Göbeklitepeden 4Gye

Abone Ol

İletişim, insanlıkla birlikte var olmuş bir ihtiyaç. Yemek içmek kadar değerli… Taş devrinde de öyleydi, bilgi çağında da… Örneğin Şanlıurfa’daki Göbeklitepe’yi gezenler görmüşlerdir; 12 bin yıl öncesine ait olduğu düşünülen kalıntılarda bile o dönemin insanlarının bu ihtiyacını taş sütunlara nasıl nakşettiklerine şahitlik edersiniz.

`T’ biçimindeki, 40 ila 60 ton arasında değişen ve insanı tasvir eden taş sütunların üzerinde bulunan motifler, arkeologlara göre; bir süslemeden ziyade özel `mesajlar’ içeriyor. Bu mesajlar bize ateşin, demirin, tekerleğin henüz keşfedilmediği bir dönemde bile insanların iletişim ihtiyacını, yaptıkları bu devasa taş sütunlar üzerinden giderdiklerini anlatıyor.  

Bu devasa taş sütunlar öyle yapılar ki, bugün zirvesinde olduğunu iddia ettiğimiz bilim ve teknoloji bile bu yapılar karşısında çaresiz kalıyor. `Evrim teorisi zırvalığını’ da yerle bir eden bu taş sütunlar, `yaratılış’ gerçeğini haykırırken insanlığın iletişimle ne kadar içli dışlı olduğunu gösteriyor.

12 bin yıl öncesinden günümüze geldiğimizde, iletişim kanalları da çeşitlenerek arttı. Özellikle son 10-15 yıl içinde bu kanallar öyle çoğaldı ki, artık sınır tanımıyor. Bu konuda yapılan yatırımlar iletişimin kalitesini artırırken, yeni kanalların da kapısını açıyor. Yaşadığımız çağda 1837’de telgrafla başlayan yeni iletişim serüveni, akıllı cihazlarla zirve yapmış durumda.

İletişim kanallarını renklendiren, insanlığın teknoloji ile daha fazla hemhal olmasına fırsat veren 3G ile tanışalı daha 5 yıl geçmeden şimdi 4G’yi konuşmaya başladık. Dünyanın birçok ülkesi 4G ile tanıştı bile. Türkiye ise gün sayıyor.

Hafta başında Türkcell’in bu konuda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde düzenlediği programına iştirak ettik. Turkcell Teknoloji Grubu Genel Müdür Yardımcısı İlker Kuruöz, 4G’nin tanıtımını Kuzey Kıbrıs’tan yaparak, bu konuda hazır olduklarının mesajını verdi.

4G’nin insanlık için ne getireceğini anlayabilmemiz için şu örnek yeterli olacaktır; Amerika’daki bir doktor, Türkiye’deki hastasının ameliyatını oturduğu yerden rahatlıkla yapabilecek. Yani ameliyat için bu doktorun Türkiye’ye gelmesine ihtiyaç kalmayacak. 3G ile bu mümkün olmuyordu…

Görüleceği üzere Göbeklitepe’de taş sütunlar üzerinden yapılan iletişim, 4G ile yeni bir durum alacak, yeni bir zirve yapacak.

Ancak bu zirve, kendi sorununu da beraberinde getiriyor. İletişimin kalitesi arttıkça insanlık bir birinden uzaklaşıyor, bir birine duyarsızlaşıyor.

Tabletler, akıllı telefonlar… Facebook, Twitter, 3G, 4G…

Evet, teknoloji hızla ilerliyor.

Evet, iletişim kanalları hızla çoğalıyor.

Evet, iletişimin kalitesi hızla artıyor.

Ama 12 bin yıl önce Göbeklitepe’de yaşayanlar kadar birbirimizi anlayabiliyor muyuz!

Asıl sorun da bu…

Sizce de öyle değil mi…