Bu yazı, önceki yazı ile birlikte okunursa daha iyi
anlaşılacaktır. Önceki yazıda ifade ettiğim üzere, bu yazı milletvekili bir
arkadaşımın yazısı ve bir bakanın (Nihat Ergün) yazdığı Adım adım siyaset
isimli kitabı vesilesiyle yazıldı. Kaldığım yerden devam ediyor ve asıl
sorunun DÜZEN/SİSTEM SORUNU olduğunun vurgulandığını hatırlatıyorum.
Bakan Nihat Ergün ün Avrupa Birliği ne ilişkin görüşleri
de var: Avrupa Birliği nin standartları bizim gibi ülkelerde bir disiplin
mekanizması olarak çalışıyor. Siyasi ve ekonomik kriterlere uygun bir SİYASET
VE HUKUK DÜZENİ ile EKONOMİK MODEL inşa ettiğinizde, Avrupa Birliği ne girin ya
da girmeyin çok önemli değil. Siz sağlam bir demokrasisi, hukuku, ekonomik
zemini olan bir ülke haline geliyorsunuz...
Demek ki neymiş ! MİLLÎ GÖRÜŞ gömleğini çıkarırsanız,
ADİL DÜZEN ve ADİL EKONOMİK DÜZEN ceket ve paltolarını giymezseniz, Avrupa
(AB) sokaklarında aslında var olmayan siyaset ve hukuk düzeni ile ekonomik
model arar durursunuz! .
Nihat Ergün özeleştiri yaparcasına itiraflarını
sürdürüyor: İmar konusundaki keyfilik bunlara bir örnek. İmar rantlarından
oluşan kazanç, haksız kazançtır diyor ve ekliyor: Ulaşım, su, hava kirliliği
gibi konularda en büyük hizmetleri yaptığımız şehirlerimize imar uygulamaları
ve emsal artışları yoluyla da en büyük haksızlığı yaptığımızı fark etmeliyiz.
Gülen cemaati ile ilgili de ciddi bir eleştirisi de var,
Sn. Bakan Nihat Ergün Bey in kitabında: Yanlışlar yanlış usullerle,
ahlaksızlıklar ahlaksız yöntemlerle tespit edilip ekonomik ve siyasi şantaja ve
projeye dönüştürülüyor tespitine siz de katılmaz mısınız
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün Bey e göre
bizde SİSTEM yok SİSTEMSİZLİK var, parlamenter sistem tam uygulanmıyor.
Türkiye nin yasama, yürütme ve yargı erkleri arasında dengeyi gözetecek gerçek
bir SİSTEME ihtiyacı var derken bunun ille de şu sistem olması gerekir demiyor
ama şunu söylüyor: Ülkemizde hukukun üstünlüğü, insan hakları, demokrasi,
kuvvetler ayrılığı, sürdürülebilir büyüme gibi evrensel değerlerin yerleşmesini
ve güçlenmesini sağlayacak bir SİSTEM doğrudur.
SONUÇ olarak durum şudur: MİLLÎ GÖRÜŞ gömleğini
çıkardıysanız, ADİL DÜZEN i de SİSTEM olarak benimsemediyseniz; bâtıl
Batı/AB çıkmaz sokaklarında dolanır durur ve 13 yıl sonra hiçbir sonuca
varamadığınızı İTİRAF edersiniz. NOKTA.
***
Bu vesileyle Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ın
geçen gün dile getirdiği sadece ekonomi ile ilgili bir İTİRAFI hatırlatmış
olayım: Ekonomide 3 yıldır patinaj görüntüsüne şahit oluyoruz, ama ekonomideki
kriz aşılacaktır!.. Dikkat; cümlede ekonomide patinaj ve ekonomide kriz
kelimeleri var! İşte böyle bir vaziyette seçime gidiliyor ve malum olduğu üzere
seçmen nezdinde ekonomi birinci derecede önceliklidir.
***
Bugünkü yazıyı olumlu bir gelişme ve bir müjde ile
bitirelim.
Bu yazı üçlemesindeki ilk yazıda (20 Nisan 2015), Sn.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ın İran a yaptığı günübirlik ziyarette şunları
söylediğini hatırlatmıştım: Karşılıklı ticarette de artık iki ülkenin parası
(TL ve Riyal) kullanılsın Karşılıklı ticarette döviz kuru noktasında biz başka
paraların baskısında kalmak istemiyoruz. Alışveriş noktasında iki ülkenin
paraları alışverişin parası olsun, ne dolar ne euro baskısında kalalım...
Rusya ile ilgili bir gelişme var. Rusya Ekonomi Bakanı
Aleksey Ulukayev müjdeyi verdi ve dedi ki: Rusya ile Türkiye arasındaki gaz
ticaretinde TÜRK PARASI kullanılması artık hayal değil. Bu aşamaya gelindi. Biz
de yatırımlarımızı Türkiye ye çevireceğiz