Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Şeker-İş Genel Başkanı İsa Gök ve beraberindeki heyeti kabul etti. Parti genel merkez binasında gerçekleşen ziyarette Gök, Saadet lideri Karamollaoğlu’nun şeker fabrikalarının özelleştirmesine karşı verdiği destekten dolayı teşekkür etti. Karamollaoğlu, yapılan ziyaretten memnuniyetini dile getirerek teşekkürlerini sunarken, şeker fabrikalarının özelleştirilmesine karşı Şeker-İş tarafından başlatılan elektronik ortamda imza kampanyasına imza atarak destek verdi.
Karamollaoğlu, şeker fabrikalarının milli bir mesele olduğuna vurgu yaparak, “Nerede şeker fabrikası varsa orada hayvancılık gelişmiş durumda. Biz şu an et ve canlı hayvan ithal ediyoruz. Eğer şeker fabrikalarını kapatırsak ithal ettiğimiz hayvandan çok şeker ithal etmek mecburiyetinde kalacağız” dedi.
ŞEKER FABRİKALARI HEPİMİZİN DAVASI
Ziyaret esnasında açıklamalarda bulunan Karamollaoğlu, “Şeker fabrikaları davası hepimizin davasıdır. Şekeri sadece şeker olarak göremeyiz. Şeker fabrikalarını sadece işçilerden oluşan bir yer olarak da görmüyoruz. Şeker fabrikaları memleketimiz için hakikaten çok stratejik bir konudur. Birçok sahayı ilgilendiriyor. Elbette fabrikalarda çalışan işçilerimizi de ilgilendiriyor. Ama daha da büyüğü şeker fabrikalarına pancar üreten çiftçilerimizi ilgilendiriyor. Şeker fabrikalarında 13 bin civarında insan çalışıyor. Ama bugün itibarıyla Türkiye’de pancardan gelirini sağlayan 120 binin üzerinde çiftçimiz var. Aslında bu rakam 15 yıl önce 120 bin değil, 500 bin civarındaydı. Bu kadar düştü. Herhalde yok olmaya doğru gidiyor” ifadelerini kullandı.
HAYVANDAN ÇOK ŞEKER İTHAL EDİLECEK
Karamollaoğlu, şekerin temel gıdalardan bir tanesi olduğunu vurgulayarak, konuşmasına şöyle devam etti: “Bu temel gıdayı üretemezsek ithal etmek zorunda kalacağız. Pancar, hayvancılık için çok önemlidir. Sadece şekere değil, pancara da çok büyük etkisi var. Nerede şeker fabrikası varsa orada hayvancılık gelişmiş durumda. Biz şu an et ve canlı hayvan ithal ediyoruz. Eğer şeker fabrikalarını kapatırsak ithal ettiğimiz hayvandan çok şeker ithal etmek mecburiyetinde kalacağız.”
ŞEKER-İŞ, ÜZERİNE DÜŞENİ YAPTI
“Fedakârlık ve özveri olmadan ciddi problemlerin üstesinden gelinmez” diyen Karamollaoğlu, “Şeker fabrikaları nasıl neticelenir bilemeyiz. Ancak Türkiye’de buna yönelik ciddi bir kamuoyu oluştu. Şeker-İş’in, üzerine düşen görevi yerine getirdiğini düşünüyorum. Tarım sektöründe şeker en çok dikkat çeken konudur. Tütünde bu olay gerçekleşti. Belki bu insanlar tarlalarını bırakıp göç ederler. Bu ülke içinde başka problemlerin oluşmasına neden olur. Hükümet umarım bu konuda bir çıkış yolu bulur” diye konuştu.
ŞEKER GARİBANIN ENERJİ DEPOSU
Karamollaoğlu, şekere verilen desteğin çok önemli olduğuna vurgu yaparak, “Gıda maddelerine verilen destek diğer bütün sektörlere verilen destekten çok farklıdır. Üretici ile birlikte tüketiciyi de koruma anlamına geliyor. Çiftçi ve besici bir ürün üretiyor. Bunu da pazarlıyor. Eğer devlet verdiği destekle bunu piyasaya daha ucuz bir fiyatla çıkmasını sağlıyorsa toplumun tamamına destek veriyor demektir. Şekeri zenginler de tüketiyor ama şeker garibanın enerji deposudur. Onun için bu ürünü daha ucuza alabilmeleri için devletin destek vermesi gerekiyor. Bazı yerlerde iklim dolayısıyla pancarda verimlilik düşüyor. Her yerde yüzde yüz kârlılık gözeterek giremezsiniz. Bazı yerlere ekstra bir gayretle toplumun başka ihtiyaçlarını karşılamak için girmeniz gerekir. İşsizliği önlemek için, toprağı korumak için girmeniz icap eder. Bunun mutlaka dikkate alınması gerekir. Avrupa çiftçisine verdiği destekle maliyetini aşağıya çekiyor. Ürün de ucuzluyor. Burada da aynı yola gidilmesi geriyor. Bu ülke için çok büyük katkı sağlar” açıklamasında bulundu.
ÜLKEYE OMUZ VERDİNİZ
Şeker-İş Genel Başkanı İsa Gök, şeker fabrikalarının özelleştirilmesine karşı Karamollaoğlu’nun gösterdiği destekten dolayı teşekkür ederek, “Milli bir sektör olan şeker sektörüne omuz verdiniz, ülkeye omuz verdiniz. Sizin milli duruşunuzdan biz de cesaret alıyoruz. Sizin bu gayretlerinizle biz de şeker sektörünün sorunlarını kamuoyu ile paylaşıyoruz” diye konuştu.
SEKTÖRÜN REHABİLİTEYE İHTİYACI VAR
Bir gazetecinin, “Glikozun kota dışına çıkarılmasına yönelik bir çalışma başlatıldığı söyleniliyor. Daha önce de yapılmak istenmişti ancak kamuoyunun tepkisi ile karşılaşınca geri çekilmişti. Glikozun kota dışına çıkarılması hakkında ne düşünüyorsunuz?” sorusuna cevap veren Gök, “Glikozun kota dışına çıkarılması şeker pancarının dibine kibrit suyu ekmektir. Bu bakımından nişasta bazlı şeker kotalarının yüzde 5’e indirildiği bir ortamda yeniden glikoz, früktoz ve yüksek tatlandırıcı mısır şurubu üretimi diye ikiye ayrılırsa Türkiye şeker pancarı üretiminde zorlanır. Çünkü bu sektörün rehabilite edilmesine ihtiyaç var. Bu rehabilite dünya gerçeklerine uygun olması gerekiyor. Şeker işçileri ile ilgili problemleri gündeme getirmemiz de bunun sonuçları arasında yer alıyor. Burada elimizi taşın altına koymak istiyoruz. Bunu üreticilerimiz ile birlikte yapmak istiyoruz. Dünyadaki gerçeklerine uygun bir şeker sektör yapılanması kurmak istiyoruz” diye yanıtladı.
Kaynak: Millî Gazete
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.