Sayın Büyükelçi, Keşmir anlaşmazlığının tarihini ve neden 27 Ekim'in Keşmir Kara Günü olarak anıldığını anlatır mısınız?
27 Ekim 1947, Keşmirlilerin kolektif hafızasına sonsuza dek kazınmış olan bir gündür. Bugün, her yıl Hindistan'ın Cammu ve Keşmir'deki yasa dışı işgaline karşı bir protesto olarak tüm dünyada Pakistanlılar ve Keşmirliler tarafından Kara Gün olarak anılmaktadır. 1947'de tam da bugünde Hindistan, yerel halkın iradesine karşı Cammu ve Keşmir'i işgal etti. Hindistan Bağımsızlık Yasası’nın ve BM kuruluş sözleşmesinin tamamen göz ardı edilmesi, Keşmir halkının acılarının başlangıcı oldu. Keşmirliler Hindistan işgaline şiddetle direnirken, konu 1 Ocak 1948'de BM'ye taşındı. BM Güvenlik Konseyi, aldığı kararlarla Keşmirlilerin kaderinin BM gözetimindeki halk oylamasıyla belirleneceğine karar verdi. Ancak Hindistan, BM denetiminde halk oylaması yapmayı reddetti ve 1950'lerin ortalarında Cammu ve Keşmir'den kendi parçası olarak bahsetmeye başladı.
KEŞMİR’DE HİNT İŞGALİ SÜRÜYOR
O günden bu yana Hindistan, Keşmir özgürlük mücadelesini susturmak için acımasız güç kullanımı ve sahtekârlık dâhil her türlü taktiği kullanıyor. 5 Ağustos 2019'da Hindistan, bölgenin uluslararası alanda tanınan tartışmalı statüsünü değiştirmek ve Keşmirlilerin kendi kaderini tayin hakkını baltalamak amacıyla tartışmalı bölgenin özel statüsünü kaldırdı. Hindistan'ın bölgenin demografik yapısını ve siyasi manzarasını değiştirmeye yönelik yürüttüğü süreç tüm gücüyle sürüyor. Nihai amaç, Keşmir halkını kendi topraklarında yetkisiz bir azınlığa dönüştürmektir.
Kısacası 26 Ekim 1947'de başlayan Hint işgali 76 yıldır devam ediyor ve Cammu ve Keşmir halkı bunca zamandır Hint işgaline direniyor. Hindistan, mevcut tüm insan hakları anlaşmalarını ve bağlayıcı sözleşmeleri ihlal ederek yasadışı Hint işgalindeki Cammu Keşmir'i (IIOJK'yi) dünyanın en büyük açık hapishanesine dönüştürdüğü için, Keşmirliler en kötü türden bir devlet terörüyle karşı karşıyalar.
“HİNDİSTAN HÜKÜMETLERİ, VERDİKLERİ SÖZLERE UYMALI”
Keşmir meselesinin BMGK gündemine ilk kez gelmesinden bu yana 76 yıl geçti ancak şu ana kadar herhangi bir ilerleme sağlanamadı. Yetmiş yılı aşkın süredir devam eden bu anlaşmazlığın çözümünü nasıl görüyorsunuz?
Sorunuzun ilk kısmıyla ilgili olarak Cammu ve Keşmir anlaşmazlığının uluslararası alanda tanınan bir anlaşmazlık olduğunu ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) gündeminde en uzun süredir bekleyen anlaşmazlık olduğunu vurgulamama izin verin. Hindistan, bölgenin ihtilaflı statüsünü değiştiremez. İkincisi çözüm basit: Keşmir halkının kendi geleceğine karar verebilmesi için BM denetiminde bir halk oylaması yapılması gerektiğini söyleyen çok sayıda BM Güvenlik Konseyi kararı var. Bu mantıklı, rasyonel, barışçıl ve demokratik bir çözümdür. Hindistan'ın ilk başbakanı Jawaharlal Nehru'nun 'Hindistan büyük bir millettir. Biz söz verdik, bundan geri dönemeyiz ve Keşmirlilerin hakkını vereceğiz' sözüyle kayıtlara geçtiğinin altını çizmek isterim. Hindistan hükümetinin Güvenlik Konseyi'ne, Pakistan'a ve Cammu ve Keşmir halkına ilgili Güvenlik Konseyi kararlarına uyma ve uygulama konusunda verdiği ciddi taahhütlere rağmen Hindistan, yıllar içinde bu taahhütlerinden giderek daha fazla geri adım attı.
Özellikle Hindistan hükümetinin Keşmir'in özel statüsünü kaldırmasının ardından Keşmir'deki mevcut durum nasıl?
Hindistan'ın 5 Ağustos 2019'daki tek taraflı ve yasadışı eylemlerinin ardından IIOJK'deki durum önemli ölçüde kötüleşti. İşgal altındaki topraklarda çığ gibi büyüyen ağır ve yaygın insan hakları ihlalleri hız kesmeden devam ediyor. Hindistan yasa dışı işgalini sürdürüyor, tartışmalı bölgenin demografik yapısını değiştiriyor ve Keşmirlileri kendi topraklarında bir azınlığa dönüştürüyor. Hindistan, Keşmir halkının temel hak ve özgürlüklerine benzeri görülmemiş bir askeri kuşatma ve kısıtlamalar uyguladı. Keşmir liderleri bugüne kadar uydurma suçlamalarla Hindistan hapishanelerinde hapsedilmeye devam ediyor. Yargısız infazlar, keyfi tutuklama ve gözaltılar da hız kesmeden devam ediyor. Geçtiğimiz yıl Hindistan mahkemesi, Hurriyat lideri Muhammed Yasin Malik'i, hiçbir adil yargılamaya benzemeden, kendi uydurduğu ve uydurma suçlamalarla ömür boyu hapis cezasına çarptırdı.
