Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi’nin (ESAM) haftalık ‘Çarşamba Konferansları’nın bu haftaki konuğu Ankara Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Doğan Aydal oldu. Aydal, ‘Nükleer Enerji ve Farklı Gerçekler’ adlı sunumunu gerçekleştirdi. Konferansa, ESAM Genel Başkanı Recai Kutan, milletvekilleri, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
DARBELER NÜKLEER GÜCE ENGEL OLDU
Türkiye’de nükleer güç için ne zaman adım atılsa engellendiğini söyleyen Aydal, “Biz 1956 yılında Atom Enerjisi Kurumu Genel Sekreterliği’ni kuruyoruz. 1958’de programını yapıyor. 1959’da temelini atıyor ve 1960 darbesi oluyor. 1971 yılında çalışmalar başlıyor. Muhtıra oluyor ve Atom Enerjisi başkanı değiştiriliyor. Komisyonu feshediyorlar. Bir tane veteriner tümgeneral başına getiriliyor, 1977-1979 yıllarında ihaleye çıkılıyor. 1980 darbesi oluyor. Olaylar incelendiğinde sistematik bir engellemeler var. Türkiye’ye gelen iktidarlar bunu engellemek için ellerinden geleni yaptılar” dedi.
REFAH-YOL HÜKÜMETİ NÜKLEER SANTRAL İHALESİ YAPACAKTI
Aydal, konuşmasında tarihi bir gerçeği de ilk defa anlattı. 28 Şubat döneminde Refah-Yol iktidarının yapmayı planladığı nükleer santral ihalesini hatırlatan Aydal, o dönemde hükümete yönelik yapılan uluslararası ve yerli baskının arkasında bu işin olduğunu da söyledi. Aydal, “Refah-Yol Hükümeti döneminde ihaleler başladı, fakat ömrü yeterli olmadı. 28 Şubat süreci başlatılınca nükleer santral ihalesi durduruldu. Daha sonra ise bu ihaleler 2000’li yıllara kadar devam etti” diye konuştu.
BU SANTRALDE ÇALIŞACAK SERTİFİKALI ADAMIMIZ YOK
“Rusya ile yapılan Akkuyu nükleer anlaşmasında birçok belirsizlik var” diyen Aydal, nükleer alanında doktora yapmış uluslararası lisanslama sertifikasına sahip insanımızın olmadığına dikkatleri çekerek, bu alanda yerliliğin önemli olduğunu söyledi. Aydal, “Rusya tarafından yapılacak santralin 4 reaktörü var. Anlaşma 2 reaktörün bedelini biz belirleyeceğiz diyor. Burada binlerce insanımız işçi olarak çalışacak. Burada bana duvar yaptıracak, çit, bahçe ve inşaat yaptıracak. Konserve kutusunda getireceği reaktörün hiçbir şeyini bana göstermeyecek. Bunların her şeyini bize Ruslar yapacak. Anlaşmada birçok belirsizlikler var. Nükleerin attığını nereye gömeceğiniz belli değil. Mersin’de ben bu araziyi verdik, biz bunun kontrolünü nasıl sağlayacağız. Her türlü elektronik casusluğun yapıldığı dünyada onun Türkiye lehine kullanıp kullanılmayacağının bir garantisi var mı? Hayır, yok. Kimin kontrol edece belli değil. Rusya’nın Mersin Akkuyu’da bulunması stratejik olarak bir problem olabilir” ifadelerini kullandı.
URANYUM DÜNYADA 3 KARTELİN ELİNDE
Aydal, dünya üzerinde bulunan uranyumun 3 kartel ülkede olduğunu belirterek, “Dünya rezervinin yüzde 51’i Avustralya, Kanada ve Kazakistan’da. Çok ilginçtir, Avustralya hiç nükleer santrale sahip değil. Avustralya’nın uranyum ihracatı yoktur. Çünkü üretmesi farklı bir şey, ona sahip olması farklı bir olay. Dünyada uranyuma ruhsat olarak sahip 3 devlet var: Kanada, Fransa ve İngiltere. Dünyanın o bütün uranyumlarının yüzde 70’i bir kartelin elinde. O zaman biz bir nükleer santral yapalım, bir yerden buluruz hesabı yapamayız” açıklamasında bulundu.
Millî Gazete
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA) tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA) tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.