İsrail’in Batı Şeria’yı ilhak etme planı ile ilgili Millî Gazete’nin sorularını yanıtlayan Filistin Ankara Büyükelçisi Dr. Faed Mustafa, “Ne olursa olsun biz Filistinliler olarak topraklarımızdayız ve mücadele etmeye devam edeceğiz. Haklarımızdan hiçbir şekilde vazgeçmeyeceğiz” dedi.
ABD’nin desteğini arkasına alarak gözünü Batı Şeria’ya diken Siyonist İsrail hükümeti, bölgeyi ilhak etmek için girişimlerini sürdürmeye devam ederken Milli Gazete olarak bölgenin bu en sıcak gündemini Filistin’in Ankara Büyükelçisi Dr. Faed Mustafa ile konuştuk. Konu ile ilgili gazetemize özel açıklamalarda bulunan Büyükelçi Mustafa, bölgedeki son gelişmeleri ve dünyayı etkisi altına alan Covid-19 pandemesinin Filistin’e olan yansımaları ile ilgili de sorularımızı yanıtladı.
İLHAK TÜM DENGELERİ DEĞİŞTİRECEK
Batı Şeria’nın ilhakını öngören plan ile ilgili harekete geçilirse Filistin Devleti’nin tutumu ne olacak?
Planın gerçekleştirilmesi tüm dengeleri değiştirecektir ve İsrail’e olan tutumumuzu da değiştirecektir. Bu da İsrail ile çok farklı bir düzeye giren ilişkilerimizin eskisi gibi olmayacağı anlamına geliyor. Böyle bir planın İsrail hükümet programına girmesi ile beraber Filistin Devleti, İsrail ile olan tüm ilişkilerinden feragat etti. Çünkü İsrail’in kendisinin saygı duymadığı anlaşmalara bizim de riayet etmemiz beklenemez. Bu anlamda Filistin Devleti hemen harekete geçerek İsrail ile olan tüm siyasi, mali ve güvenlik alanındaki ilişkileri kesti.
PLANA TEK DESTEK VEREN ABD
İsrail’in ilhak planı bölgede ve dünyada nasıl karşılandı?
İsrail’in bu planı Filistin, Arap ülkeleri, İslam coğrafyası ve hatta tüm dünya tarafından tepki ile karşılanmıştır. Sadece ABD bu plana destek veriyor. Çünkü ABD tamamen İsrail’in yanında yer alıyor ve mazlumların karşısında yer alıyor.
İSRAİL ORMAN KANUNU MANTIĞI İLE HAREKET EDİYOR
İsrail kimseye saygı göstermiyor ve kanun üstü bir konumda olduğunu düşünüyor. Güçlü olan güçsüze hükmedecektir gibi bir orman kanunu mantığı ile hareket ediyor ve bugüne kadar yaptıkları nedeniyle herhangi bir yaptırıma da uğramadığı için hareketlerini sürdürüyor.
TÜRKİYE’YE ÇOK MÜTEŞEKKİRİZ
Türkiye plana en sert tepki gösteren ülkelerin başında yer alıyor. Türkiye’nin bu tavrını Filistin tarafı nasıl değerlendiriyor?
Biz Türkiye’nin duruşu ile ilgili çok müteşekkiriz ve takdir ile karşılıyoruz. Türkiye her fırsatta bu planları reddettiğini, Yüzyılın Anlaşması’na karşı çıktıklarını, bu planın ölü doğduğunu ve bunun barış değil savaş planı olduğunu dile getirmişti. Türkiye’deki dost ve kardeşlerimiz ile olan bu koordinasyonumuz devam edecektir.
İSRAİL, ABD DESTEĞİNE ÇOK GÜVENİYOR
Plana karşı uluslararası kamuoyundan da tepkiler geliyor. Sizce bu tepkiler ilhakın uygulanmasını engelleyebilir mi?
