Gelecek bir bilinmezlikler uzamıdır. Gözümüzü güne açtığımızda neyle karşılaşacağımızı kestiremiyoruz. Önümüze ne gibi tuzakların çıkacağını, bizleri karanlığa itecek olguların neler olacağını da.
Yaşadığımız karmaşık süreçte yol bulmanın zorlukları bilinir.
Her birimiz birer yolcuyuz. Yolculuğumuz hem içimize hem de dışımızdaki olgulara.
İnsanız, sorumluluklarımız var. Atacağımız adımları bilinçle yapmak durumundayız. Yoksa yanlış bir adım bizi bilinmezliklere sürükleyebilir.
Nüfusu genç olan bir ülkede yaşıyoruz. Bu, büyük bir şans. Ne ki gençliğin önündeki tuzaklar sınırsız ve yeniliklerle dolu. Bunlar için bir seçim yapmak durumunda kalamıyor. Üzerine abandırılanlara farkında olmadan kapılınıyor.
Müslüman hayata her an hazırlıklı olmak durumunda.
Gençlik düşünce edimini sağlayan unsurlardan ve birikimden yoksun. Meşguliyetleri geleceğe hazırlayan şeyler değil. Zamanın tüketilmesi aşırı ve boş. Dar bir dünyada, hayatın sorumluluklarından yoksun ve umarsız. Bir öğrenci derslerini bile yük görüyor. Kitap okumak ise hak getire. Onu geleceğe hazırlayacak birikimi elde edecek hamlelerden yoksun. Öncülerinden yoksun.
İnsanlığın üzerine abanmış olan karamsarlık, olumsuzluk, karanlık ve yabancı düşüncelerden ötürü insanlık duru ve sağlıklı bir düşünce ortamından yoksun.
Müslüman dünyasının aydınlığında geleceğe hazırlıklı olmak durumunda. Bu, bu zamanda ancak büyük bir birikim sağlanarak gerçekleşebilir.
Büyük uygarlığımızın büyük bir birikimi var. Bunlardan sürekli okunarak yararlanılabilir. Klasik kaynaklarımız yeniden özümsenmeli. Bugünün bakışında yeniden yorumlanmalı. Yeni bir dil ile anlatılmalı. Yeni anlatım yolları denenmeli.
Batıya ait eserlerden de yararlanılmalı. Onlardan elde edilenler kendi hamurumuzda yoğrulmalı, kendimize ait bir dil kurulmalı. Ondan yeni çıkarımlar elde edilmeli.
Müslümanların zihinleri açık.
Hayata ve insana önyargısız bakar ve değer verir.
Günümüzü kavramak için günümüzün öncü yazar, şair ve düşünürlerini sıkı okumak gerekiyor. Mehmet Akif, Üstad Necip Fazıl, Bediüzzaman, Üstad Sezai Karakoç, Nuri Pakdil, Akif İnan, Cahit Zarifoğlu, Rasim Özdenören, Alâeddin Özdenören, Erdem Bayazıt, İsmail Kıllıoğlu, Ebubekir Eroğlu, Kâmil Eşfak Berki, Arif Ay, Necat Çavuş, İhsan Deniz, Hüseyin Atlansoy, Hasan Aycın, Kadir Tanır, Osman Bayraktar, Orhan Okay, Mustafa Kutlu, Nazif Gürdoğan, Mustafa Miyasoğlu, Durali Yılmaz, Cevdet Karal, Ömer Erdem, Âlim Kahraman, Nurettin Durman, Şaban Abak, Şakir Kurtulmuş, Osman Sarı, Atasoy Müftüoğlu, Necip Tosun adını anamadığım nice dost yeni kuşak şair ve yazarları, arada adlarını atladıklarım da var.
Akademisyenlerin adlarını vermedim. Bunlar içinden bir seçme yapılabilir.
Edebiyat ve düşünce dergileri, klasik tasavvufi eserler, Milli Gazete gibi istikametini bozmayan gazeteler, dergiler, düşüncesi bulanmamış yazarlar.
Siyasal tarih okumaları. İslam, Selçuklu, Endülüs, Osmanlı tarihlerine ilişkin eserler. Günümüz siyasasının arka planını oluşturan kaynak eserler. İttihat Terakki, Masonluk, Siyonizm, Emperyalizmi anlatan eserler.
Siyer, dört halifenin hayatları, ilmihaller, mealler, tefsirler bunların başında gelir. Bütün bunlar harmanlanarak okunmalı.
Günümüzün teknolojisini kavrayacak teknik donanımlar. Bunlar görev dağılımı yapılarak gençler aralarında bölüştürülebilirler.
Geniş bir okuma alanı oluştuğunun farkındayım. Bunlar birer göndermedir.