Türkiye Cumhuriyeti 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Karar gazetesi yazarlarından Ahmet Taşgetiren, Elif Çakır ve Yıldıray Oğur'un sorularını yanıtladı.
Uzun zamandan sonra ilk röportajını veren Gül, gündemdeki konularla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulunurken 'Gezi Olayları'na dair değerlendirmeleri dikkat çekti.
Gazeteci Elif Çakır'ın "Garantici olduğunuz, riske girmediğiniz eleştirilerine cevap verdiniz. Ama sizin hakkınızda şöyle bir eleştiri de var. Sizin bugünkü duruma gelirken sessiz kaldığınız düşünülüyor, bu yüzden hem laik kesimde hem de muhafazakâr kesimde size kızgın olanlar var" sorusuna cevap veren Gül şu ifadeleri kullandı:
"Nerede sessiz kaldım. Mesela en büyük olaylar Gezi olaylarıydı değil mi? Bana o zaman ilk sorulan soruya verdiğim cevap şuydu: “Bununla büyük bir gurur duyuyorum” dedim. Şaşırdı herkes. Çünkü “Türkiye'nin problemlerinin mahiyetini değiştirmişiz. Eskiden insanlar insan hakları için sokağa çıkardı. Faili meçhuller dursun diye çıkardı. Yolsuzluk dursun diye sokağa çıkardı. Şimdi insanlar ağacı kestirmem diye sokağa çıkmış, çevre duyarlılığı için sokağa çıkmış. Türkiye'nin problemlerini İngiltere'nin, ABD'nin problemleri haline çevirmişiz” dedim. Daha sonra bu toplumsal olay iyi yönetilemeyince terör örgütlerine büyük bir fırsat çıktı ve bildiğimiz vahim olaylar, vandallıklar cereyan eti. Açık söyleyeyim; benim birçok tavrım anlaşılmamış olabilir. Kendi camiamız da anlamamış olabilir. Ondan sonra daha ileri aşamalarda “demokrasi sadece seçim değildir” dedim. Bana o zaman bizim camiadan bazıları milli irade dersi vermeye kalktı. Milli idarenin ne olduğunu anlattım. Demokrasi sadece seçim değildir, seçimin ötesi vardır dedim. Halbuki ben şimdi bunları söylerken bu kadar tatsız politik ortamın içinde bunları tekrar konuşmak istemiyorum. O zamanlar tutuklu yargılamalarla ilgili yaptığım açıklamalara da bakın. Bireysel başvuru hakkı nasıl çıktı zannediyorsunuz, Haşim Bey’e gidin sorun."
"MUHAFAZAKÂRLAR ULUSALCILAŞIYOR"
AKP'nin Avrasyacı gruplarla son dönemde yakın ilişkiler kurmasına dair Karar gazetesi yazarı Yıldıray Oğur'un "Eskiden bu komplo teorilerini ulusalcılar dillendirirdi, şimdi muhafazakârlar dillendiriyor" şeklindeki soruna yanıt veren Gül, muhafazakâr çevrelerin ulusalcılaştığını ifade etti.
Yıldıray Oğur'un muhafazakârların ulusalcılaşmasına ilişkin sorusuna cevap veren Gül, "Evet öyle, aslında muhafazakârlar ulusalcılaşıyorlar" diye ifade etti.
"DEVLET ADAMLARI RİSK DEĞİL, SORUMLULUK ALMALI"
Ayrıca Yıldıray Oğur Gül ile yapılan röportajda "Muhakkak duymuşsunuzdur. Sizin çok garantici olduğunuz, riske girmediğiniz, her şey hazır olsun öyle gelirim diyen bir yaklaşımınız olduğu söylendi. Pek çok şeyi arka planda yaptığınızı anlattınız. Ama toplumda da böyle yaygın bir algı var, ne dersiniz?" şeklindeki soruyu da yönetti.
Gül kendisine sorulan 'siyasette garantici davranıyor' şeklindeki soruya yanıt verirken "devlet adamı risk almaz sorumluluk alır" ifadelerini kullanarak yöneltilen soruya şu şekilde cevap verdi:
"Doğru, öyle derler. Ben toplum meselelerinde toplumunun sorumluluğunu taşıyan siyasetçilerin, devlet adamlarının risk almasını çok yanlış görürüm. Onlar risk değil, sorumluluk almalılar. Bir tüccar olsa tabii ki çok kazanmak için riskli işlere girebilir. Ama risk alıyorum diye Devlet adamı olarak aldığınız kararların sonunda binlerce kadın dul, yüzbinlerce çocuk yetim kalıyorsa, milli çıkarlarınızla ilgili bir sürü gelişmeler yaşanıyorsa, içeride de bir kısım insan kar ediyor, bir kısım insan da zarar ediyorsa, bu benim devlet anlayışıma uygun değil doğrusu. Ben siyasetçi ve devlet adamının riskten ziyade sorumluluk duygusunu çok derin taşıması gerektiğine inanırım. Savaşta ölecek çocuğun kendi ailesinden bir çocukmuş gibi sorumluğunu hissetmesi gerekir. Aldığı ekonomik kararların sonuçlarını kendi ailesinin düşeceği büyük ekonomik sıkıntı gibi düşünmesi gerekir. Toplumla ilgili meselelerde muhakkak enine boyuna ölçüp biçmek tabii ki son kararı verdikten sonra da cesur olarak davranmak gerekir. Ama bunları yapmadan risk almak benim tarzım değil."
"MISIR İLE İLİŞKİLER DÜZELTİLMELİ"
Karar gazetesi yazarı Ahmet Taşgetiren'in ise "Suriye ve Irak’ta olup bitene müdahale edemeyen bir İslam dünyası var. Türkiye’nin de Mısır’la, Suudi Arabistan’la sorunları var. Türkiye bu ülkelerle ilişkilerini düzeltebilir mi? Nereden başlanmalı?" sorusuna cevap veren Gül, Mısır ile bozulan ilişkilerin düzeltilmesi için bir yol bulunması gerektiğini söyledi.
Ahmet Taşgetiren'in Ortadoğu ülkeleriyle Türkiye'ye arasında son dönemde yaşanan diplomatik problemlere ilişkin sorusuna dikkat çeken cevap veren 11. Cumhurbaşkanı Gül, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Ülkelerin hükümetleri ve hatta rejimleri değişebilir. Uzun vadeli çıkarlar açısından halklar ve devletlerle ilişkileri büyük düşmanlıklara çevirmemek gerekir. Maalesef, bugün itibarıyla çok hüzün verici ve talihsiz durumlarla karşı karşıyayız. Bu sorunlar bölge ülkelerinin yönetimlerinin uyguladıkları basiretsiz politikaların sonuçları. Ülke yönetimi büyük bir sorumluluk ve bu sorumluluk duygusu içerisinde hareket edilmeyince sonunda gelinen manzara maalesef vahim oluyor. Mısır, Arap ve İslam dünyasının en önemli ülkelerinden birisidir. Son yıllara kadar bütün Arap ülkelerinin liderlerinin tahsil yapmak için gittiği yer Kahire'ydi. Bizim açımızdan baktığınızda da Akdeniz'i bir elmaya benzetirseniz ki, iki yarısı gibidir Türkiye ve Mısır. Dolayısıyla Türk-Mısır ilişkileri günlük meselelerin çok ötesinde dikkatle ele alınmak durumundadır, her iki ulusun çıkarları açısından çok önemli bir konuma sahiptir. Ama maalesef bugünkü durum da malûm. Ümit ederim ki nihayetinde aklı selim ile ilişkileri olması gerektiği yere taşıyacak bir yol bulunur.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.