Faizli ve faizsiz ekonomi

Abone Ol

Zaman zaman bu köşede "faizli ekonomi" ile "faizsiz ekonomi" mukayesesi yapıyorum. Bu konuda yazdığım yazıların toplamında, bunun sebeplerini vurgulayarak ve altını çizerek her seferinde hatırlatıyorum. Hani bir halk deyimimiz vardır ya, ne kadar musibet, o kadar eziyet . İşte bu mesele de aynen öyle bir şey; ne kadar faiz, o kadar enflasyon . Bunun en son örneğine, bu yazıyı yazdığım gün bir gazete köşesindeki minnacık bir ekonomi haberinde rastladım.

Haberin başlığı şöyle: Euro bölgesinde enflasyon rekor kırdı!

Bu rekorun sebebi haberin ayrıntısında ayan beyan görülüyor:

Avrupa Birliği (AB) nde ortak para kullanan 15 ülkenin dahil olduğu Euro Bölgesi nde enflasyon, temmuz ayında yüzde 4,1 ile 16 yıllık tarihinin yeni zirvesine çıktı. AB istatistik kurumu Eurostat ın verilerine göre, enerji ve gıda fiyatlarının sürüklediği enflasyon, bir önceki ay yüzde 4, geçen yılın aynı döneminde de yüzde 1,8 seviyesindeydi. Avrupa Merkez Bankası, 3 Temmuz da Euro gösterge FAİZİNİ çeyrek puan artışla yüzde 4,25 e yükseltmişti.

Yani, bilinen malum ekonomi kanunu; ne kadar "faiz", o kadar "enflasyon".

***

Faizli sistem enflasyona sebebiyet verdiğine ve enflasyon da ekonominin ana hastalıklarında biri olduğuna göre; faizli sistemin mekanizmalarını bir kere daha analım.

Faizli sistemde ekonomi çarkı nasıl işlemektedir

- Banka başta tüccara faizli kredi vermektedir.

- Tüccar ön ödeme yaparak işyerlerine sipariş vermektedir.

- Tüccar ürettirdiği değişik malları marketlere veresiye satmaktadır.

- Marketler de müşterilere yani halka veresiye veya banka kartıyla satmaktadır.

- Tüccar elde ettiği kârı bankaya faiziyle yatırmakta, bu arada kendisi de kâr etmektedir.

Bu mekanizma ancak "faizli tekel ekonomi sistemi"nde çalışmakta, böylece "banka/sermaye tekeli" oluşmaktadır. Bunun sonucundaki oluşum sırasıyla şöyledir:

1)        Önce sektör tekeli oluşur.

2)        Sonra banka tekeli oluşur.

3)        Merkez Bankası tekeli oluşur.

4)        En sonunda sermaye tekeli oluşur.

***

FAİZSİZ HALK EKONOMİSİNDE ise:

- Kooperatif halka sipariş çekini kredi olarak verir.

- Halk bununla mağazalarda yıllık siparişlerini verir.

- Mağazalar bununla tüccarlara yıllık siparişlerini verirler.

- Tüccarlar buna istinaden üreticilere yıllık siparişlerini verirler.

- Üreticiler de bu siparişe istinaden mallarını üretip ambarlara verirler.

- Mağazalar da üretilen bu malları ambarlardan çekerek müşterilerine ulaştırırlar.

- Sipariş kredisi alanlar o zamana kadar çalışarak kredi borçlarını kapatmış olurlar.

- Bu arada sistem gereği işyerlerinden taşınmaz teminatı alınmıştır.

Faizsiz halk ekonomisinin yararları nelerdir

Halka verilen kredi aynı zamanda mağazaya, tüccara ve işyerlerine verilmiş olur. Ön ödemeli (selem sistemi) olduğu için faiz yerine tenzilat yani ucuzluk olur. Kâr, para üzerinden değil, mal üzerinden yapılmış olur. Sadece kaydî para yeterli olur. Üretim planlanmış olur, gerekli mallar devre başında tamamlanır. Önce çekle çalışan işletmelere iş verilir. Sonra Türk işletmelerine iş verilir. Sonra ithalat ve ihracat yapılır. İhracat yapanlara mal kredisi verilmiş olur. İhracat-ithalat dengesi kurulur. Enflasyon etkisiz hâle gelir.