Bugüne kadar İsrail yaptığı hareketlerde başta Avrupa olmak üzere dünyanın tepkisini dikkate almadı. İsrail için önemli olan ABD’nin desteği. Çünkü ABD, İsrail’in uluslararası kamuoyunda hesap vermesini engelliyor. Fakat tüm bunlara rağmen Avrupa ülkelerinin tepkilerini önemli görüyoruz ve bu ülkelerin ellerinde halen daha baskı unsurları olduğunu düşünüyoruz. Eğer bunu doğru bir şekilde kullanırlarsa bu durumu değiştirecektir. İsrail’in birinci ticaret ortağı Avrupa ülkeleridir ve eğer Avrupa İsrail’e karşı bir tavır içine girerse İsrail’in tutumu değişir.
AVRUPA İSRAİL KONUSUNDA ÇELİŞKİLİ DAVRANIŞLAR DA SERGİLİYOR
Avrupa’da da çelişkili bir durum görüyoruz. Geçtiğimiz gün Avrupa Parlamentosu’nda İsrail ile Avrupa arasında açık hava antlaşması gerçekleşti. Bunu bir ödül olarak görüyoruz. Buradan şunu sormak istiyorum; ‘İsrail ne yaptı da böyle bir ödülü hak etti?’
İSLAM COĞRAFYASINDAKİ PARÇALANMIŞLIK İSRAİL’İN ELİNİ GÜÇLENDİRİYOR
İsrail istihbarat raporlarında, “İlhak için en iyi zaman” ifadesi yer alıyor. Raporda yer alan ‘zaman’ ile ne ifade ediliyor?
Bunun birkaç anlamı var. Bunun başında gelen neden İslam coğrafyasında parçalanmışlık ve zayıflık. Bir diğer neden ise ülkeler şu an Covid-19 pandemisi ile mücadele ediyor. Bu nedenle ülkeler başka konular ile ilgilenmiyor. Üçüncü neden ise Amerikan yönetiminin başında Trump olması. Çünkü Trump, işgal devletine sınırsız bir destek veriyor. Bu yıl sonu Amerika’da bir seçim olacak ve İsrail bu seçimde tekrar Trump’ın yönetime gelmesini garanti edemiyor. Bu nedenle bu süreyi fırsat olarak görüyorlar.
FİLİSTİNLİLER OLARAK TOPRAKLARIMIZ İÇİN MÜCADELE VERMEYE DEVAM EDECEĞİZ
Fakat ne olursa olsun biz Filistinliler olarak topraklarımızdayız ve mücadele etmeye devam edeceğiz. Haklarımızdan hiçbir şekilde vazgeçmeyeceğiz.
İSLAM BİRLİĞİ’NİN GERÇEKLEŞMESİ ÜMİDİMİZDİR
Bu konu ile ilgili son olarak sizce bu plan başta İslam ülkeleri özelde de Filistin’de bir siyasi birliğin sağlanmasına neden olabilir mi?
Bizim ümidimiz de budur. İslam Birliği’nin gerçekleşmesi. Çünkü İslam ümmeti birleşmedikçe düşmanlarımız oyunlarını planlarını gerçekleştirmeye devam edeceklerdir. Biz Filistinliler olarak bütün partilerimiz, bütün görüşlerimiz tek vücut olarak bu Yüzyılın Anlaşması ve ilhak planına karşıyız. Bölge ülkeleri de bu konuda aynı tavır içinde.
VAKA SAYILARINI EN AZ SEVİYEDE TUTMAYI BAŞARDIK
Tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 pandemisinin Filistin’e yansımalarını da öğrenebilir miyiz?
Filistin’de dünyanın bir parçası olarak bu salgından etkilenmiştir. Temennimiz halkımız için Türkiye’deki dost ve kardeşlerimiz için ümmetimiz için ve bütün insanlık için bu virüsten hepimizi Allah korusun ve bütün hastalarımıza acil şifalar versin. Türkiye gibi biz de Filistin’de çok erken davrandık bu virüsün yayılmasını engellemek için. Çok şükür başarılı da olduk. Bütün zorluklara ve ihtiyaç eksikliklerine rağmen vaka sayısını en az seviyede tutmayı başardık.
