Reklamı Kapat

Gazze'deki su sıkıntısı çevre felaketine dönüşebilir

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Doktor Öğretim Üyesi ve Hidropolitik Uzmanı Seyfi Kılıç, İsrail'in özellikle Gazze'nin altyapısını hedef aldığını, ortaya çıkan kanalizasyon sorunuyla hava, toprak ve su kirliliği gibi çevre sorunlarının ulusal sınırların dışına taşabileceği uyarısı yaptı.

İsrail'in, 7 Ekim'den bu yana bombaladığı Gazze'ye yönelik su, elektrik, gıda ve diğer temel hizmetleri kesme kararı sonrası insani kriz derinleşirken elektrik, yakıt tedarikinin sağlanamaması nedeniyle su, kanalizasyon ve çöp temizliği gibi halk sağlığını yakından ilgilendiren işlemlerin gerçekleştirilememesi, yıkılan evlerin enkazındaki 1000'den fazla cesedin salgın hastalık tehdidi oluşturması, olası bir sağlık ve çevre felaketini de gündeme getirdi. Kanalizasyon suları sokaklara akarken temiz içme suyuna erişemeyen bölge halkı, bombardımanların gölgesinde su ve gıda sıkıntısıyla mücadele ediyor. Gazze'deki Filistin İçişleri Bakanlığından yapılan yazılan açıklamada, Gazze Şeridi'nde içme suyu konusunda çok ciddi bir kriz yaşandığı ve halkın güvenli olmayan suya başvurmak zorunda kaldığı belirtilirken Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) Gazze'deki temiz suyun neredeyse tükendiğine dikkati çekerek, bölge halkının kuyulardan çıkan kirli suyu kullanmak zorunda kaldığını, bu durumun da su kaynaklı hastalık riskini artırdığını bildirdi. İsrail'in uluslararası hukuka göre yoğun sivil nüfusun bulunduğu bölgelerde kullanımı yasak olan beyaz fosfor maddesini Gazze'de kullanması da sağlık ve çevre felaketine yönelik endişeleri artırıyor.

İSRAİL, İŞGAL ETTİĞİ BÖLGELERDEN ALDIĞI SUYU FİLİSTİNLİLERE SATIYOR

İsrail'in Gazze'ye yönelik devam eden saldırılarının çevresel boyutuna dair AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Kılıç, saldırılar sonucu zarar gören altyapı nedeniyle meydana gelen su kirliliğinin öncelikle salgın hastalıklara neden olabileceği uyarısında bulundu. İsrail işgali altındaki Batı Şeria'dan çekilen yer altı sularının, İsrailli su şirketi Mekorot aracılığıyla ulusal su şebekesine aktarılarak buradan yüksek fiyatlarla Filistinlilere satıldığını, bu durumun da Filistinliler açısından büyük bir eşitsizliğe neden olduğunu belirten Kılıç, "Filistinlilerin bir devleti olmadığı, orası bir işgal bölgesi olduğu için o suyu tek taraflı olarak İsrail çekiyor. Filistinlilerin kendi su kuyularını açma imkânları yok, Mekorot şirketinden almak zorundalar. Mekorot şirketi de özellikle İsrailli yerleşimcileri desteklemek adına onlara çok daha uygun fiyatlara verirken Filistinlilere çok pahalı şekilde satıyor" dedi. Mekorot şirketinin herhangi bir neden belirtmeksizin Filistinlilerin suyunu kesebildiğini, dolayısıyla hem Batı Şeria hem de Gazze Şeridi'nde yaşayan Filistinlilerin insani ihtiyaçlarını karşılamak için dahi suya ulaşamadığı zamanlar olduğunu ifade eden Kılıç, su kesintileri ve işgal altındaki bölgelerden tek taraflı olarak çekilen suyun yüksek fiyata satılmasının asıl nedeninin İsrail'in işgal altında tuttuğu bölgeler olduğunu vurguladı. Deniz kıyısındaki Gazze'de yoğun nüfus nedeniyle 2000'li yılların başından itibaren çok yüksek miktarda yer altı suyu çekildiğini, bunun sonucunda da deniz suyunun tatlı suya karışarak tuzlu hale geldiğini anlatan Kılıç, şu değerlendirmelerde bulundu: "Fecaat bir insani durum söz konusu. Saldırı olmadan önce de zaten yeterli, temiz ve sağlıklı suya ulaşma konusunda sıkıntılar vardı. İsrail, bütün bu saldırılar çevresinde özellikle altyapıyı vuruyor. İsrail'in yapmış olduğu saldırılar herhangi bir sivil, askeri hedef ayrımı gözetmeksizin doğrudan doğruya Gazze şehrini ortadan kaldırmaya yönelik ki, zaten planları da görebildiğimiz kadarıyla bu şekilde. Gazze'yi, en azından kuzeyini insansızlaştırmak çerçevesinde, insanların çoğunun Mısır'a ve Sina'ya doğru sürülmesi söz konusu. Çok kısa bir sürede bu kadar yüksek miktarda insanın bir yerden bir yere göçmesi doğrudan doğruya soykırıma varan sorunları ortaya çıkarmakta." 1948'den bu yana saldırıya uğrayan ve tam olarak çalışmayan Gazze'deki altyapının son yaşananlarla çok daha büyük hasar aldığını aktaran Kılıç, saldırılar sonucu yıkılan binaların enkazında kalan cesetlerin belli bir süre sonra çürümeye başlamasıyla da büyük sağlık sorunları yaşanabileceğinin altını çizdi.

19 Eki 2023 - 04:30 - Gündem


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.


Şehir Markaları

Siz de şehir markaları arasındaki yerinizi mutlaka alın...

+90 (212) 697 10 00
Reklam bilgi