatandaşlık alamadığını anlattı.
Otobüsle Güney Afrika'dan Türkiye'ye yola çıktılar
Gençoğlu, 1952'de bir otobüs satın alarak Türkiye'ye yola koyulan ailenin, rejim müsaade etmediği için Güney Afrika sınırını geçemediğini aktararak, zamanla çocukların oyuncağına dönüşen bu otobüsün aile büyüklerinin hafızasında önemli bir yere sahip olduğunu aktardı.
Ebubekir Efendi'nin torunlarından Güven Atala ise yaşadığı sevinci, "Hepimiz çok heyecanlıyız. Yıllardır kurduğumuz hayal gerçek oldu." cümleleriyle aktardı.
Kendisi ve ailesinin Türkiye ile olan bağlarını keşfetmek için sürekli çabaladığını vurgulayan Atala, halen 15 kişinin vatandaşlık onayı aldığını, aile üyelerinin, eş ve çocuklarının da vatandaş olmak için başvuru yapacağını belirtti.
Atala, "Sürecin bu aşamaya gelmesine destekte bulunan herkese ailem adına teşekkür ediyorum. Hepimiz gerçekten çok mutluyuz. " diye konuştu.
Güney Afrika‘da ilk Osmanlı: Ebubekir Efendi
Güney Afrika‘nın ilk Müslüman doktoru bir Osmanlı torunu
Güney Afrika’da kalan son Osmanlılar
Anadolu’dan Güney Afrika’ya uzanan ilim köprüsü: Ebubekir Efendi
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(1)Dr.gerçekbilgi - Değerli Kardeşlerim,
İmamı Azam Hazretlerin de İmamı Şafii Hz. den de diğer mezhep imamlarından da Allah razı olsun. Rabbim eserlerinden ve yollarından rızası dairesinde ayırmasın. Ebubekir Efendi Şafii mezhebine mensub bir alimimizdi ve orada çok büyük hizmetler etti. Bu Osmanlının derinliğine ve kapsayıcılığına da işarettir zaten. Madem vurgu yapıyorsunuz iyice araştırın lütfen. Benim Hanefi mezhebi müntesibi olmam herkesin Hanefi olmasını gerektirmez değil mi? İyice tahkik etmeden bu hususa vurgu yapmamak lazım. Hatta hiç mezhebine işaret edilmese daha güzel olurdu. Selam dua
Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.