Güzel oruç hoş geldin

Abone Ol

Zaman bir yıllık devrini tamamladı. Bir yenilenme ayı başladı. Oruç geldi, güzellikleriyle, bereketiyle, iyilikleriyle geldi.

Bir hayatın birden bu kadar değişeceğini kim umar, kim bekler.

Hayat bir sınavlar silsilesi. Bir değişim dizgesi. Sıradanlığın ötesine götüren bir yol , bir yönelim.

Hayatın akışını birden değiştiren bir başka edim yok insan hayatında.

Bir düzeni, bir yapıyı, bir akışı oruçtan başka ne, nasıl böyle değiştirebilir ki.

İnsan oruç tutunca kendisinin dışında her varlığın, her nesnenin oruç tuttuğunu düşünür ve sanır. Oruç sadece kendisini insan üzerinde hissettirmez. Her şeyin değiştiği, anlam kazandığı bir zaman akışı olur. Bir şeye dokunamama duygusu, o şeyin anlamını arttırır. Bir şeyi tasarruf edememe bilinci onu daha değerli kılar. Doğadaki her şey yerli yerine oturur. Eşya üzerinde tasarruf hakkı bulunan insanın, ona gün boyu bakıp durur.

Her şeyin bir zamanının olduğu anlaşılır. Her şeyin bir kullanım dönemi olduğu bilinir.

İnsan gücünün sınırlandığı bir andır oruç zamanı. Gücünün orada sona erdiğinin farkına varır.

Eşya sadece güçlü insanların değilmiş. Mal mülk sadece belirli kimselerin tasarrufunda olmadığı anlaşılır. Eşyada ve şeylerde başkalarının da hakkının olduğu bilinir.

Oruç geldi güzellikleriyle.

Oruç geldi rahmet ve bereketiyle.

Sokaklar bir anda böylesine değişebilir mi Her şey bir düzene giriyor, her şey yeni bir soluk gibi gelişiyor.

Kuşların ötüşü bir başkalaşıyor. Sesler, duygular, hissedişler.

Orucun insanı denetlediği duygusu özel. Oruç tutmayanların bilemeyeceği bir şey. Orucun bir açlık olmadığını, zorla ve baskıyla olan bir şey olmadığını bilemez ve anlayamazlar. Oruç ruhunu kavramış olanlar haya sahibidir. Utanmayı bilir. Utandığının bilincinde olur. Utanmanın da bir erdem olduğunu hisseder.

Hayatla boğuşan ve her şeyi kendi tasarrufunda sanan azgın ve azılı ruhlular için sınır yoktur. Onlar kendilerini her şeyin hakimi sanırlar. Belli bir toprak parçasının, bir kurumun, sahibi olunca dünya saltanatının ebedi kendilerinde olduğunu düşünürler. Açlıkları sınır tanımaz. Dahasını edinmek için daha saldırganlaşırlar.

Oruç olunca ambarlar, kilerler, bankalar, kasalar dolu olsa ne işe yarar ki.

Dünya saltanatı bir anda kesilir, her şey bir anda silinir.

Oruç ölüm değildir, hayatı bir an için dondurur, bir an için keser, bir an için bekletir. Bir durak yapar, orada soluklanılır. Bir hay huyun içinde yitmiş olan insan bir anda hayatın başka bir yönünün olduğunu da kavrar. Kendisinin farkına varır.

Yeryüzü insanlık için yeni düzene girer. Bereket sofraları açılır. Kapılar aralanır. Yollar daha bir anlam kazanır.

Allah ın rahmet kapıları aralanınca dünyevî olan her şey bir anda silinir. Güzelin gözleri açılır. Güzeller daha güzel görmeye başlar. Çirkin denilen nesneler bile güzel görünmeye başlar.

İnsan elinin altındaki varlığın kıymetini bilir. Nedenini ve ne olduğunu anlar.

Oruç insana yol elçisi ve rehberi olur, yol gösterir.

Yazın kavuruculuğunda oruç tutma endişesi, korkusu, ürküsü oruçla birlikte bir anda yiter ve her şey değişir. Bu yaz nasıl oruç tutarım kaygısı silinir hiçbir şey kalmaz.

Oruç tutmak dirimdir.

Oruç tutmak erdemdir, erdemlilerin ibadetidir.

Oruç tutmak sabırdır, adı da böyle, sabırlıların işidir.

Oruç tutmak güzelliktir, güzellerin işidir.

Oruç tutmak dostluktur, dostların güzel davranışlarındandır.

Oruç tutmak bir aşktır, âşıkların işidir.

Oruç tutmak sevgidir, sevgililerin işidir.

Oruç tutmak merhamettir, merhametlilerin ibadetidir.

Hayat bir ibadettir, oruç bir ibadettir. İbadeti hakkıyla mü min olanlar yapar. Hakiki müminler Müslümanlardır.