Ey modern çağın Salebeleri, size sesleniyorum...

Abone Ol

Bilenler bilirler, Salebe Bedir ashabından, dindar olarak

bilinen bir kişiyken, zenginliğe aşırı düşkünlüğü onu gittikçe dinden

uzaklaştırmıştır. Salebe, Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav) den kendisi adına

Allah a dua etmesini istemiş, zengin olma amacının İslam yolunda harcamak

olduğunu belirtmiş, zengin olduğu takdirde fakirin hakkını fazlasıyla

vereceğini, Müslümanları koruyup kollayacağını belirterek ihlaslı olduğuna dair

teminat vermiştir. Fakat Salebe nin servet sahibi olduktan sonra tavrı

değişmiş, mal mülk sevgisi daha ağır bastığı için, Müslümanlarla görüşmeyi

kesmiş, fakirin hakkını vermeyi reddetmiştir.

Salebe nin durumu aklıma Suudi Arabistan, Katar, Birleşik

Arap Emirlikleri, Dubai ve diğer ülkelerdeki varlıklı Arap şeyhleri ve benzer

zihniyetteki zenginleri getirdi. Elbette içlerinde samimi olanlar vardır, ama

benim sözüm, parası ve imkânı arttıkça din ahlakından uzaklaşıp, parasını

İslam ın menfaatine değil de nereye saçacağını bilmeyenlere... Benim sözüm

birbirinden büyük yatlara, katlara, holdinglere sahip olanlara, milyarlarca

dolar harcayıp futbol kulüpleri satın alanlara, Katar dan uçakla İngiltere ye

sırf bakım için Lamborghini gönderenlere... Siz şaşalı törenler düzenleyebilmek

için oluk gibi para harcarken, şu iki günlük fani dünyada gösteriş olsun diye

birbirinizle yarış halindeyken, Mısır ve Suriye deki kardeşleriniz şehit

ediliyor. Siz bir günde yüzlerce Müslüman ın şehit edilmesini hangi

vicdanınızla seyrediyorsunuz Suriye de, Irak tda, Filistin de Müslüman

kardeşleriniz açlıktan kırılırken ve yokluktan ilaç bulamazken siz hangi

vicdanınızla dolarlarınızı yok yere saçıp savuruyorsunuz

Zenginliğin, ancak Allah rızası için kullanıldığında,

sonsuz hayatınız için hayrı olacağını en iyi siz bilirken, sizin verdiğiniz

paralarla alınan silahlarla, Müslümanlar katlediliyor bunun şuurunda mısınız

Alkolün su gibi aktığı, uyuşturucunun elden ele gezdiği partilerinizden biraz

kafanızı yukarı kaldırıp, Müslüman ülkelerde ölen siviller ve masum bebekler

için harekete geçmeye ne dersiniz Gücünüz bu fitneleri bastırmaya yeterliyken,

dünyevi menfaatleriniz elinizden gidecek endişesiyle kanlı diktatörlere destek

vermiyor musunuz

Farkında mısınız, sizler modern çağın Salebeleri

olmuşsunuz da bundan haberiniz yok. Allah ı bırakıp mallara ve paraya tapınmaya

başlamışsınız. Sadece bir varlıklı Müslüman ülke bile tek başına başka fakir

bir Müslüman ülkeyi kalkındırmaya yeter, bunu siz de çok iyi biliyorsunuz.

Hatta bugün silaha ayırdığınız paraların onda birini bile Müslüman ülkelere

ayırsanız ve yaptığınız israflara karşı tedbir alsanız dünya genelindeki

fakirlik nispeten çözülecektir. Ama siz bunu bile bile görmezden geliyor,

vicdanınızı kapattıkça kapatıyorsunuz.

İnkâr edenler birbirlerinin velileridir. Eğer siz bunu

yapmazsanız (birbirinize yardım etmez ve dost olmazsanız) yeryüzünde bir fitne

ve büyük bir bozgunculuk (fesat) olur. (Enfal Suresi, 73)

Elbette Salebe nin hikayesinde Müslümanlar için ibret

vardır, bunu hepimiz biliyoruz. Siz ne kadar umursamaz, ne kadar gafil olsanız

da üzerinizdeki sorumluluğunuzu bertaraf edemezsiniz. Rabbimiz Kur an da birlik

olmayı emretmişken, siz bin parçaya ayrılmış Müslümanların birbirinden kopuk

halde yaşamalarını içinize çok rahat sindirebiliyorsunuz. Şeytanın yaptığı ters

telkin nedeniyle sırf işimiz gücümüz dağılır, holdinglerimize zarar gelir,

kurduğumuz sistem bozulur mantığında hareket ettiğiniz için Müslümanları zulüm

görmelerine göz yumuyorsunuz. Müslüman kadınların ırzına geçiliyor, parmakları

doğranıyor. İşgale gelen askerler hatıra olarak Müslümanların parmağını,

kulağını kesip kurutup memleketlerine götürüyorlar. Siz ise işte bunca zulme

seyirci kalıyorsunuz. İyiliği emredip kötülükten sakındırmak (emr-i bil maruf

ve nehyi anil münker), Müslümanların birlik olmalarını sağlamak, İttihad-ı

İslamı istemek, ısrarla fitneleri ortadan kaldırmak için gayret etmek,

hepimizin üzerine farzdır. Müslümanın önem verdiği şey, fani dünya değil ahiret

hayatıdır. Holdingler, para, mal, mülk, itibar değil, Allah rızası olmalıdır.

İmam-ı Azam Ebu Hanife ye göre zulme, haksızlığa karşı

çıkmayanın imanı tam değildir!.. Bu gerçeği görmezden gelen, Müslümanların

haklarını korumayan, birlik olmak için mücadele etmeyen, katliamlara seyirci

kalanlar, yeryüzünde oluşan bu fitne ve bozgunculuğun ortağı olmuş

durumdadırlar. Ve elbette ki bu vicdansız, duyarsız, acımasız ve umursuz

davranışlarının, hem dünyada hem ahirette hesabını mutlaka vereceklerdir.

Ve haklarına tecavüz edildiği zaman, birlik olup karşı

koyanlardır. (Şura Suresi, 39)

Şüphesiz Allah, Kendi yolunda, sanki birbirlerine

kenetlenmiş bir bina gibi saf bağlayarak cehd edenleri (mücadele edenleri)

sever. (Saff Suresi, 4) Ey modern çağın Salebeleri, size sesleniyorum...