Şerpa, halkın kendi dilinde 'Shar-wa' olarak yer alıyor. 'Shar' doğu anlamına, 'wa' ise, kişi-toplum anlamına geliyor. Şerpa halkının insanları isimlerini doğdukları günden alıyor. Bu yüzden çoğu Şerpanın ismi birbirinin aynısı. Soyadı olarak ise, bağlı oldukları klanın ismini kullanıyorlar. 28 tane Şerpa klanı olduğu biliniyor.Dünyanın en riskli mesleklerinden birini icra eden Şerpalar, bu emekleri için bir tırmanıştan 2 ile 3 bin dolar arasında kazanıyorlar.
Dağcıların, uğruna hayatını kaybettiği Everest'te, hamallık yapıyorlar
Şerpa halkının yaşadığı ve Everest'e gitmeden önceki son yerleşim yerinde yaşayan halk, Everest'e tırmanan dağcıların eşyalarını sırtında taşıyarak geçimini sağlıyor.
Şerpalar ataerkil bir topluluk. Kız çocukları ve kadınlar yemek yapıp, ev işleriyle ilgilenirken; erkekler de evin geçimini üstleniyor. Halkın çoğu taş evlerde yaşıyor. Dağlık bir arazide olduklarından ulaşım sadece yürüyerek yapılıyor.
Şerpa halkının yaşadığı köy Everest'e çıkıştan önceki son kasaba olarak biliniyor. Köyleri birkaç yıl önce Ulusal Park ilan edilmiş böylelikle de geçim kaynakları ve bununla beraber yaşam tarzları değişmeye başlamış, modernleşme yoluna girmişler.
Önceleri ticaret ve hayvancılıkla geçinen Şerpalar, şu an Everest'e tırmanan dağcılara eşlik ediyorlar. Dağcıların tırmanışını daha rahat ve güvenli yapabilmesi adına, belirledikleri rotalara onlardan önce gidip, yüklerini taşıyor, yemeklerini hazırlıyor, çadırlarını kuruyorlar.
Yani o gıpta ederek baktığımız, 'helal olsun' dediğimiz dağcıların çoğunun arkasında bu gizli kahramanlar var. Hatta Everest Fatihlerinden Tenzing Noyan da bir Şerpaymış.
Dünyanın en riskli mesleklerinden birini icra eden Şerpalar, bu emekleri için bir tırmanıştan 2 ile 3 bin dolar arasında kazanıyorlar.
Aldıkları riski düşününce çok komik bir rakam açıkçası. Ancak dağlarda geçim koşulları bir hayli zor olan Şerpalar için bu paralar hiç de fena sayılmıyor. Şerpaların çoğunun ismi birbirine benziyor. Genellikle doğdukları günün adını alıyorlar. Şerpa halkından bazı kişilerin Everest'e toplam 21 kere tırmandıkları söyleniyor. Ayrıca Everest'in zirvesine henüz 16 yaşındayken ulaşan en genç dağcı da bir Şerpa.
Şerpalarla ilgili bir başka merak uyandıran konu ise, oksijen seviyesinin azaldığı yüksek irtifalarda nasıl yaşayabildikleri?
Herhangi bir insanın 7 ile 10 gün dayanabildiği hatta o sürede de oksijen yetersizliğinden türlü hastalıklara yakalandığı bu yüksek irtifada Şerpalar yüzyıllardır nasıl hayatta kaldı?
Şerpaların varlığını öğrenen bilim adamları da bu soruyu sormuş ve kan örnekleri alınarak, bazı testler yapılmış.
Testlerin sonucunda ise, diğer insanlarda durum tam tersiyken, Şerpalar'da alyuvar sayısının artmasıyla kan akışını hızlandıran nitrik oksit seviyesinin yükseldiği belirlenmiş.
Bu da Şerpalar'ın deniz seviyesinden yaklaşık olarak yüzde 40 daha az oksijenin bulunduğu yüksek dağlık arazide nasıl dinç ve sağlıklı kalabildiklerini açıklıyor.
Everest dağcılarının arkasındaki gerçek kahramanlar Şerpalar, 2014 yılında çığ düşmesi sonucu 16 vatandaşını kaybetti.
15 Şub 2020 - 18:47 - Dünya
Şehir Markaları
Siz de şehir markaları arasındaki yerinizi mutlaka alın...
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(1)Abdulkadir Ak - Allah yardimcıları olsun, hayat zor
Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.