Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Türkiye’nin içinden geçtiği tarihî dönemeci değerlendirdi. Açıklanan Yeni Ekonomi Modeli için “dağ fare doğurdu” diyen Karamollaoğlu, kriz ortamının aşılması için Cumhurbaşkanı Erdoğan’a çağrıda bulunarak, “Türkiye’deki bütün siyasî parti genel başkanlarının bir araya geldiği, bir ‘Acil Kriz Toplantısı’ düzenlenmelidir” dedi.
HAMASET DOLU CÜMLELERLE BU SÜREÇ YÖNETİLEMEZ
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın önceki gün açıkladığı “Yeni Ekonomi Modeli” ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Karamollaoğlu, “Maalesef bir kez daha dağ fare doğurmuştur. Yeni Ekonomi Modeli’nde yeni hiçbir şey yok demek abartı olmaz. Artık soyut, afaki ve hamaset dolu cümlelerle sürecin yönetilmesi mümkün değildir. İktidar yetkililerinin yaptığı her açıklama, güveni tesis edeceğine, endişeyi arttırmaktadır. Güven ortamının oluşturulabilmesi için adalete, liyakate ve istişareye, şeffaflık ve denetime, yolsuzlukla mücadeleye ve gelir dağılımında adalete ihtiyaç vardır” dedi.
ÇILGIN PROJELERE DEĞİL ÜRETEN YATIRIMLARA İHTİYAÇ VAR
Karamollaoğlu, ekonomideki çöküşün, yalnızca “ABD krizi” ve “dış güçlerin operasyonu” kaynaklı gibi sunulmasını eleştirerek, “Biz defaatle söyledik, söylemeye de devam ediyoruz; Deniz bitti… Bir an önce yatırım ekonomisine geçmezsek, israftan bütünüyle vazgeçmezsek, Türkiye içine girdiği bu girdaptan kurtulamaz. Bir an evvel üretken olmayan, gösterişe yönelik, sadece arazi rantını artıracak yatırımlardan vazgeçilmeli, israfın her türlüsüne son verilmelidir. Türkiye’nin çılgın projelere değil, üreten yatırımlara ihtiyacı var” dedi.
ABD TEHDİTLERİNE KARŞI ATILACAK HER ADIMIN ARKASINDAYIZ
Türkiye’nin ekonomik ve siyasi kuşatılmışlığının yeni olmadığını, Sevr’den, Haçlı Seferleri’nden beridir var olduğunu kaydeden Karamollaoğlu şöyle konuştu:
Çünkü bu topraklar ırkçı emperyalizmin ve Büyük İsrail projesinin hedefindedir. Biz biliyoruz ki, Rahip Brunson krizi de bu projenin parçalarından birisidir. Bu kriz bahane edilerek Türkiye dış politikada birtakım önemli tavizlere zorlanmaktadır. Unutulmamalıdır ki verilecek her taviz ardından daha büyük bir tavizi getirecektir. Türkiye bu noktada direnmelidir ve asla tehditlere boyun eğmemelidir. Biz ABD tehditlerine karşı atılacak her adımın sonuna kadar arkasındayız.
YENİ EKONOMİ MODELİ: DAĞ FARE DOĞURDU
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın önceki gün açıkladığı ‘Yeni Ekonomi Modeli’ ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Karamollaoğlu, şöyle devam etti: “Maalesef bir kez daha dağ fare doğurmuştur. Beklenti hayal kırıklığı ile sonuçlanmıştır. Yeni Ekonomik Model’de yeni hiçbir şey yok demek abartı olmaz. Tek vurgu Merkez Bankası’nın bağımsızlığına zarar verilmeyeceği hususudur. Artık soyut, afaki ve hamaset dolu cümlelerle sürecin yönetilmesi mümkün değildir. Bu yüzden iktidar yetkililerinin yaptığı her açıklama, güveni tesis edeceğine, endişeyi arttırmaktadır. Oysa Türkiye’nin hamasete değil gerçekten köklü yapısal dönüşümlere ihtiyacı vardır. Güven ortamının oluşturulabilmesi için adalete, liyakate ve istişareye, şeffaflık ve denetime, yolsuzlukla mücadeleye ve gelir dağılımında adalete ihtiyaç vardır.”
