Güne başlarken

Abone Ol

Anadolu insanının dilinden düşürmediği bir söz vardır:

Güneşi üzerinize doğdurmayın Anadolu insanının güne başlama ve günü bitirme

serüveninin özetidir bu söz. Onlar günün ilk ışığı ile birlikte kalkar, sabahı

dua ve namazla karşılarlar. Günün bereketi için yapılır dualar. İnsanlar

gündelik işlerini bitirip kahvaltı hazırlığına koyulurken gökyüzü yavaş yavaş

açılır. Her yeni gün bir başlangıçtır, insanlar günle birlikte yeniden

doğarlar.

Günle birlikte toprak yeniden canlanır. Bütün canlılar

rızık peşindedir. İşlerine giden adamların gözlerinde umut ve telaş vardır.

Evinden ekmek parası için çıkan baba, çocuklarına helal kazanç getirebilmenin

heyecanı içindedir. Tatlı bir heyecan vardır. Her insan her canlı görevinin

başındadır. Hayat öylesine muntazam işler ki, hiçbir canlı görevinin dışına

çıkmaz. Helal rızık için koşturan babalar, sabahın bereketinden faydalanır ve

enerji ile dolarlar. Zaman onların avuçlarındadır, o yüzden kendilerini sorumlu

tutarlar.

Bir de anaların duası vardır. Sabah onlar için taze bir

çiçektir ve her sabah gönüllerine açar. Analar o yüzden erken kaldırır

çocuklarını ve onların sabahın bereketi ile kucaklaşmalarını isterler.

Sabahı uykuda geçirenler vardır bir de. Bütün gece

eğleniyorum deyip, zamanı katleden o vurdumduymaz insanlar Ruhları ölmüştür

onların, o yüzden ne sabahla birlikte uyanan topraktan ne de sabahın

bereketinden haberdardırlar. Amansız bir hastalığa yakalanmıştır bu insanlar.

Görmezler, işitmezler ve hissetmezler. Günün bereketini bilmezler. Karanlık bir

dehlizdir hayatları. Güneşi hiç tanımadan tüketirler ömürlerini. Bitmeyen bir

gecenin içindedirler. Işıktan korkarlar o yüzden hep karanlıktadırlar. Siz

onları gördüğünüzde yüzlerindeki belirsizlikten hemen tanırsınız. Hayatımızı

yaşıyoruz diye çıkışırlar oysa bu karanlık dehliz onları her gün biraz daha

aşağı çekmekte ve ışığa olan aşinalıklarını yok etmektedir. O yüzden karanlığı

aydınlık, kötülüğü iyilik zannederler.

Sabahı, savaş ve yoksulluk içinde karşılayanlar vardır

bir de. Onlar için gün hiç bitmez, zaman hiç tükenmez. Anaların gözlerinde

açlık ve sefaletin izleri vardır burada. Şehitler gitmiştir geride kalanlar ise

acı ve gözyaşı ile devam ederler hayatlarına. Onlar için vakit hiç bitmez. Acı

arttıkça vakit uzar.