Fenerbahçe bu olmalı ama...

Abone Ol

FENERBAHÇE 2013-2014 futbol takımı Karabükspor’u sanki bir final maçı oynuyormuş temposu, hırsı ve kalitesi ile farklı yendi. Ersun Yanal’ı bu maça elindeki kadronun içinden hemen hemen en idealini sahaya sürmüş olmasından dolayı kutluyorum. Taraftar, kötü hava koşullarına rağmen stada koşarak bu başarının altını imzalamıştır adeta... Rakip Karabükspor alabildiğince centilmen davranıp bu mutlu akşama katılmıştır diyebiliriz. Aziz Yıldırım cezasına rağmen stadın VİP tribününe gelmiş ve doğal olarak yeni bir 60 günü de şimdiden yemiştir. Bu da notlar arasında yer aldı.

Tabii ancaklarımız olacaktır. Zaten bizden başkası da bu notları düşemez. Buradan Federasyona sormak gerekmez mi; Neden Fenerbahçe’ye fazlasıyla hak ettiği kupasını bu maçtan sonra vermezsin Ya da öncesinde...  Efendim, pazar günü kutlama töreni varmış da o zaman verilecekmiş. Peki, siz hadi bırakın dünyayı, Avrupa’nın hangi ülkesinde böyle bir senaryo gördünüz ki Bir spor takımı ya da ferdi sporların bir elamanı, şampiyonluk zaferini yaşamışsa, o zaferin kupası o emeğin verildiği platformda, hemen o başarı elde edildikten sonra verilir.

Neyse, burası Türkiye, burada yaşanır tuhaf şeyler manzumesi deyip geçelim. Dedik ya, Fenerbahçe, bana göre çoktan, hak ettiği şampiyonluğu maç sonrası da doyasıyla yaşadı. Futbolcuların gösterisi gerçekten de festival havasındaydı. Ama bir yere takıldım. Kaleci Volkan, elinde bir tarafı Türk bayrağı, diğer tarafı Gazi Mustafa Kemal fotoğrafı olan bayrakla tur attı. İşte bunu anlayamadım. Yahu beyler bu Mustafa Kemal, sonradan da Atatürk adını alırken sadece sizin miydi Evlere, sokaklara asılan yarısı Türk bayrağı, yarısı Mustafa Kemal olan bayraklara zaten tepkiliyim, bir de Fenerbahçeli Volkan çıktı karşımıza... Yani yarın bir Galatasaraylı, bir Beşiktaşlı, bir Trabzonsporlu, bir Bursasporlu, eski şampiyonları yazdım, kendi arması ve renklerini taşıyan aynı tip bir bayrakla sahaya çıksa mahkemeye mi vereceksin onları Volkan Bey Bizim idolümüzü elimden aldılar diye... Spora siyaseti sokmayı artık bırakın. Yeteri kadar tribün sloganlarıyla spor zaten kirletiliyor. Bir bakın bakalım FİFA ve UEFA’nın ana statülerinin ilk maddesinde ne yazar

Devam edelim. Karabükspor’u yazının başında tebrik etmiştim. Ancak onlara da, daha doğrusu onların içinden de bazılarına sitemim olacak. Galatasaraylı kökenleri diyelim, yani Galatasaray’dan gelenler, diğer arkadaşları Fenerbahçe takımını alkışlarla sahaya çıkartırken, lütfedip alkışlamadılar. Oldu mu Hayır! Siz o anda emeğinizin karışlığını aldığınız yeni kulübünüzün tasarrufuna uymak zorundasınız. İşte bu hale geldi, daha doğrusu getirildik.

Ve en sonunda da, Fenerbahçeli futbolcuların ellerinde dolaştırdıkları ve bizim de Mancini taktiklerini içerdiğini sandığımız kağıt parçası... En son Volkan’ın eline geldi. O da kağıdı aldıktan sonra teknik adamların yaptığı el-parmak işaretleri ile kağıdı sessizce okudu güya... Sonra kameralara gösterdi. Meğerse kağıtta, “Şampiyon Fenerbahçe” yazıyormuş. Espri güzel, bence... Ama bu eylemden Ersun hocanın haberi varsa, o kötü işte... Ya yarın başka bir takım şampiyon olup da, Ersun hocanın bir eylemini karikatürize ederse... Bence Ersun Yanal çıkıp, “Haberim yok” demeliydi. Neyse Emre, işin Volkan kaynaklı olduğunu açıkladı. Vallahi, bu ülkenin yerli-yabancı ünlü futbolcularını cahiller sanan kişiye de böyle esprili yaklaşılmışsa, küfür mü, bu mu diye sormalı.

Son cümle... Bizim okurlar arasında en iyi takipçi Fransa’dan Tuncay Şahin’dir. Benim dünkü yazımın ne içerdiğini anlamamış. Tuncay gibi futbolun içindeki her türlü oluşumu çok iyi bilen, takip eden birinin biraz daha gayret etmesi lazımdı.