Günahlardan arınma mevsimi, üç aylar: Recep, Şaban ve Ramazan - 4

Abone Ol

Görülüyor ki, Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimiz ve büyüklerimiz

bu aylara ve günlere oldukça fazla önem vermişler, ALLAH Teâlâ ya ibadet ve

taatte büyük gayret göstermişler ve biz ümmetlerine güzel örnek olmuşlardır. Bu

yüzden ki bu ayların kadru kıymetini idrak eden ve bu büyük Rahmetten istifade

etmeye çalışan büyük zatlar bu ayları büyük bir canlılık içerisinde

geçirmişler. Mümkün mertebe oruç tutmuş, Kur an-ı Kerim okumuş etraflarındaki

insanları da bu güzel hasletlerle donatmaya gayret etmişlerdir. İşte asrın

kirine-pasına bulaşmış insanlar, kainatın alkışladığı böylesi mübarek ayları

vesile kılarak bu fırsatları en iyi şekilde değerlendirmenin yollarını

aramalıdırlar. Böylesi günlere bir daha kavuşamama ihtimalini de hesaba katan

bir mü min nasıl bir devlet ve nimetle karşı karşıya kaldığının farkına varırsa

umulur ki şanına uygun bir şekilde değerlendirir.

Bilhassa bizim yanımızda bu ay ve günlerin yeri olmalı ve

fevkalade önem taşımalıdır. Bütün bu günler, bizi ecri ve mükafatı hudutsuz

olan Ramazan ayına tam bir sâfiyet ve temizlik içinde hazırlamalıdır. Hayır ve

hasenata, muhtaçların iyilik ve yardımlarına koşmamız, manevi ticaret

mevsiminin içinde olduğumuzu bilmemiz gerekmektedir.

Bu mevsim; Hâlık-ı Zü l-Celâl in ihsanıyla Cehennem

ateşinden kurtulan, geçmiş günahları bağışlanan kimselerin ticaret mevsimidir.

Bu mevsim, iyilikle, ihsanla, itaatle ve ibadetlere

devamla Rabbine yakınlık kazanan büyük hayırlar ve umumi rahmetler sebebi ile

kurtuluşa erenlerin ticaret mevsimidir.

Bu mevsim, güzel niyetiyle sadaka ve zekâtlarını

verenlerin, her çeşit orucunu boş sözlerden, kötü işlerden koruyanların,

gözünü, kulağını ve dilini haramlardan çekenlerin ticaret mevsimidir.

Bu mevsim, darda kalanlara yardım edenlerin, zayıf ve

çaresizlere acıyanların, sabır, tevazu, vera, doğruluk, iffet, emniyet,

mürüvvet ve vefa gibi güzel vasıflar kazanarak, nefislerini tezkiye edenlerin,

ALLAH Teâlâ nın bol ihsanı ve rızasına nail olanların, nihayet ALLAH Teâlâ

katında, melekler katında ve insanlar yanında itibar ve sevgileri bulunanların

ticaret mevsimidir.

O halde bütün gücümüzle bu mevsimde çalışalım. Karşılığı

kat kat olan salih amellerle meşgul olalım. Şunu iyi bilelim ki, yaptığımız her

şey yazıcı melekler tarafından zapt olunmaktadır. Yazılanların hep iyi

şeylerimiz olması hususunda büyük titizlik ve gayret gösterelim.

Gerçekten iman edip salih ameller işleyenlere gelince:

Şüphe yok ki öyle güzel bir amel işleyenin mükafatını biz zayi etmeyiz.  

Bir de bakın! Sanki daha dün uğurladığımız üç aylar geldi

ve yine geçip gidecek. Uyumayalım! Ömrümüz de böyle gelip geçiyor. Hani

dedelerimiz, ninelerimiz! Hani annemiz, babamız! Hani dostlarımız,

kardeşlerimiz! Hani geçen sene aramızda bulunan dost ve ahbaplarımız! Nereye

gittiler Niçin aramızda yoklar Unutmayalım ki, onları sinelerine çeken kara

toprak yakında bizi de çekecek... Binaenaleyh bu mübarek üç ayları

toparlanmamıza vesile kılarak, Rabbimizin:

Ey iman edenler! ALLAH Teâlâ dan korkun da emirleri ifa

edin. Herkes yarını, kıyamet günü için önden ne göndermiş olduğuna bir baksın.

ALLAH Teâlâ dan korkun da yasak edilen şeyleri terk edin. Çünkü ALLAH Teâlâ, ne

yaparsanız hakkıyla haberdardır.  

Kendileriniz için hayırdan ne takdim ederseniz, sizden

önce ne gönderirseniz, onu ALLAH Teâlâ nın indinde daha hayırlı ve ecrini daha

büyük olarak bulursunuz. ALLAH tan günahlarınızın afvını isteyiniz. Şüphesiz,

ALLAH Gafûr dur, Rahîm dir   emrine kulak

vererek, ahiret için ne hazırlık yaptığımıza bir bakalım.

Abdullah b. Abbas (R.A.)den rivayete göre Hz.Peygamber

(S.A.V.) Efendimiz nasihat ettiği bir şahsa şöyle buyurmuştur:

Beş şey gelmeden evvel beş şeyi ganimet bil:

1- İhtiyarlamadan evvel, aciz ve düşkün duruma düşmeden

önce, gençliğinin kıymetini bil. Oyun ve eğlence gibi sonu hüsran olan şeylerle

geçirme.

2- Hasta olmadan evvel sıhhatinin kıymetini bil. Din ve

dünyana yararlı hizmetler yap.

3- Fakir düşmeden evvel zenginliğinin kıymetini bil.

Zenginliğini ekonomik olarak kullan. Malını ve servetini lüzumsuz yere tüketme,

tutumlu ol, cimri de olma.

4- İşin gücün artmadan evvel boş vakitlerinin kıymetini

bil. Boş vakitlerini değerlendir. Tembel tembel oturma, yararlı hizmetler yap.

5- Ölüm gelmeden evvel hayatının kıymetini bil. Düzenli

ve tertipli olarak hem dünyan için ve hem de ahiretin için çalış. Hiç ölmeyecek

gibi dünya işlerini yap, yarın ölecekmiş gibi ahiret hazırlığı yap. Yani, her

ikisi için muvazeneli çalış.