BİRTAKIM reformcu, değişimci, yenilikçi, Feminist,
Fazlurrahmancı, Afganîci, Abduhçu, Reşid Rızacı, mezhepsiz, bid atçi, Mutezilî
kimseler Kur anın doğru yorumuna ve Sünnete aykırı işler yapıyorlar.
Ehl-i Sünnet uleması ve fukahası bunları:
Cevaplandırmazsa,
Yanlışlarını, sapıklıklarını, bid atlerini red, cerh ve
iptal etmezse,
Müslüman halkı uyarmaz ve bilgilendirmezse,
İslamı içinden, mihraptan yıkma teşebbüslerini önlemezse
Emr-i mâruf ve nehy-i münker farizasını terk etmiş
olurlar.
Bu fariza terk edilirse, toplumun üzerine genel âfet ve
musibet gelir, kurunun yanında yaş da yanar.
Duyurulur.
(İkinci yazı)
EHL-İ SÜNNET FETVA HEYETİ NEREDE
Türkiye nin Ehl-i Sünnet Müslümanları teşkilatlı tek bir
ümmet olabilmiş olsalardı, onların bağımsız bir Ulema Meclisi, Şûrası, Fetva
Kurulu olurdu. Bu hayırlı kuruluşlar, halkı dinî ve dünyevî konularda aydınlatır,
uyarır ve bilgilendirirdi.
Heyhat ki, ne Ümmet var ne Şûra, ne de Fetva Heyeti
Feministler camilerdeki kadınlara ayrılmış bölümlerin
kafeslerini ve perdelerini kaldırttılar; bu bid at hareketine karşı ulema
fukaha meşayih ayağa kalkmadı.
Bid atçinin biri çıkıyor, güneş doğuncaya kadar sahur
yenilir içilir diyor, topluca protesto yok.
Geçen yıllarda İslam da teravih namazı diye bir ibadet
yoktur hezeyanları savruldu biraz tepki verildi ama yeterli olmadı.
Yeterli tepki nedir biliyor musunuz Bid atçiler
cevaplarını alırlar ve bir daha konuşamazlar.
Sinsi, taqiyyeci, kitman yapan, iki yüzlü Mutezile
mensupları kaderi inkar ediyor
İmanın temellerinden olan kader inkar edilince gök
gürültüsü gibi cevap verilmelidir.
Bir takım tesettür bezirganları, tesettür kıyafetinin de
cılkını çıkarttılar.
Bir takım İslamcılar, agresif din düşmanlarıyla ittifak
yapıyorlar, tepkiler cılız...
İslam ın Allah katında tek hak din olduğu inancına karşı
çıkılıyor, tepkiler yetersiz
Düşük faizle mesken kredisi almaya fetva veriliyor,
milyonlarca Müslüman bu şeytanî tuzağa düşüyor. Sünnî ulema fukaha ve
meşayihten topluca tepki yok
Halkın yüzde doksanı günlük namazları bırakmış
İstanbul da oruç tutanların nispeti yüzde kırk, İzmirde yüzde yirmi Halka
nasihat edilmiyor.
Yüz kadar ilahiyatçı Resulullah Efendimiz in (salat ve
selam olsun O na )
mütevatir ve sahih hadislerini, Avrupa normlarına ve
feminizme göre ayıklıyor Bu korkunç cinayete ve hıyanete yeterli tepki
verilmiyor.
Memlekette bin türlü münker iş yapılıyor, bunları
engellemek için çalışılmıyor. 28 Şubat ın cehennemî ortamında ulema fukaha
birleşemez, Şûra ve Fetva Meclisi kurulamazdı ama bugün din hürriyeti var
***
Türkiye Ehl-i Sünnet Fetva Meclisinden bildirilmiştir.
Muhterem Müslüman halkımıza duyurulur:
Cuma ezanı okunduktan sonra Müslümanlar dükkanlarını,
işyerlerini, bürolarını kapatarak camilere Allah a ibadet etmeye gitmelidir.
