Gazze'yi izlemiyoruz

Abone Ol

Aslında izleyemiyoruz! Çünkü taviz vermek istemediğimiz keyfimiz kaçıyor. Çünkü büyük bir iştahla yediğimiz yemeğimizin boğazımızda düğümlenmesinden korkuyoruz. Çünkü büyük bir iştiyakla izlediğimiz Türk dizilerimizden, büyük büyük haz aldığımız sabah kuşağı programlarını izlerken keyfimizin kaçmasından korkuyoruz.

Bir ara 'Filistin'i izliyoruz' başlıklı bir yazı yazmıştım. Ama sadece izliyorduk. Yoksa ellerinden tutacak değildik ya. Hiç değilse o zaman bir mücadele güçleri vardı. Yardımlarına bir koşan olmasa da. Tabi bu nekadar devem edebilirdi ki herhangi bir yerden bir destek gelmezse... Kardeş bildikleri bir el uzatılmazsa... Oysa karşılarındaki güç yedi düvelden destek alıyordu.

Peki bize ne oldu da görmezden geliyoruz bunca mezalimi?.. Neydik ne olduk Allah'ım? Biz ne ara bu hale geldik? Gazze'de kardeşlerimiz vahşet kelimesinin kifayetsiz kaldığı bir zulme maruzlar. Bırakın biz, buğz etmekten dahi aciziz.

Hani adaletten dem vururken Hz. Ömer'in: 'Kenarı Dicle'de bir kurt kapsa koyunu, gelir de Adl-i İlahi sorar Ömer'den onu.' sözünün göğsümüzü gere gere haykırıyorduk! Ne oldu? Hani Ömer'in adaletinden bahsediyorduk?..

Hani 'Müminler bir vücudun azaları gibidir, birine bir acı dokunursa diğerleri de aynı acıyı hisseder.' hadisini prensip edinmiştik?

Nerede kaldı 'Gördüğünüz bir kötülüğü elinizle, gücünüz yetmezse diliniz ile düzeltiniz. Ona da gücünüz yetmezse buğz ediniz. (Yani hiç olmazsa üzülüp, ağlayıp, dua ediniz.) Bu ise imanın en zayıf yanıdır.' Buradan ötesi imandan eser yoktur demektir. İşin neresinde olduğunuza bir bakınız!..

El ile düzeltmenin anlamı nedir, bilen var mı?.. Yani ki yetki sizde. Yetki sizin elinizde, hükmedensiniz, hükümransınız... Bir hükmettinizmi dağları titretirsiniz. Zalim yüreklere korku salarsınız da (affediniz) zılgıt yemiş ite dönerler...

Ama neredee o hükümranlar? Nerede o: "Haddini bil ey siyonist köpek, yoksa bunu Cihad-ı Ekber sebebi sayar, iki milyar müslümanı üstüne yığarım da feleğin şaşar!" diyecek yürek sahipleri?
Nerede?
Ya-hu siz hangi ecdadın torunlarısınız? Sultan Abdulhamit Han'ın İngiltere ve Fransa'da sahneye konulmak istenen Peygamber Efendimize hakaret içerikli oyun için: 'Derhal bu tiyatroya bir son verin, yoksa Cihad-ı Ekber sebebi sayar, dünyadaki bütün müslümanlarla birlikte üzerinize yürürüm." dediğini ve bu duruş karşısında kimsenin o oyunu sahneye koymaya cesaret edemediği fermanını hiç mi duymadız?

Duydunuz elbette. Duydunuz da elinizdeki dünyalıkların gideceğinden korkuyorsunuzdur. Ya da ne bileyim belki de birilerinin elinde büyük büyük kozlarınız var!.. Yoksa bunun başka nasıl bir izahı olabilir? Ancak boşa gidecek bir yol üzeresiniz bilesiniz...