İsrail ateşkese zorlanamamış/zorlanmamış, saldırılarını
sürdürüyor. Gazze de ayakta kalmış binaları da yerle bir etmenin gayreti
içinde. Elbette esas hedefi binalarda yaşayan Filistinliler. Onları yok etmek,
Gazze de Filistinli bırakmamak. Son İsrail saldırılarında hayatını kaybeden
Filistinlilerin sayısı 2 bini, yaralananlar ise 10 binlerle ifade ediliyor. Tüm
hür dünya -ne demekse- seyrediyor. Vicdanları Siyonistler tarafından esir
alınmış insanlara ve ülkelere hür demek ne ölçüde doğru olur düşünmek
gerekiyor. Petrole bulanmış Kara batak ı kurtarmak için dünyayı ayağa kaldıran
hür dünya, sıra özelde Filistin, genelde İslam dünyası söz konusu olduğunda
katillere alkış tutuyor, saldırılarda hayatını kaybeden her Müslümanı sadist
bir duygu ile zevkle izliyor.
Ana konumuza yani Gazze ye dönecek olursak hayat felç
olmuş, insanlar ne başlarını sokacak bir meskene sahipler, ne de evleri henüz
yıkılmamış olanlar elektriksiz ve susuz hayatta kalma mücadelesi veriyorlar. Bu
duruma karşı elbette özellikle ülkemiz ve insanımızın kayıtsız kalması
düşünülmez. İnsanımız sahip olduğu bir ekmeği paylaşacak hassasiyete sahiptir.
Bundan kimsenin kuşkusu olmasın. Daha önceki İsrail saldırılarında da bugünküne
benzer yok etme ve soykırım yaşanmış ölenleri geri getirmek mümkün olmamakla
birlikte yıkılanları yeniden yapmak, Gazzelilerin sıkıntılarını hafifletmek
için insanımız elinden geleni yapmıştı. Bugünde aynı gayret ortaya konulabilir.
Diyanet İşler Başkanı Görmez, Gelin Gazze yi yeniden imar edelim çağrısında
bulunuyor. Bu çağrıya herkesin karşılık vereceği kesin. Bu arda Hükumetin
Gazze ye elektrik üretecek seyyar santral gemisi göndermeye hazırlandığını, bu
yolla Gazze nin elektriksizlikten kurtarılmaya çalışılacağı açıklandı. Gerek
Diyanet İşleri Başkanlığı ve TİKA nın işbirliği ile yürütülen kampanyanın
Gazze nin yenden imarına önemli katkı sağlanması, hatta Gazze nin
elektriksizlikten biran evvel kurtarılması mümkün. Ancak, hayatını kaybetmiş
olan 2 bini aşkın Filistinlinin hesabı sorulmayacak/sorulamayacak mı Eğer
katiller hesap vermeden hiçbir şey olmamış gibi devam edilecekse saldırılarını sürdürmeye devam edeceklerdir. Çünkü bu kanlı katiller sadece güçten
anlarlar. Eğer son saldırılar sırasında Filistinlilerin yardımına koşacak bir
güç olsa, saldırganlara binlerce değil yüzlerce kayıp verdirilebilseydi ateşkes
şimdiye kadar çoktan edilir ve İsrail Başbakanı dünyanın gözünün içine baka
baka her gün yeni bir saldırı emri veremezdi.
Demek istediğim o ki, Gazze daki tahribatı onarmak
elbette Müslüman olarak görevimiz onu yapacağız/yapmamız gerekiyor. Ancak esas
olan İslam dünyasının tek bir yumruk oluşturarak bundan sonra olsun İsrail in
Filistinlilere saldıramamasını sağlamak gerekiyor. Tekrar ediyorum elimizdekini
Filistinli kardeşlerimizle paylaşmamız inancımız gereğidir. Ama esas olan
İsrail saldırısını bir daha gerçekleşmeyecek şekilde engellemektir. Bunun
sorumluğu ise Müslüman ülkeleri yönetenlerdedir. Bu işte diplomatik
açıklamalarla olmaz. Hele hele Gazze ye gönderilmesi düşünülen santral gemisi
için İsrail in iznini bekleyerek hiç olmaz.