Milli Görüş Hareketi’nin en önemli isimlerinden, en önemli çınarlarından hareketin kıymetli değerlerinden Şevket Kazan, önceki gün geniş bir katılımla ebediyete uğurlandı. Hak yolunda adanmış bir ömrün cenazesinde, ‘Şevket Ağabey’ diyenler ile yol arkadaşları Asiltürk ve Kutan da saf tuttu.
Milli Görüş Hareketi’nin çınarlarından, hareketin ilk gününden bu güne önemli aşamalarında görev almış, hitabetiyle kitleleri coşturan, hukukçu kimliğiyle adaleti savunan eski Adalet Bakanı Şevket Kazan’ın ebediyete irtihal etti. Hak yolunda adanmış 87 yıllık ömründe zor zamanların sadıklarından, zor günlerin destekçilerinden olan Kazan, bir ömrü, bir hayatı Milli Görüş’e adadı. Hocası Erbakan’ın yolunda hiç mi hiç duraksamadan ilerleyen Kazan, son nefesini de tıpkı hocası gibi bir Saadet Partisi üyesi olarak verdi.
BABASININ NASİHATİNİ TUTTU, MSP’Yİ BEKLEDİ
Gençlik yıllarında ülkenin yaşadığı zorlu siyasi iklimin yanı sıra siyasette yer alacak bir hareketin olmaması üzerine babasının ‘Sakın siyasete atılmayın’ ikazına rağmen Milli Görüş kadrolarında saf tutan Şevket Kazan, babasının nasihatini ise yıllar sonra şu cümlelerle yorumlamıştı: “Tabii biz o zaman onun manasını anlıyorduk. Çünkü içinde İslami manada siyaset yapılacak bir siyasi kadro yoktu. Milli Selamet Partisi’nden Kocaeli milletvekili adayı olmamı istediler. Ben de kabul ettim, beraber çalışmalara başladık.” Kazan, babasının bu güzel nasihatini tutmuş, Milli Görüş’ün en aktif en dinamik kadrolarını oluşturmasında yer almış, büyük başarılara imza atmıştı.
HOCASININ YANINDAN HİÇ AYRILMADI
2011 yılında Milli Görüş Hareketi Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın vefatından sonra milyonlarla beraber gözyaşlarına hakim olamayan Kazan, bir yıl sonraki değerlendirmesinde Hocası için, “Ayrıldığımız günden bu yana onsuzluğa alışamadım” ifadelerini kullanmıştı. Hocasının vefatının üzerinden 9 yıl sonra Kazan da vefat tarihleri birbirine yakın bir dönemde rahmet-i Rahman’a kavuştu. Hocasına duyduğu özlem, sevgiyi her daim her platformda dile getiren Kazan, 1973 yılında Erbakan ile başladığı yolculuk boyunca hep sadıklardan, hep şahitlerden oldu. Hocasından hiç mi hiç ayrılmayarak, aldığı tüm kararların arkasında durdu, hiçbir rüzgâra hiçbir başka pencereye ve yola yönelmedi.
YENİDEN BÜYÜK TÜRKİYE’NİN SAVUNUCUSUYDU
Yola çıktığından beri yoldaki işaretleri bilen, işaretlere riayet eden, Kazan’ın en büyük özelliği ise gönül insanı olmasıydı. Parti teşkilatlarındaki herkesle sıcak muhabbetler kuran, onların dertleriyle dertlenen Kazan’ın da en büyük ideali elbette ki; ‘Yaşanabilir Bir Türkiye, Yeniden Büyük Türkiye ve Yeni Bir Dünya’ydı. Bu cümleleri sadece bir siyasi argüman olsun diye söylenmediğini bilen, o idealler için adeta bir hayatı yaşayan Kazan, iyi bir din bilgini, iyi bir hukukçu, iyi bir mümindi.
CENAZENİN SİYASİ MESAJI
Her bir ölümün elbette ki çevresindeki insanlar için bir mesajı olduğu aşikâr. Vefat eden eğer ülkesine, devletine, milletine hizmet etmiş, yüce gönüllü bir devlet ve millet adamıysa bu gidişin mesajı ise daha kapsamlı ve daha değerli görülüyor. Kazan’ın önceki gün Hacı Bayram-ı Veli Camii’nde düzenlenen törene katılanlara dikkat edilince Kazan Ağabey’in gönüllere ne kadar çok dokunduğu da anlaşılıyor.
Başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere TBMM Başkanı Mustafa Şentop, eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, eski başbakanlardan Ahmet Davutoğlu’nun yanı sıra diğer siyasi partilerin genel başkanları ve temsilcileri de cenazede saf tutarak, Kazan’a olan son görevlerini yerine getirmesi önemli bulunuyor. Vefatıyla dahi bütün yol arkadaşlarını buluşturan Kazan, ömrü hayatında da her zaman ülke ve millet menfaatine birlik ve beraberlik için Milli Görüş adına büyük çabalar sarf etmişti. Her ne kadar kırgınlıklar ve benzeri bazı durumlar olsa da ülkenin hassas olduğu bir dönemde, toplumsal gerginliklerin başkaları tarafından körüklendiği bir zaman diliminde siyasilerin aynı safta buluşması en azından ülke adına ümit ve umut verici bir tabloyu da ortaya koydu.
HAKKIMIZ HELAL OLSUN
Şevket Kazan’ın cenaze namazını Diyanet İşleri eski Başkanı Lütfi Doğan kıldırdı. Doğan, cenazede yaptığı konuşmada, Şevket Kazan ile tanışıklığının 1965 yılında başladığını belirterek, merhum için, “Uzun yıllar birlikte devam etmiştir. Allah sizden de, kendisinden de razı olsun. Dürüst, adil, fetva sahibi, bilgi sahibi, hukukçu” ifadelerini kullandı. Bir ülke mozaiği gibi farklı renkleri ve farklı düşünceleri barındıran siyasi kimliklerin bir aradayken cenaze namazı öncesi Kazan için ‘Hakkınızı helal ediyor musunuz?’ sorusuna herkesin, hep bir ağızdan ve içtenlikle üç kere ‘helal olsun’ demesi de kardeşlik hukukunun, birliktelik ruhunun ne kadar önemli, ne kadar değerli olduğunu da gözler önüne serdi.
CENAZE NAMAZINDAKİ GENÇLER
Belki ekranları başında cenaze namazını seyredenler siyasilerin bir arada olmasına odaklanmışken, aslında ekranların dışında yüzlerce partili gencin olması da Milli Görüş Hareketi açısından kıymetliydi. Hayatı teşkilatlara rol model olan Kazan’ın hem MGV, hem AGD, hem IGMG hem de diğer Milli Görüşçü oluşumlar için ne denli etkili bir isim olduğunu da göstermesi açısından değerliydi. Sürekli gençleri eğiten, hem teşkilat silsilesinde hem de hayatıyla rol model olan Kazan, Erbakan Hoca’yla ilgili bir soruya verdiği cevap, gençlere birliktelik ruhunu şu cümlelerle aşılamaya yetiyordu. Kazan, Erbakan için, “Başka bir özelliği de hiçbir zaman ‘ben’ demezdi. ‘Bu işi ben yaptım, benim eserim’ demezdi. Mitinglerde, meydanlarda, ‘Siz Selametçiler yaptınız, siz Refahçılar yaptınız, Milli Selamet Partisi yaptı, Refah Partisi yaptı’ derdi. Halbuki yapan kendisi” ifadelerini kullanmış, gençlere de ‘Bizim teşkilatlarda herkes kardeşi için yaşar’ düsturunu da miras bırakmıştı.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.