Gençlik ve gençlik

Abone Ol

Yeni bir yol üzerine çıkmış olan gençlerin bir başına özgün bir şekilde yol bulmaları elbette çok zor. Çünkü gençliği bekleyen o kadar çok tuzak var ki. Bunlar gençleri her an yolundan alıkoyabilir bir başka yöne götürebilir. Götürüyor da.

Günümüz gençliğinin denetimi artık başka güçlerin elinde. Güç derken, bu, bir bakıma kendiliğinden de olabilen bir durum. Bir genç gözlerini açar açmaz hayat ötesi bir hayatın içine geriyor gibi. Bu hayat büyülü ve çekicidir.

Evlerin içine yıllardır giren televizyonun ardından onun devamı olan ve artık ceplere kadar giren yepyeni ve başka bir dünya ve hayat var. Bu, onun bir gerçeği gibidir. Annesinden emdiği süt gibi. Hiç yabancılamadığı ve kanıksamadığı bir hayat.

Günümüz gençliğiyle her durum ve koşulda karşı karşıya bulunuyoruz çeşitli vesilelerle. Evde çocuklarımızla, yakınlarımızla, dergide genç bir kuşakla, özellikle davet edildiğimiz programlarda birlikte olduğumuz bir gençlik var, bunların hemen hepsinin ortak özellikleri ve yanları var. Hiç birini diğerinden ayıramıyoruz. Çünkü hepsi aynı ve sanki benzer kalıplardan çıkmış gibidirler. Velilerin okullarda yakındıkları şeylerin tamamı benzer. Hiç birinin diğerinden farkı yok.

Kitap okumamama günümüzün önemli sorunu. Gençlerin okullarda aldığı eğitim sanki sanal dünyaları için. Bu da onlara yetiyor. Yeteneklerini bu dünyaya yoğunlaştırdıklarından o dünyanın hemen bütün inceliklerini anında ve çok rahat kavrıyorlar. Bizlerin intibakta zorlandığı bir dünya. Çünkü bizim kuşağın zihin dünyasının yoğunluğu başka bir alanda.

Yakın zamanda gençlerle birlikteliklerimiz yoğun oldu. Anadolu Gençlik’in, bir de İmam Hatip Liselerinin davetlerine hayır diyemedim. Son iki ayım oldukça yoğun geçti.

Gençliğin zihin dünyası çok taze. Öncü düşünce insanlarıyla, önemli eserlerle ve büyük düşünce hareketleriyle buluşmadığından savruluyor. İçi boş siyasal hareketler gençliğin aklını başından alıyor. Büyük savruluş yaşanıyor.

Kimi gençlik bu boşluğu sıradanlıklar içinde geçiriyor. Boşluk olduğundan en olmadık hareketlerin içinde yer alıyor. Bu da onların hayat dışına itilmelerine neden oluyor.

Gençliğin önünde büyük fikir adamları olmayınca, kimi sıradan topluluk ve kişilerin dünyasına kapılıyor. Onlar da oradan sürükleniyorlar.

Anadolu Gençlik umut veriyor ve önemli bir sorumluluk üstlenmiş durumda. Anadolu’nun saflığını temsil ediyorlar. Tabiî bunun çok güçlü bir düşünceye yaslanması ve beslenmesi gerekiyor. Bunu bir ölçüde de yapıyorlar. Tabii günümüz gençliğinin önüne düşecek, Üstat Necip Fazıl gibi, Mehmet Akif İnan gibi önemli hatiplerden yoksun. Edebiyat ve sanat birikimli bir çıkıştan yoksunluk var. Üstat Sezai Karakoç şükür ki hayatta ve şükür ki onlarca eseri bulunuyor. O izleği sürdüren önemli çok sayıda yazar ve şair bulunuyor. İz sürenler bunu bulabilirler. Bunlar dergiler üzerinden de takip edilebilir. Günümüz gençliğinin yapabileceği en iyi şey eser üzerinden yolunu sürdürmesi. Çünkü ortamı dolduran çok konuşanlar var. Bunların ciddî bir savrulma içinde olduğu göz ardı edilemez.

Siyasal anlamda gençliği peşinden sürükleyecek içi dolu, bilge kimse de yok. Milli Görüş hareketi siyasal bilinç olarak iyi bir hareket olarak var oldu ve devam ediyor. Anadolu Gençlik de bu ruh ile yolunu sürdürüyor. Gençliğin bu siyasal bilincinin yanında düşünce, sanat, edebiyat bilincinin sağlam temellere oturması onu iyi bir yola koyar. Edebiyat dergileri, bu anlamda bir dayanaktır. Çünkü diğer yollar daha çok heyecana, duyguya dayanır.

Son iki hafta içinde gençlik ile olan içiçeliğim, onların gözlerindeki parıltı ve umut veren bakışları elbette bizi de heyecanlandırıyor. En son İstanbul AGD ile, Eskişehir AGD’li gençlerle oldum. Eskişehir İlahiyat Fakültesi salonundaki konuşmamıza eşlik eden İlahiyat Fakültesi Dekan ve Yardımcısı ile diğer hocalar, Erzurum’da aynı dönemde okuduğumuz Eyüp Bey dostumuz, AGD’nin genç yöneticileriyle dolu bir gün yaşadık. Şair dostum Tayyip Atmaca’da son ana kadar AGD merkezinde birlikte hoş ve güzel bir sohbette birlikte olduk. Dostluklar ve güzellikler baki, faaliyetler hayra dönük olursa bundan daha güzel ne olabilir ki.