NATO‘nun faaliyet alanları genişledi. Onların artık ne Kuzey Paktı gibi bir rakibi var, ne de komünizm gibi bir öcü. Şu anda bir tek Müslümanlar kaldı geriye. Müslümanların varlığı hıristiyan dünyayı, abedeyi, batılı ülkeleri rahatsız ediyor. Müslümanlar iyice etkisizleştirilmeden rahat edemeyecekler açık.
Müslüman coğrafyada büyük operasyonlar yapmaya devam ediyor. Ülkeler birer birer etkisizleştirildikten sonra, ülkelerin ruhunu oluşturan kitleler de etkisizleştiriliyor, en küçük birim olan ailelerin imhasına kadar gidiliyor.
Türkiye tam bir NATO üssü konumunda. Bir ara AK Parti genel başkan yardımcısı Sayın Çelik Türkiye‘de NATO‘ya ait onlarca üs ve kurum olduğunu açıklamıştı. Biz sayının bu kadar çok olduğunu resmi bir dille ondan öğrenmiş olduk.
NATO yetkililerin yapmış olduğu açıklamaya göre Türkiye‘deki NATO üslerinin Türkiye‘yi koruma amaçlı olduğunu söyledi. NATO Türkiye‘yi kime karşı koruyor diye sorular yöneltmiştik bir yazımızda.
Ajanslara düşen yeni bir habere göre Afganistan‘ın doğusundaki Paktia eyaletinin, GurdaSaria bölgesi SuriHeil köyüne cumartesi gecesi NATO askerleri tarafından düzenlenen bir saldırıda evlerine isabet eden bombalar sonucu sekiz kişilik bir ailenin tamamı yok edildi. Baba, üç kızı, eşi ve erkek çocuklarının tamamı öldü. Bu açıklama Fransız haber ajansı aracılığıyla dünyaya duyuruldu.
Yakın zamanda gene NATO askerleri iki ayrı operasyonda yirmi kadar sivili öldürmüştü. Bunlar, dünya kamuoyuna sızabilen bilgiler. Ya bilemediklerimiz, ya örtbas edilenler. Ya Irak‘ta Ebu Gureyb‘de olanlar, ya Hülefa-i Raşidin camiinin içindeki cemaatin başına sıkılan kurşunlar... Ya‘lar o kadar çok ki.
NATO, artık nokta atışlar yapıyor. Müslümanları sindirme, enerjilerini tüketme, onları etkisiz kılma yöntemlerini deniyor. Bunda da başarılı oluyor. Yakın zamanda Libya‘da görevini hakkıyla yerine getirdi. Şu sıralar Afganistan‘da iyice sindirme ve temizlik operasyonlarını yürütüyor.
Fransa gibi kimi ülkeler buradan çekilmek, yetki ve sorumlulukları Türkiye‘ye devretmek isteyenler var. Müslümanlarla Müslümanları karşı karşıya getirme düşüncesindedirler. Son zamanlarda bu yöntem hem tuttu, hem de istenen sonucu elde etti. Durup dururken Müslümanlar ile Batılılar karşı karşıya geleceğine, onlar kayıp vereceklerine, Müslümanları Müslümanlarla çatıştırmak ve savaştırmak daha akıllıca.
Türkiye Suriye gerilimi ve gerginliği iyi bir boyutta, onlara göre! Yapay olarak sınırlarla belirlenmiş olan, soyda, ruhta akraba olan bu halklar kısa sürede birbirine ancak bu kadar düşman edilebilirler. Tam bir kabile savaşı ortamı. Türkiye bu sorunun ve açmazın içine itiliverdi. Yetkililer de buna hazırdı.
Mezhep kavga ve gerilimleri, medeniyet ve İslâm uygarlığı bilinçsizliği sorunların büyümesine neden. Sanki her şey pamuk ipliği ile birbirine bağlı gibi. Birden kopuyor.
NATO, dolayısıyla Abede askerleri o kadar ileri gidiyor ki, Müslümanların kutsallarına çok rahat hakaret ediyor, Kur‘an‘ı Kerim ile ilgili davranışları, onların asıl hedeflerini ortaya koyuyor. Öldürülen Müslümanların cesetlerinin üzerine idrarlarını yapmaları, giysilerini parçalamaları, insanları aşağılamaları tam bir Haçlılık ruhu taşıyor.
Zavallı, Kukla Karzai bile artık isyan noktasına geliyor. Bir yandan Abede, yani Barack Obama ile Stratejik Ortaklık anlaşması imzalıyor, bir yandan da çocuklar gibi yakınıyor: "Afganlıların hayatı korunmazsa ortaklığın anlamı kalmaz" tarzında bir açıklamada bulunuyor.
Bu "Stratejik Ortaklık" kavramı, Müslümanlar ile Abede arasında sık imzalanıyor. Sonuçta, NATO, yanı Abede Müslümanlarla olan savaştan asla vazgeçmiyor. Önce elini kolunu bağlıyor, ardından da istediklerini uyguluyor.Müslümanlar "Stratejik ortaklık" mavallarıyla kendi idam iplerini kendileri çekiyorlar. Asıl sorun budur.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.