Favorisi olan Bizim derbi

Abone Ol

GENELDE, yani Batı’dan söz ediyorum, daha doğrusu futbolun bir endüstri haline gelmiş, dümdüz oynanan ülkelerden söz ediyorum. Oralarda derbilerin ne olacağı gerçekten pek önceden kestirilemez. Güç dengelerinde ciddi farklılıklar olsa bile... Ve de en önemlisi oralarda elmayla armudu toplayıp yorum yapılmaz. Yani bir takım diğer takımı şu kadar yılda bu kadar yenmiştir, dolayısıyla da yine o kazanır denmez. Ya da üç beş yıl önceki kadroların maçından ölçü alınmaz. Oralarda gün neyse o gün konuşulur ve değerlendirilir.

Şimdi biz de bizim en yüksek riskli derbimiz var. Yayıncı kuruluş bile diğer bütün maçları çöpe atarak reklam yaptı. Neyse... Kağıt üzerinde ve günümüz futbol olguları doğrultusunda, eldeki potansiyellerin değerlendirilmesinde Fenerbahçe ağır basıyor. Galatasaray ise problemleri sebebiyle kazanma şansını yüzde 40’dan pek yukarı göstermiyor. Tekrar ediyorum günümüz koşulları ve ortam dikkate alındığında...

Galatasaray’da kaleci Muslera yok. Sneijder’in de oynayacağına ben şahsen inanmıyorum. Çünkü batılı futbolcular, hele hele en medeni olanlarından ise geleceklerini tehlikeye atmazlar. Bu saçmalık bizim gibi makineli tüfeğe süngü ile karşı duranlarda görülür. Açık ve net... Sneijder’in olmayışı Fenerbahçe orta sahasını rahatlatıcı bir durumdur. Hele hele topu kullandıktan sonra oyunu iyi takip edip rakip savunmanın en hayati yerlerine sızma işini çabuk da yapıyorsanız... Muslera’nın yokluğu da Fenerbahçe takımına şut zenginliği ve orta atma cesareti verecektir. Galatasaray’da savunmanın Eboue, Chedjou, Semih ve Sneijder oynamazsa Riera’dan kurulu olacağını sanıyorum. Melo, Selçuk ikilisinin önünde kim oynar. Sneijder yoksa belki de Ceyhun, Melo rolüne soyunur. İlerde de Umut, Drogba ve Burak olacak büyük ihtimalle... Bu takımda orta alan daha ziyade dripling yapıyor. Ancak ne var ki Drogba hariç öndekilerin bu eylemi değerlendirip rakip savunmanın boş bölgelerine girişi biraz zayıf. Ancak Selçuk görüp bulursa Burak kaçar, onda da yüzde seksen ofsayda düşer. Böyle bir ön üçlünün Fenerbahçe’nin bekleri çıktığında nereye kadar gelecekleri bilinmez. Drogba’nın duvar olarak kullanılmasında şayet Sneijder yoksa pek sonuç da çıkmaz. Fenerbahçe ileri üçlüsünün her fırsatı değerlendirebilen elemanları göz ve top hapsinde iyi tutulursa maçın gol yemeden bitirmek mümkün olabilir. Emenike oynarsa bu da zor olur.

Fenerbahçe’de kadro belli gibi... Belki de Gökhan ilk on birde yer almaz. O zaman Topuz, Alves, Egemen ve Caner olur arka taraf... Topal ve Emre’ye mutlaka bir yabancı eşlik edecek. ya Meireles, ya Cristian, ya da büyük sürpriz olarak Holmen... İleride de Kuyt ve Webo garanti, Emenike ile Webo arasında bir seçim yapılacaktır sanırım... Burada orta alanın pas yaparak oyuna girmesi mutlaka kenar beklerden gelecek destekle olabiliyor. Ön taraf oyuncularının top alıp rakip geçme özellikleri pek yok. Ama onlar bulduklarını genelde tabelaya kolay yazıyorlar. Yine orta alan top taşıyıcı Alper’den yoksun, hatta Salih’siz driplingle adam geçemiyor genelde... Savunma göbeği derin top yese bile Burak’ın ofsayt alışkanlığı sebebiyle hasar görmez gibi...  Kenar beklerden Caner’in çabuk dönüşleri çok tehlike için birinci önlem ama Gökhan oynarsa bölgesinde darbeler oluşabilir. Zaten ben de yazının bu bölümle ilgili başlangıcında Topuz’u daha yakın gösterdim ilk on bire... Kaleci Volkan ise rakibi göre farklılık oluşturur.

Önemli bir ayrıntı. Galatasaray hem Umut’u, hem Burak’ı oynatır. Neden mi Caner’in orta füzelerinde bir kazaya uğramamak için. Tabii ki duran toptan da...

Sonuçta Fenerbahçe kazanırsa devreyi lider bitirir. Galatasaray kazanırsa çok başka şeyler de olur. Mesela hastaların evlerine gönderilmeleri gibi... Hani fırsat varken…