Faizler yine artırıldı!

Abone Ol

Faizin ekonomiye etkileri yazım bu köşede yayımlandığı gün (21.07.2006), Merkez Bankası Para Politikası Kurulu nun bir gün önce sürpriz bir şekilde faizleri 0.25 puan artırdığı haberi medyada yayımlandı.

O gün yazdıklarımın sonuçlarını özetlersem, şöyle: Faiz arttırıldığı zaman neler olur 1. FAİZ sebebiyle işletmelerde sermaye olan nakit para oralardan çekilir, faizli kuruluşlara gider... 2. FAİZ sebebiyle işletmeler bankalardan krediyi daha pahalıya temin eder, böylece işletmelerin maliyetleri artar, dış pazarlarla rekabet edemez duruma düşerler ve ihracat durur... 3. FAİZ borçluların borçlarını artırır. Zenginleri daha çok zengin eder ve azdırır... Halk sefalet içinde kıvranırken, zenginler de sefahat içinde yüzerler 4. FAİZ ekonomik istikrarı bozar...

Bütün bunların en önemli sonucunda da, FAİZ kadar ENFLASYON olur demektir.

Enflasyon olunca gelecek sene faizler daha da artırılmak zorunda kalınır. Aksi halde hiç kimse parasını faizde kullandırmaz. -Sonunda faiz enflasyonu, enflasyon faizi körükler -Bu kısır döngü bir müddet böyle sürüp gider ve; -En sonunda faiz sarmalı ile ekonomi çöker... -Ekonomi ile birlikte devlet de çöker ve yıkılır...

*

Ne kadar FAİZ, o kadar ENFLASYON!

Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz başkanlığında Erdem Başçı, Burhan Göklemez, Güven Sak, M. İbrahim Turhan ve Mehmet Yörükoğlu nun katılımıyla toplanan Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, kısa vadeli FAİZ oranlarını 0.25 puan artırdı. Buna göre, Merkez Bankası gecelik borçlanma FAİZİNİ yüzde 17.25 ten yüzde 17.50 ye, borç verme FAİZ oranı ise yüzde 22.25 ten yüzde 22.50 ye yükseltildi.

Geçen ay biri olağan, diğerleri olağanüstü olmak üzere 3 kez toplanan Para Politikası Kurulu, faiz oranlarını toplam 4 puan artırmıştı. Para Politikası Kurulu değerlendirmesinde, enflasyondaki yükselişin döviz kurunun gecikmeli etkileriyle Temmuz da da devam edeceğine işaret edildikten sonra, "Merkez Bankası nın Haziran da aldığı tedbirler önümüzdeki dönemde enflasyon üstündeki baskıyı azaltacak. Bununla birlikte, petrol ve diğer emtia fiyatlarındaki artışların sürmesi ve bekleyişlerin orta vadeli hedeflerle henüz uyumlu olmadığı göz önüne alındığında, enflasyona ilişkin temkinli olma gereği sürmektedir" denildi. Para Politikası Kurulu, 2007 yıl sonu enflasyon hedefine odaklanmış olunduğuna vurguladıktan sonra, bütün bu unsurları göz önüne alarak ölçülü parasal sıkılaştırmanın gerektiği değerlendirmesi yaptı.

Mevcut riskleri değerlendiren Kurul, temkinli duruşun bir süre daha devam etme olasılığının yüksek olduğu düşüncesini aktarırken, enflasyondaki düşüş için 2007 ilk çeyreği sinyalini şöyle verdi: "Söz konusu duruş altında 2007 nin ikinci çeyreğinden itibaren enflasyondaki düşüş eğiliminin belirginleşmesi beklenmektedir. Önümüzdeki dönemde özellikle bekleyişleri etkileyebilecek gelişmelerin başında gelen uluslararası likidite koşulları, iç talebin seyri, fiyatlama davranışları ve kamu gelirler politikası yakından takip edilecektir " Değerlendirmede en çok, hem de 6 defa geçek kelime nedir

Enflasyon... Enflasyon Enflasyon

Enflasyon... Enflasyon Enflasyon

Aynı gün bir gazetede konu ile ilgili haber ve analizleri okurken ENFLASYON kelimesinin tam 12 defa geçtiğini fark ettim. Geçen haftaki yazımın sonuç bölümünde işaret ettiğim üzere:

  Bütün bunların en önemli sonucunda da, FAİZ kadar ENFLASYON olur demektir

*

2006 başından beri Merkez Bankası Para Politikası Kurulu tarafından alınan kararlar şöyle:

TARİH            FAİZ KARARI   ORAN (%)

23 Ocak 2006------ *---------- 13,50

23 Şubat 2006----- *---------- 13,50

23 Mart 2006 ------ *---------- 13,50

27 Nisan 2006-- -0,25-------- 13,25

25 Mayıs 2006------ *---------- 13,25

07 Haziran 2006 +1,75------- 15,00

20 Haziran 2006---- *---------- 15,00

25 Haziran 2006 +2,25------- 17,25

20 Temmuz 2006 +0,25------- 17,50

  (*) Değişiklik yapılmadı.

*

Merkez Bankası ile ilgili bir yasa var. Yasa gereği alınması gereken tedbirleri hem ekonomi idaresine hem de IMF ye bildirilmek zorunda! Son raporda, yılın ilk çeyreğindeki ekonomik gelişmelerin Merkez in ocaktaki Birinci Enflasyon Raporu ndaki öngörülere uygun olarak olumlu yönde gerçekleştiği vurgulanıyor. Ancak raporda zikredilen küresel risk alma iştahındaki ani kötüleşme ile arz unsurlarındaki büyük fiyat artışından oluşan iki temel riskin gerçekleştiği ve böylece ikinci çeyrek sonunda enflasyon verilerinin beklentilerin üzerine taştığı vurgulanıyor. Öte yandan, gerçekleşen bu risklerin de para idaresinin müdahale imkânlarının ötesinde olduğu not ediliyor!..

Raporda, sürecin kontrol altına alınabilmesi bağlamında beklentilerin iyi idare edilmesi gereğinden hareketle, Merkez Bankası nın piyasalara yaptığı taahhütlere sadık kalacağı mesajını vermek üzere ve ekonominin gereği kadar soğutulması için kararlı bir faiz artışına gidildiği, piyasadaki aşırı likiditenin çekilmesi için doğrudan müdahalenin yapıldığı not edilmekte... Rapora yansıyan genel hava dikkate alındığında, bunun da yine piyasadan likidite çekmek ve YENİ FAİZ ARTIŞLARINA GİTMEK ten başka bir şey olmadığı anlaşılıyor! HÜKÜMET e ise; daha sıkı bir mali politika izlemesi, gelirler politikasının enflasyon hedefiyle uyumlu olması (yani, yeni vergiler) ve beklentilerin bozulmadan iyi idare edilmesi önerisi yapılmakta!..