Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, geçen gün Ankara’da Başbakan Binali Yıldırım’la yaptığı görüşme sonucunda camiaya şu müjdeyi verdi: “Arena’nın kullanma hakkını aldık. Bunun yanı sıra hemen oracıkta son derece modern bir salon yapılması konusunda da söz aldık.” İyi ve güzel! Demek ki sonunda Türkiye’ye basketbolu getiren ve bir zamanlar bu branşta yenilmez armada olan Galatasaray da nihayet bir salona kavuşacak. Öyle ya ezeli rakipler Fenerbahçe ve Beşiktaş’ın birer salonları var...
Şimdi açalım... Bundan böyle, ne zaman başlar, ne zaman biter bilemem ama salon sanırım bütün Galatasaraylıların yüreğine su serpmiştir. Yanılmıyorsam bu salon 15 bin kişilik olacak. Güzel! Hatta harika! Ama bu salonda maçlarını oynayacak Galatasaray basketbol takımı çaresiz, oyuncusuz, üçüncü sınıf mı olacak? Ya da bugünkü gibi üç buçuk kişilik takım mı? Başında Ergin Ataman mı olacak, yoksa bırakın dünya çapında, Avrupa çapında bir hoca mı olacak? İşte burası çok önemlidir. Modern bir salon ortaya çıkacaksa ki, öyledir, o zaman içine de takım gibi takım konmalıdır...
Gelelim ikinci maddeye... Arena’nın kullanım hakkını da almış Galatasaray... Yani tıpkı eski Ali Sami Yen gibi... Tamam ve güzel... Böylece Galatasaray Kulübü daha bir rahat hareket ederek, bir takım gelir kaynakları da oluşturabilir. Ancak ne var ki, bu stadın içine de artık takım konulmalıdır. Bugünkü Galatasaray’da, tarihe ve yılların dev ekiplerine bakarak, büyük takım demek mümkün müdür? Muslera, Sneijder, Podolski, bizden Selçuk, emekliliği gelen Hakan Balta, her zaman on sekizde bulunduracağım Sabri’den başka futbolcu, daha doğrusu Galatasaray’ın şanına yakışacak oyuncu var mı? İşte bu nedenle Arena’ya bundan böyle hakiki bir Galatasaray takımı sunmak zorunluluğu vardır. Tabii ki teknik direktörün babası ile birlikte... Efendim, UEFA sınır koydu, ancak şu kadar harcarız falan gibi barikatlara artık son veriniz... Ve de soracağız hesaplar vardı, onları da bir an önce sorunuz! Ek olarak da, futbolla ilgili önemli görevlere artık o işin üstesinden gelecek isimleri getiriniz! Yoksa o kullanma hakkı da boşa gider...
Unutmadan; sizin bir Kadınlar Avrupa Şampiyonu, yani bir numaralı kupanın sahibi takımınız vardı. Bilmem hatırladınız mı? Hem de bugünlere sizi ezen ezeli rakibiniz Fenerbahçe’yi yarı finalde yendikten sonra kazanılan kupa... Ya şimdi? Önüne gelene yenilen bir kadınlar takımı... O salona yakışanını bu kategoride de unutmayınız sakın!