Fidanların dibine kireç dökmeyin! Lütfen!!!

Abone Ol

Bu ülkenin geleceğini bugünden dizayn edeceğimiz aşikâr.

Bunu nasıl yapabileceğimizi biliyor muyuz Neye yatırım yapacağımızı, dünün

muasır seviyesine bizi ulaştıran köşe taşlarını, genlerimizde olanı, dostumuzu,

düşmanımızı

Bilmekle başlıyor her şey. İçinde bulunduğumuz duruma

alışmak en kolayı. 140 karaktere ancak başlıklar sığıyor. Detay dediğimiz

önemli materyal hâlâ içerilerde. Ekrandan da uzun süre okunmuyor işte ne

yaparsınız. Hal böyle olunca eskisini unutunca, bizi milli yapan değerlerden

uzaklaşınca, kavramlara yabancılaşınca kendimize iyilik yapmıyoruz maalesef.

Karışmasın kafanız. Anlatacağım.

Kurtuluş savaşını neden yaptığımızı, kime karşı

yaptığımızı hatırlamazsak eğer, bugün kişisel her türlü mücadelemizi İstiklal

mücadelesi gibi vermeye başlarız. Göğsüne namahrem eli değmesin diye verildi o

mücadeleler. Gençleri ahlaksız ve müptela bir toplum olalım diye verilmemişti

diye düşünüyorum. Asıl mücadelesini vermemiz gereken şey İstiklal ve

İstikbaldir. Bu konuda hem fikiriz. Ayrıştığımız önemli bir nüans var. Bugün bu

mücadelenin neresindeyiz

Sömürülüyoruz. Farkında mısınız Hedeflerimiz

küçültülüyor ve geleceğimiz zehirleniyor. Bizse binalarımızla övünüyoruz.

Binaların içi doluyor belki ama ya gençlerimizin içi Umurunuzda mı

İmam Hatiplerin sayısı arttı. Hamdolsun. Güzel gelişmeler

bunlar. Binalar dolu. Teoride çok şeyi öğretiyoruz çocuklara. Modayı takip

ediyor ama olsun. Yeşil şal gözlerinin rengini ortaya çıkarıyor. Saçların

tepesini dikince de Justin stili oluyor. Haftada 16 dizi takip ediyor.

Fantastik filmlere bayılıyor, şekspire hasta oluyor. Her sene 18 Mart ta

okuldaki resmi törende Çanakkale için saygı duruşunda bulunuyor. Akşamında

İngiliz futbolunun ne kadar derinlikli olduğunu tartışıyor. Ayakkabıları NBA

oyuncularının giydiğinden. Oscar ı takip ediyor. Entelektüel görünmek için çok

eski filmleri izliyor. Biraz da ortamına göre. Bağımsız sinemadan konuşmanın

muteber sayıldığı ortamları tercih ediyor. Spin-off kelimesini de cümle içinde

kullanabilirse hatırı sayılır bir yer ediniyor kendisine. Anime izlemeyene kötü

gözle bakıyor. Biri Emparyal mi dedi Ne o Yeni bir dergi çıktı da bizim mi

haberimiz yok!

Abarttığımı düşündünüz belki. Ama emin olun az bile

bahsediyorum. Kendi ayıbımız bu, biliyorum. Daha rijit örnekleri kendime

saklıyorum. İşin burasında bizim bir Yahya var. Ondan görüş vermek istesem bana

daha neler anlatır. Gençlerle arası çok iyidir bizim bu Yahya nın. Gıpta ederiz

bu yüzden. Gençlerle çok özel bir bağ kurabiliyor. Vardığı sonuç ise çok

acıklı. Biz sahip çıkamıyoruz abi diyor. Doğru konuşuyor. Popülerizmin atını

oynattığı bir düzlemde fikri olarak değer katamadığımız için gençlere,

kalabalığa karışıyorlar. Onlar da haklı şimdi. Ne yapalım o zaman Cümle bitsin

mi burada

Yeni cümleler kuralım. Geçmişi eşelemenin çok âlemi yok.

Ganyan daki Necip Fazıl Kısakürek koşusu kumarbazlara ince bir mesajdı sadece.

Bizimle alakası yok. Biz gençleri oyun hamuru gibi görmekten vazgeçeceğiz.

Onları fidan gibi göreceğiz. Bu bakış açımız değişiklikler silsilesini

başlatacak. Yarınımızı inşa etmekten bahsediyorsak eğer malzememiz gençler.

Sayın abiler, sevgili ablalar! Binalarınızı istemiyoruz. Biz ağaç altlarında da

halleşiriz, dertleşiriz. Binalara sahip olmak için geleceğimizden vazgeçmeyin.

Gütmeyin gençleri, Pazar olarak görmeyin! Yarın dır onlar. Bugünün

meşgalesiyle oyalamayın onları. Onları işi çok. Bugünün zehirlerinden

kurtulacaklar önce. Dostu düşmanı yeniden tanımlayacaklar. Düşmanının

silahlarına yakından bakacak, o silahı nasıl kullanacağına karar verecek. Dil

bilecek, kitap okuyacak. Bütün kitaplar tek bir kitabı anlamak için olmalı

felsefesinin peşinde yeni bir dünya inşa edecekler. Hiçbiri kendini

öncelemeyecek. Evini, yurdunu. Yetmeyecek kendi huzuru, kendi huzurunu

gerektiğinde kardeşiyle takas edebilecek yürekleri olacak. Bana ne Irak tan

diyemeyecek o zaman. Bana ne diye başlayan tüm cümlelerin sonu kendisini

kanun ve kural yapıcı zanneden kemirgenler olacak. Güçler dengesi ve reel

politik diye çalı çırpı onları engelleyemeyecek. Çünkü onlar mahalleleri

bölmeyecekler. Aynı mahallenin farklı düşünen insanları olacaklar. Böyle olursa

tek ses, tek yürek olunur. Böyle olmazsa vampirlerin sofralarında birer

mezeyiz. Kahrolsun Amerika deriz ama Amerika istediği atı oynatır burnumuzun

ucunda. Horoz dövüşü yapmanın lüzumu yok. Yoksa her çocuk için aynı kaide geçerlidir;

Benim babam senin babanı döver

Bu sığlıktan kurtulacak bu gençler. Ve diyecekler ki;

Bir ülkenin asıl gücü tankı ve tüfeği değildir. Bir

ülkenin asıl gücü inançlı, donanımlı, tüm insanlığın huzurunu hedef ve ilke

edinen gençleridir!

Kalbinizin sahibine emanet olun

Eyvallah!!!