Cuma ezanından, namazın bitimine kadar alışveriş ve dünya işi yapmak caiz
değildir. Sevgili kardeşlerimizin Allah a, Resul üne (Salat ve selam olsun
O na), Kur an a uymalarını önemle rica ve tavsiye ederiz.
Böyle bir fetva yayınlansa, Müslümanların televizyonları
gazeteleri, dergileri, radyoları bunu on milyonlarca halka ulaştırsa çok iyi
olmaz mı
Böyle bir şeyin şu anda en ufak bir sakıncası yoktur.
Yazık yazık yazık!
Ümmet yok, İmamü l-Müslimîn yok, İslam Şurası yok, Fetva
Heyeti yok
Müslümanlar birleşmemek konusunda tam bir ittifak
içindeler.
Lüks ve israflı iftarlar gırla gidiyor.
Benim şeyhim senin şeyhini döver beyinsizlikleri.
Maalesef İslam toplumu şifahî bir toplum olmuştur.
Yahu cemaat, tarikat, parça, hizip, fırka diyeceğimize
ümmet desek olmaz mı
Halife, İmam-ı Kebir, Emirü l-Mü minîn kavramlarını halka
kimler öğretecek
Meşhur BBC, hadis ayıklama işi için 1400 yıllık İslam
tarihinde görülmemiş bir reform diye yazdı, Müslümanların çoğunun bundan
haberi yok!
(Üçüncü yazı)
Avaz Avaz Hoparlör
BİR ay kadar önce akşamdan sonra, kurufasulye yemek için
büyük camilerden birinin karşısındaki dükkanlardan birine gitmiştik. Dört
kişiydik, hayli yemek yedik, hesap 40 Tl tuttu. Çaylarımızı içtik, yatsı ezanı
okunmaya başladı, biz de camiye girdik. Aman ya Rabbi! Hoparlörler 150 desibel
şiddetinde bağırıyordu Kulaklarımız zonkladı ve zorlandı. Bir Müslüman ezandan
asla rahatsız olmaz ama şiddetli hoparlörden rahatsız olabilir
Cami çok büyük Bir saf cemaat vardı.
İmamın hoparlörü daha az şiddetliydi. Namazı huzur içinde
kıldık. Tesbihat yine 150 desibel yüksek sesle yapıldı. Cami çın çın çınlıyor,
inliyordu, kubbe Allah saklasın yıkılacak sandım.
Duadan sonra okunan Kur anı dinlemeden çıktım.
Camilerdeki hoparlörlerin ıslah edileceğine dair ümidim
kalmamıştır.
Sadece şikayet ve protesto için, bir tür emr-i mâruf ve
nehy-i münker yapmak için yazıyorum
Yazıklar olsun!.. Camilerin ses düzeni konusunda bile
başarılı olamıyoruz
Sabahleyin küçük bir camide namaz kılınıyor. Mihrapta
sabit bir mikrofon, imamın yakasında seyyar bir mikrofon. On iki kişilik cemaat
için bu mikrofonlara ne lüzum var
Cami ve minare mikrofonları fetiş haline geldi.
Kulakları rahatsız eden yüksek sesle ezan okumak,
tesbihat yapmak, namaz kıldırmak hikmet ve akl-ı selîm sahibi Müslümanlara
yakışmaz.
Camilerdeki ses şiddeti bilemediniz 80 desibel olmalıdır.
80 desibelden yükseği ses kirliği oluşturur ve Kur an kıraatine, Ezana,
tesbihata, dinleyenlerin kulak sağlıklarına zarar verir.
Ezana, Kur an tilavetine, tesbihata zarar veren,
kulakları hırpalayan çok yüksek şiddetle bağırtılan hoparlörleri bir kere daha
protesto ediyor ve ellerinde imkan olduğu halde bu aksaklığı düzeltmeyenlere
hakkımı, bir Müslüman olarak helal etmiyorum.
Bu kadar basit bir aksaklığı düzeltemezsek, daha girift
problemleri nasıl çözeceğiz
26.07.2013