Görüldü ve anlaşıldı ki!

Abone Ol

AK Parti’nin 14 yıllık uygulamalarında Türkiye nereye geldi, kısa bir durum tespiti yapalım:

Dünyada yapayalnızız!

Sınırlarımız güvensiz!

Ordumuzu savaşa sokmak zorunda kalmışız!

Zafer nerede, yenilgi nerede o bile net değil!

İçeride can güvenliğimiz pamuk ipliğine bağlı!

Tarımda gerilemişiz, sanayide emekliyoruz!

Bırakın biriken iç ve dış borçları, bunların faizlerini bile birikmiş değerlerimizi satmadan ödeyemez durumdayız.

Kısaca diyebiliriz ki, içte ve dışta çok büyük tehlikeler altındayız.

O halde şu hükümleri çıkarmamız kaçınılmazdır:

* 14 yıl önce tercih edilen Batı Medeniyeti belki kendine bir medeniyettir. Lakin Müslümanlara bu medeniyette hayat hakkı yoktur.

* Amerika ile dostluk, müttefiklik, stratejik ortaklık, onların emellerine yardım etmek, destek olmak Türkiye’nin güçlenmesine değil, mahvına sebep olmaktadır.

* Avrupa Birliği bir Hıristiyan Batı Kulübü’dür. Türkiye için asla bir medeniyet projesi olamaz.

* İslam dünyasına değil, batıya dönük politikalar bizi bu çıkmaza sokmuştur.

* NATO Haçlıların silahlı gücü olarak işlev yapmak üzere dönüştürülmüştür. Asla güvenilemez, bel bağlanılamaz!

* Amerika’nın da, Batı’nın da, NATO’nun da ana gayesi İslam yurtlarını işgal etmek, sömürmek, parçalamaktır.

* Rusya ezeli ve ebedi düşman olma vasfını, geçici yüze gülmelerine rağmen hâlâ diri tutmaktadır. Asla güvenilemez!

* Çin veya Japonya Türkiye için bir umut olamamaktadır.

* İsrail tüm güçlü batı devletleri tarafından doğrudan veya dolaylı himaye edilmekte, Büyük İsrail Projesini hayata geçirmek için koşar adım gitmektedir.

* ABD’ye, Avrupa’ya, Rusya’ya, ya da İsrail›e Türkiye olarak takiyye yaparak yaklaşmak ve üzüm yemek de mümkün değildir.

* BOP bir İsrail projesidir ve Türkiye’yi de parçalamak emelini içinde bulundurmaktadır. Asla destek olunmamalıdır.

* Tarımda kendi kendimize yeterli duruma gelmeden, buğday gibi temel gıda maddelerini kendimize yetecek kadar üretmeden ayakta durmamız mümkün değildir.

* Sanayimizi geliştirmeden, kendi kaynaklarımızı harekete geçirmeden, dışa bağımlılık politikaları ile asla güçlü Türkiye kurulamaz!

* Güvenlik güçlerimiz kendi imal ettiğimiz silah ve techizatımız, bilhassa haberleşme cihazlarımız olmadan caydırıcı olamaz.

* Dinler arası diyalog, medeniyetler arası ittifak ya da ılımlı İslam projelerini hayata geçirmeyi gaye edinmiş, bu maksatla beyinleri uyuşturan bir takım şarlatanlar, milletimizi kurtarmaya değil, Haçlı kazanında eritmeye çalışmaktadırlar.

* Borca ve faize dayalı bir ekonomik düzen ilelebet yürütülemez! 

* Ne yeni peygamber gelecek, ne de yeni vahiy gelecek! Müslümanlar feraset, basiret, dirayet yolu ile kurtuluş yollarını bulmak zorundadırlar.

* Milli Görüş’ün baştan beri şiddetle önerdiği mazlum milletler birliği ya da İslam Birliği kurulmadan, Müslümanlar sömürü çarkını asla kıramazlar.

* Sorunlarımızın çözümü için Milli Görüş siyasetinden başka uygulanacak yollar tıkalıdır, çıkmaz sokaktır, zaman kaybıdır.

* Milli Görüş’ün 47 yıldır, besleyip büyüttüğü Yeniden Büyük Türkiye ideali çizgisinden başka tutulacak yol yoktur.

* Milli Görüş çizgisine gelmek mecburidir! Yaralansanız da, paralansanız da, hastalansanız da, Milli Görüş’e geleceksiniz! Başka çıkış yolu yok!

SATMAK

Yurduma dayatılan bir iktisat;

Borç birikti sat, faiz birikti sat!