Yapılanları izah etmek pek kolaydır yapana… Herkesin kendince savunması var. En aykırı hareketlerde bulanana dönüp, ne yapıyorsun hemşerim dediğinizde bile, kendince, hem de haklı olduğunu öne sürerek savunmaya girişiyor…
Neden mi bahsediyorum?
Hac vazifemi yerine getirmek, Peygamberimizle mana âleminde daha bir yakınlaşmak için Mekke’ye gitmiştim… Ara ara yakın yerlere vardığımda, şehir girişlerinde, mutlaka güvenlik güçleri bizi durdurur, kimliğimiz toplar, uzun uzun bekletirlerdi.
Tuhafıma gitmişti… Hatta bu korku neden? Neden yönetim bu şekilde bir önleme başvurur… Başka başka yolları yöntemleri yok mu güvenli bir zemin oluşturmanın, diye düşünmüş idim…
Sonra…15 Temmuz hain darbesi ile ülkenin bir daha ezberi bozuldu… Dini kılıklı insanlar, ellerine silah alıp, insanlarımızı öldürdüler…
Bir tarafta PKK belası… Bölücülükten, milleti ayrıştırmaktan beslenen silahlı çeteler, öte yandan, Amerika ile kol kola girmiş neo darbeci guruplar… Ülke elbet, kendi istikbaliyle ilgili önlemler alacak, hazırlıklar yapacaktır.
Buna kimsenin sözü olamaz… Lakin işi başkalaştırmak doğru değil… Görüntü hoş değil. Her şehrin girişinde, insanları durdur, hatta bazan araç kuyruğu oluşturmak, yarar sağlamıyor…
Dışardaki olumsuz kampanyalara ne yazık ki malzeme veriliyor… Art niyetlilere yol açılıyor. Bir ülkenin güvenliği, huzuru, saadeti için, polis, asker... Jandarma görevini yapacaktır…
Doğal olan bu...
Lakin görev yaparken, kimi Batı toplumlarında olduğu gibi, hiç görünmeden de yapılabilir… İnsanların gözünün içine silah sokmak, hatta bazı kendini bilmezlerin, vatandaşı terslemesi, onu hor görmesi gibi davranışlar, zarar veriyor ülkemize.
Vatandaşın hak ve hukukunu korurken, gözlere mil çekmeye gerek yoktur. Gösteri yapmaya hacet yoktur.
Artık, Türkiye’nin daha yaşanılır hale getirilmesi icap eder… Geriye gitmenin kimseye faydası yoktur. Daha seviyeli… Daha hoş sistemler kurulabilir.
Dün başkasına söylediklerimizi, bugün biz yaparsak, halimiz nice olur, düşünebiliyor musunuz? Ülkeyi, daha yaşanılır, daha özgür… Daha adaletli kılmak gerekir.
Bugün için, dünyada ve ülkemizde… Ekmek gibi, su gibi ihtiyaç olan şey, adalettir… Liyakattir… İnsani değerlerin yaşatılmasıdır.
Bakın bütün kitaplara. Peygamberlerin çağrılarını iyi bir inceleyin… Karşınıza ne çıkar biliyor musunuz?
Sadece bir cümle… Bir söz etmişler insanlığa… ONURUNUZLA YAŞAYIN…
KULA KUL OLMAYIN… ÜRETTİKLERİNİZİN ESİRİ OLMAYIN…
Devletler niye var oldu? Bu amaç için… Siyaset niye var oldu? Bunun için… Fabrikalar niye kuruluyor? Üretim niye yapılıyor? İnsanın haysiyetli bir yaşama kavuşması için…
İktidarların temel amacı bu olmalıdır… Korkulardan, tehditlerden azada bir yaşam… Farklı yaşam ve düşünce biçimlerini tu kaka ilan etmeden… Onları güvence altına alan bir anlayış… Devlet budur aslında.
Onun için, şehir giriş ve çıkışlarına konuşlanan beton duvarlar… Hoş olmuyor... Görünmeden de, göze sokulmadan da vazife yapılabilir, güvenlik önlemleri alınabilir.
Demokrasilerden bihaber ülkeleri bu nedenle eleştirirken, kendimiz aynı yanlışa düşmemeliyiz.