Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı İsmail Hakkı Akkiraz, yılın ikinci altı ayı için yapılacak zam artışlarına yönelik değerlendirmelerde bulundu. Saadet Partisi olarak, ilan edilen bu maaş artışlarını yeterli bulmadıklarının altını çizen Akkiraz, “Bir ülkede ücretler, yoksulluk sınırı artı refah payı esas alınarak belirlenmiyor ise, o ülkede refahtan ve adaletten söz edilemez. İktidar çalışana cimri, faizciye ve rantçıya bonkör davranırsa, bu iktidar kerim iktidar olma özelliğini kaybeder.” dedi. Emekli ve işçi maaşına yapılacak zam artışıyla ilgili partisinin somut çözüm önerilerini anlatan Akkiraz, söz konusu durumla ilgili olarak atılması gereken adımları kamuoyuna aktardı.
Avrupa’nın göbeğinde Sırplar tarafından yapılan Srebrenitsa Katliamı’nda 8 bin 372 Boşnak sivilin hunharca katledildiğini hatırlatan Akkiraz, Srebrenitsa Soykırımı’nın üzerinden 24 yıl geçmesine rağmen hâlâ kanayan bir yara olmaya devam ettiğini kaydetti.
MAAŞ ARTIŞLARI YETERLİ DEĞİL
Yılın ikinci altı ayı için yapılacak zam artışlarına değinen Akkiraz, “İktidar, SSK ve BAĞ-KUR emeklileri için yüzde 5,01, memur ve emeklileri için de yüzde 6,01 oranında bir artış yapacağını ilan etmiştir. Saadet Partisi olarak ilan edilen bu maaş artışlarını yeterli bulmuyoruz. Yapılan bu artış, çalışanın alın terinin karşılığı olabilecek bir artış olmamıştır. Türkiye’de ve dünyada ücretlerin belirlenmesinde, açlık sınırı endeksi ile yoksulluk sınırı endeksi dikkate alınmaktadır. Türkiye’de, açlık sınırı 4 kişilik bir aile için yaklaşık 2200 TL civarındadır. Yoksulluk sınırı 4 kişilik bir aile için 6800 TL civarındadır. Bir ülkede ücretler, yoksulluk sınırı artı refah payı esas alınarak belirlenmiyor ise, o ülkede refahtan ve adaletten söz edilemez. İktidar çalışana cimri, faizciye ve rantçıya bonkör davranırsa, bu iktidar kerim iktidar olma özelliğini kaybeder.” diye konuştu.
ÇALIŞAN, MİLLİ GELİRDEN HAK ETTİĞİ PAYI ALMALI
Akkiraz, çalışanların milli gelirden hak ettiği payı alamadığının altını çizerek, şöyle devam etti:
“Çünkü iktidar, yapılan israfın, hesapsız borçlanmaların faiz yükünü çalışanların sırtına yüklemeyi alışkanlık haline getirmiştir. Toplu sözleşmelerde öngörülen artışlara ek olarak ödenecek enflasyon artı refah payından kurtulmak için rakamları baskı altında tutmakta, enflasyon rakamlarının küçük çıkmasını sağlamaktadır. Bu sayede, çalışana ödenecek ücretlerin bütçeye olan maliyetini kendince azalttığını düşünmektedir. İktidar, bütçe ödemeler dengesini koruyacağım derken, çalışanın alın terini istismar ederek onu gerçek enflasyon karşısında ezilmeye mahkûm etmektedir. İktidar, YİK üyelerine resen 5 bin lira artış yaparken, öğretmene, hemşireye, polise, vaize, ebeye, memura, itfaiyeciye, işçi ve memur emeklisine 57 lira ile 300 lira arasında gelip-giden bir artışı bile, neredeyse çok görmektedir.”
YOKSULLUK SINIRININ ALTINDA ÜCRET...
Türkiye’de birçok çalışanın yoksulluk sınırının altında ücret aldığını hatırlatan Akkiraz, “Hemşire, vaiz, öğretmen, polis, düz memur, bekçi, araştırma görevlisi, avukat, garson, ebe, itfaiyeci gibi kamu çalışanları, yoksulluk sınırının altında ücret alıyorlar. Saadet Partisi olarak yaşanan ekonomik krizin bütün faturasının çalışana kesilmesini doğru bulmuyoruz. Bütün çalışanların emeğinin korunması, yoksulluk sınırının üstünde bir ücret almalarıyla mümkündür. Yani bir öğretmenin ve polis memurunun maaşı, en az 6800 lira civarında olmalıdır. Faizci kapitalist düzeni yürütmeyi esas alan hiçbir iktidarın çalışana bu seviyede bir ücret vermesi mümkün olmaz. Bu ancak Saadet Partisi iktidarında mümkün olur. Bunun delili ise 54. Erbakan Hükümeti’dir. Çalışanların da bu gerçeği görmeleri gerekir.” ifadelerini kullandı.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(3)Hasan Ipek - kamunun baştan aşağı reforma ihtiyacı var
Hadra - Muhterem Kiraz Ağabeyim, gayet normal niçin? Çünkü Alavere ve Dalavere çevirerek ( kendi ifadeleri ile söyleyelim )Muhafazakar kesimi kandırarark 18 yıldır İktidarı elinde bulundurup Müslümanların ve İslamın tasvip etmediği rezaletleri işlemiş ,(Domuz vakasından tutun da Zinanın serbestiyetine kadar) ne halt varsa işlenmiş, Şimdi de elde avuçta ne varsa Özelleştirme felaketi ile işlemiş, Milli ve Milletin Desteği ile Milli Görüş Gömleği sayesinde Memleketin en güzide Büyükşehirlerinin Belediyelerini CHP den aldıktan sonra şımaran kadrolarla ve (mübarek ,Manevi Zırh ve Kutsal olan) Milli Görüş Gömleğini çıkardıktan sonra Yüce Allahın(CC) Musibetine sınıfta kalmış,Kaleleri birer tekrar kaybetmiş, Şimdi yeniden bir takım Rantların hayalini kurmaktam kendini alamıyor tabii ki hep rant peşinde olacaktır. Başka ne beklenebilir bunlardan?
Ömer Güney - S.A Saygı değer Milli Görüş Camiasına duyurulur. Kızım Sümeyye'yi öğretmeni yanağına tırnak geçirmek suretiyle yaraladı. Davacı oldum. Sonunda da Saadet PARTİSİ Rize il başkanını Avukat tayin ettim. Bu esnada kızım avukatın yanındaydı. Avukatla görüşmemizde kızımın aklına masanın özerindeki Kabe maketini dikkatini çekti. Sevinerek eline aldı ve oynadı. Neden hoşlanmadıysa kabe maketini yere fırlattı. Kızım Müslüman bir çocuktur. Şimdiye kadar doğal olarak konuşmalarında Allah'a karşı söz etmedi. Niçin bunu yaptı acaba. Lütfen başkalarını ve devleti değil adaleti savunalım.
Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.