BİZ HEM İŞGAL VİRÜSÜ HEM DE COVİD-19 VİRÜSÜ İLE MÜCADELE EDİYORUZ
Biz iki virüs ile mücadele ediyoruz. Birincisi İsrail işgalinin virüsü, ikincisi Covid-19 virüsü. Bunun da yansımaları oldu özellikle ekonomi konusunda. Devlet memurları maaşlarını alamadı. Maddi bir zorluk çekiyoruz ama tabi ki bu hem işgal hem de Covid-19 virüsünden kaynaklanıyor.
TÜRKİYE’YE YARDIMLARI İÇİN ÇOK TEŞEKKÜR EDİYORUZ
Türkiye bölgede birçok ülkeye yaptığı gibi Filistin’e de Covid-19 ile mücadele kapsamında yardımlar gönderdi. Gönderilen bu yardımlar salgınla olan mücadelenize nasıl yansıdı?
Öncelikle Türkiye’ye teşekkür ediyoruz. Bize havayolu ile yaklaşık 15 tonluk bir yardım gönderildi. Bunun içerisinde tabi eldivenler, maskeler, test kitleri, tulumlar ve çeşitli araç gereçler bulunuyordu. Sağlık Bakanlığı’mız bunları teslim aldıktan sonra Gazze ve Batı Şeria’ya eşit bir şekilde yardımları dağıtıldı ve malzemeler sağlık hizmetlerinde kullanılmaya başlandı.
TÜRKİYE’DE GÖREV YAPIYOR OLMAKTAN ÇOK MUTLUYUM
Sayın Büyükelçi, son olarak Türkiye halkına bizim aracılığımız ile ne mesaj vermek istersiniz?
Filistin Devleti’nin dost ve kardeş ülkesi olan Türkiye’de büyükelçilik yaptığım için çok mutluluk duyuyorum. Filistin Devleti ile Türkiye Cumhuriyeti ve iki ülkenin halkları arasında olan ilişkilerin daha da gelişmesi çalıştığımız ve çalışacağımız için onur duyuyorum ve mutluyum.
TÜRKİYE’NİN FİLİSTİN’E OLAN SEVGİSİ BİZE ÇOK GÜZEL YANSIYOR
Filistinliler olarak biz Türkiye’de Filistin’e, Kudüs’e, Mescid-i Aksa’ya ve Filistin halkına olan sevgiyi ve saygıyı çok güzel hissediyor ve ayrıca Türkiye Cumhuriyeti’nin yanımızda olan duruşunu cesur bir şekilde görüyoruz. En başında tabi Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan. Tabi bu güzel duygular halkımıza çok güzel bir şekilde yansıyor.
FİLİSTİN HALKININ DESTEĞİNİZE İHTİYACI VAR
Halkımız çok güzel bir mesaj alıyor. Savaşında ve mücadelesinde yalnız olmadığını, karşısında olan ve Filistin halkını tamamen silmek isteyen düşmanına karşı mücadelesinde Türkiye’deki dostlarından gelen destek ile güç kazanıyor. Bu nedenle sizin aracılığınız ile Türk halkına, STK’larına, siyasi partilerine verdikleri desteklerini devam ettirmeleri çağrısında bulunuyoruz. Çünkü Filistin en riskli dönemden geçiyor ve mazlum Filistin halkının desteğinize ihtiyacı var.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(1)aylin - 1967 ye kadar neredeydiniz o zamanlar filistin devletini hic kurmaya kalkmadiniz topraklarin bir kismi urdunun diger kismi misirindi her iki bolge arap idaresi altindaydi 1967 den sonrami akliniz basiniza geldi
Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.