İŞGAL TOPRAKLARINA YERLEŞİMCİLER GETİRİLİYOR
Pakistan, Hindistan'ın Cammu ve Keşmir'de demografik değişiklikler yaptığı yönünde defalarca iddialarda bulundu. İslamabad'ın elinde Keşmir'de insan hakları ihlallerinin yaşandığına dair herhangi bir kanıt var mı?
Hindistan, şimdiye kadar Keşmir kimliğini yok etmek amacıyla Keşmirli olmayan yerleşimcilere 4,2 milyondan fazla yasa dışı ikamet belgesi verdi. Hindistan, sahte 'sınırlandırma' uygulamasıyla, milyonlarca konut belgesi dağıtmak, işyerleri açılmasını teklif etmek ve tartışmalı bölgelerde Keşmirli olmayanlara satmak amacıyla yeni arazi açmak gibi önlemlerle hâlihazırda harekete geçirdiği demografik değişim sürecini hızlandırmayı amaçlıyor. Bunun Keşmirliler için uzun vadeli sonuçları olacak. İşgal altındaki toprakların demografisini değiştirmek için oy kullanma hakkı verilen 2,5 milyondan fazla yabancıya da ikametgâh verilecek. Gelecekteki herhangi bir seçim sonucunda esnek bir hükümetin kurulabilmesi için seçim bölgelerinin sınırlarını istediği siyasi partilere uygun olacak biçimde değiştirmek de dâhil olmak üzere siyaset mühendisliği çabaları da sürüyor.
Hintli yetkililere burayı “Stratejik Bölge” ilan ederek araziyi ele geçirme yetkisi verildi. Cammu ve Keşmir'de yaklaşık 30.500 dönümden oluşan arazi yabancılar için oluşturuluyor. Şu ana kadar Keşmirlilerden 200.000 dönümden fazla arazi gasbedildi ve bunları Hindistan hükümeti kendi arazisi olarak adlandırdı. Hindistan işgali altındaki Cammu ve Keşmir'deki insan hakları ihlalleri, BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Ofisi ve İslam İşbirliği Teşkilatı Bağımsız Daimi İnsan Hakları Komisyonu da dâhil olmak üzere insan hakları örgütleri ve uluslararası kuruluşlar tarafından iyi bir şekilde belgelenmiştir. Eylül 2021'de Pakistan, IIOJK'deki ağır ve yaygın insan hakları ihlallerine ilişkin reddedilemez kanıtları uluslararası toplumla paylaştı. 131 sayfalık dosyada 32 insan hakları gözlemcisinin raporları ve bağımsız uluslararası kaynaklardan derlenen 14 rapor yer alıyor.
“TÜRKİYE HALKINA TEŞEKKÜR EDİYORUM”
Keşmir Kara Günü'nde dünyaya vermek istediğiniz bir mesaj var mı?
Öncelikle Cammu ve Keşmir konusundaki ilkeli konumlarından dolayı hükümete, liderlere, devlete ve Türkiye halkına bir kez daha teşekkür etmek istiyorum. Pakistan, Keşmir'deki kardeşlerimizin yanında durmaya devam ediyor ve Keşmir anlaşmazlığının, halkın BM'nin himayesi altında yapılacak özgür ve adil bir plebisit yoluyla ifade edilecek olan istekleri doğrultusunda nihai çözümüne kadar, onlara her türlü siyasi, ahlaki ve diplomatik desteği sunacağız. Tarih bir öğretmense, eninde sonunda zulüm başarısızlığa uğrayacak ve baskılar sona erecektir. Zorla güç kullanımı, kendi kaderini tayin etme ve özgürlük hakkını arayan halkın azmine her zaman yenik düşer. Keşmirlilerin mücadelesi adildir ve onlar meşru hedeflerine ulaşacaklardır. Tarih onlardan yana, Pakistan onlardan yana, özgürlük ve adaleti seven tüm insanlar da onlardan yana.
ŞU DÖRT MADDE ACİLEN UYGULANMALI
Son olarak Pakistan, uluslararası topluma Hindistan'dan şunları talep etmeye devam etme çağrısında bulunuyor:
- 5 Ağustos 2019'dan bu yana uygulamaya konulan tek taraflı ve yasa dışı tedbirleri geri alın.
- İdam cezası istenen Sayın Yasin Malik de dâhil olmak üzere liderleri, siyasi aktivistleri, insan hakları savunucularını ve gazetecileri serbest bırakın.
- Hindistan İşgalindeki Cammu ve Keşmir'de Keşmirlilere yönelik yaygın ve sistematik insan hakları ihlallerine son verin.
- Ve en önemlisi… Keşmirlilerin BMGK kararları uyarınca tarafsız bir halk oylamasıyla kendi hayatları hakkında karar verebilecekleri bir ortam oluşturun.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.