PROBLEM KANAL İSTANBUL DEĞİL, KALAN İSTANBUL’DUR
Dövizin rekor üstüne rekor kırmasına geniş yer veren Karamollaoğlu, iktidarın ekonomide asıl problemi hala göremediğine dikkat çekerek, “100 günde 400 dev proje açıklanıyor, ekonomi altüst oluyor. 5 lira olan dolar 6 liraya çıkıyor. Yeni Ekonomi Modeli açıklanıyor, ekonomi altüst oluyor, 6 lira olan dolar 7 liraya fırlıyor. Çünkü hala yatırım diye açıklanan projeler parayı betona gömmekten ibaret. Kanal İstanbul projesinin devam edeceğini söyleyip, yanına da iki tane butik şehir inşa edeceğinizi söylüyorsunuz. Bugün ülkemizin problemi ‘Kanal İstanbul’ değil, ‘Kalan İstanbul’dur. Dünyanın hiçbir yerinde parklar yaparak kalkınan devlet yoktur. Ülkeler fabrika yaparak, kaynaklarını Ar-Ge’ye ayırarak kalkınır” diye konuştu.
BU MANTIK TÜRKİYE’Yİ DÜYUN-U UMUMİYE GÜNLERİNE GÖTÜRÜR
Türkiye’nin yana yakıla kredi arayan bir ülke durumuna düşürüldüğüne vurgu yapan Karamollaoğlu, “İktidarın son dönemde başarı diye ortaya koyduğu tek ekonomik hamle Çin’den bulduğu 3,6 milyon dolarlık kredidir. Taşıma suyla değirmen dönmez. Hiçbir ülkenin ekonomisi sadece kredi ve borç bularak düzelmez. Belki böylece günü kurtarabilirsiniz, ama geleceğinizi ipotek altına almış olursunuz. Osmanlı İmparatorluğunu batıran da borç politikası olmuştu. Bu mantıkla gidilirse Türkiye Düyun-u Umumiye günlerine geri döner, endişesini taşıyoruz” dedi.
İKTİDARA ACİL KRİZ TOPLANTISI ÇAĞRISI
Türkiye’nin tarihi bir dönemeçten geçtiğini söyleyen Karamollaoğlu, iktidara çağrıda bulunarak şunları kaydetti: “İçeride toplumsal mutabakatı sağlamadan ekonomide istikrarı sağlayamayız. Çünkü birliğin olmadığı yerde huzur ve güven olmaz. Huzur ve güvenin olmadığı yerde üretim olmaz. Üretimin olmadığı yerde de kalkınma olmaz. Buradan Sayın Cumhurbaşkanına sesleniyoruz; Türkiye’deki bütün siyasi parti genel başkanlarının bir araya geldiği, bir ‘Acil Kriz Toplantısı’ düzenlenmelidir. İçinde bulunduğumuz krizi aşmanın ilk şartı toplumsal uzlaşı ve mutabakat ortamının sağlanmasıdır. El elden, akıl akıldan üstündür. İstişarede bereket vardır.”
ABD TEHDİTLERİNE KARŞI ATILACAK HER ADIMIN ARKASINDAYIZ
Türkiye’nin ekonomik ve siyasi kuşatılmışlığının yeni olmadığını, Sevr’den Haçlı Seferleri’nden beridir var olduğunu kaydeden Karamollaoğlu, “Çünkü bu topraklar ırkçı emperyalizmin ve Büyük İsrail projesinin hedefindedir. Biz biliyoruz ki, Rahip Brunson krizi de bu projenin parçalarından birisidir. Bu kriz bahane edilerek Türkiye dış politikada bir takım önemli tavizlere zorlanmaktadır. Unutulmamalıdır ki verilecek her taviz ardından daha büyük bir tavizi getirecektir. Türkiye bu noktada direnmelidir ve asla tehditlere boyun eğmemelidir. Biz ABD tehditlerine karşı atılacak her adımın sonuna kadar arkasındayız” şeklinde konuştu.
ÇILGIN PROJELERE DEĞİL, ÜRETEN YATIRIMLARA İHTİYAÇ VAR
Ekonomideki çöküşün, “ABD Krizi” ve “dış güçlerin operasyonu” şeklinde sunulmasını sert bir dille eleştiren Karamollaoğlu, “Biz defaatle söyledik, söylemeye de devam ediyoruz; Deniz bitti… Bir an önce yatırım ekonomisine geçmezsek, israftan bütünüyle vazgeçmezsek, Türkiye içine girdiği bu girdaptan kurtulamaz. Bu mantıkla gidilirse dolar 7 lirada olur, 8 lira da olur, 10 lira da olur. Türkiye, sanayiden ekonomiye, eğitimden yatırıma, topyekûn yeniden bir planlama ve yapılanma dönemine geçmelidir. Bir an evvel üretken olmayan, gösterişe yönelik, sadece arazi rantını artıracak yatırımlardan vazgeçilmeli, israfın her türlüsüne son verilmelidir. Türkiye’nin çılgın projelere değil, üreten yatırımlara ihtiyacı var” dedi.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(2)Ilhan - Türkiye ye senin gibi başkan yakışır!
Eyüp - Yaşa! Temel Başkan. Bir sen varsın zaten.
Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.