Olası kuraklık tehlikesine karşı tasarruf önlemleri gündeme gelirken, firmalar da suyu daha az harcayan yeni ürün tasarımlarına yöneldi.
İSTANBUL
Yağışların mevsim normallerinin çok altında seyretmesi ve özellikle İstanbul‘da yazın su sıkıntısı olacağı endişesi insanları tasarrufa ve günlük alışkanlıklarında değişime zorlarken, bazı sektörler ve firmalar da yeni ürün tasarlamaya ya da var olan ürünlerini geliştirmeye başladı. İstanbul‘da şebeke suyunun yüzde 80‘inin konutlarda tüketildiği dikkate alındığında, su tüketim alışkanlıkları ve boşa akan suyu daha özenle kullanma önem kazanamaya başladı. Olası kuraklık tehlikesine karşı tasarruf önlemleri gündeme gelirken, firmalar da suyu daha az harcayan yeni ürün tasarımlarına yöneldi.
ECA ve Serel markalarıyla tanınan Elginkan Topluluğuna bağlı Elmor Tesisat Malzemesi Genel Müdürü Hakan Günderen, dünyada kullanılabilir su miktarının toplam suyun ancak yüzde 5‘i kadar olduğuna ve su rezervlerinin hızla tükendiğine dikkat çekerek, "Firmamızın bu konudaki çalışmaları 1999 yılında başlamış olup, ülkemizde su tasarruflu armatür MIX200 serisi olarak üretilmiştir. Bu serinin lavabo ve evye bataryalarında, benzer piyasa ürünlerine göre yüzde 50 su tasarrufu sağlanmaktadır" dedi.
Turistik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği (TUROB) Başkanı Timur Bayındır, otellerin birçoğunda 1-2 günlük ihtiyacı karşılayacak su depoları bulunduğunu, bazı otellerde ise bu depoların büyüklüklerinin 3-4 güne kadar çıktığını, ancak bunların küçük kesilmeleri karşılayabileceğini söyledi. Tasarruf için lavabo musluklarına daha az su gelmesini sağlayan filtre taktıklarını, umumi yerlerdeki tuvaletlerde yine suyun boşa akmasını engellemek için elektronik musluklar kullanıldığını, duş başlarına suyu ekonomik kullanıcı küçük aygıtlar bağladıklarını anlatan Bayındır, böylelikle günlük 60-70 tonluk su kullanımının 40 tona kadar düşebildiğini kaydetti.
İstanbul Hamamcılar Odası Başkanı Ali Yılmaz ise hamamlara gelen müşteri sayısının 5 ile 10 arasında değiştiğini ve ayda 25-30 ton arasında su harcandığını belirterek, olası su sıkıntısına karşın tedbir aldıklarını, hemen hemen bütün hamamların kuyusu bulunduğunu kaydetti. Kuyu suyunun yeterli olmaması halinde işlerini yürütebilen hamamların tankerlerle su satın alarak soruna çözüm bulabileceğine işaret eden Yılmaz, "Ancak konunun bir de şu yanı var; su kesilirse gelen müşterilerde artma olabilir. Çünkü insanlar evde çok sık yıkanamayınca hamamları tercih edebilirler" dedi.
Susuzluk tehlikesi karşısında satışları hareketlenen su depolarına olan talep son zamanlarda artarken, Kartal Plast Polyester Ürünleri ve İnş. San. Ltd. Şirketi Sahibi Mehmet Çankaya, barajlarda su seviyeleri düşmeden önce ayda 25-30 adet civarında olan satışların şu anda haftada 25-30‘a yükseldiğini ve aylık bazda satışların susuzluk endişesi nedeniyle dörde katlandığını bildirdi.
İnsanlarda son zamanlarda ciddi anlamda tedirginlik yaşandığını ve bunun tedbir amaçlı su deposu almaya ittiğini belirten Çankaya, en çok talep gören su depolarının 5 bin ile 20 bin litre arasında değişen büyüklükte olduğunu, stoklama amaçlı bu su depolarının bodrum katına konularak hidrofor aracılığıyla suyun pompalandığını söyledi. Depoların büyüklüklerine göre ailelerin bir haftalık su ihtiyacını karşılayabileceğini anlatan Çankaya, ayrıca fabrikalara ve sanayi kuruluşlarına da apartmanlar için satılanlar kadar olmasa da 40-50 ton kapasiteli büyük su tankları sattıklarını kaydetti.
Çankaya, 5 bin litrelik bir su deposunun fiyatının bin 300 YTL, 10 tonluğun fiyatının 3 bin YTL ve 20 tonluk su deposunun fiyatının 6 bin YTL civarında olduğunu bildirdi.
Eminönü‘nde bahçe malzemeleri satan Nur Yeşilyurt da, daha önce günde bir adet sattıkları plastik su bidonlarından şu anda günde ortalama 10 adet satıldığını söyledi.
Daha temkinli davranmaya başlayanların evinde bidon bulundurma gereksinimi duyduğunu belirten Yeşilyurt, müşterilerin evde en azından yüzlerini yıkayacak kadar su bulundurmak istediklerini anlattı.
Ayrıca çiçek sulamak için insanların hortum yerine sulakları tercih etmeye başladıklarına işaret eden Yeşilyurt, son dönemde sulak satışlarında artış görüldüğünü belirtti.
Yeşilyurt, eskiden hortumla sulama yapan insanların şimdi "hortumla çok su gidiyor. Bununla daha az, yeteri kadar sularız" anlayışıyla sulak satın aldığını, çok ucuz bir ürün olmamasına rağmen susuzluk tehlikesi hakkında bilinçlenen kesimlerin bu sulakları kullanmaya başladığını anlattı.
Hortum satan Cumhur Yorulmaz ise, geçtiğimiz yıl bu zamanlara göre hortum satışlarında azalma görüldüğünü belirterek, "Geçen sene bu ay 70-80 top mal satmışım, bu sene 20-25 top ancak satılmıştır" diye konuştu.
Yapılan kamuoyu araştırmalarına göre, İstanbullular‘ın yüzde 6‘sı duş alırken sürekli akan musluk altında yıkanıyor, yüzde 24,4‘ü diş fırçalarken musluğu sürekli olarak açık bırakıyor.
Saniyede 1 damla damlatan musluk yılda 6 ton su kaybına sebebiyet verirken, bir arabanın hortumla yıkanması halinde 250-500 litre arasında su harcanıyor.
Alınan bilgiye göre, 28 Mayıs 2007 tarihi itibarıyla barajlardaki doluluk oranı yüzde 44,71‘e indi. Barajlarda 386 milyon 199 bin metre küp su bulunurken, İstanbul‘da günlük ortalama 2 milyon metre küp su kullanılıyor.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.