Ey Milletim

Abone Ol

Ey milletim bu seslenişim sana.

Sen derken, bu coğrafyada yaşayan herkesi kastediyorum.

Hiçbir siyasal ayrıma girmeden, sağından, soluna, liberalinden milliyetçisine,

muhafazakârından İslâmî düşünüş ve bilinç içinde olanlarına kadar hemen herkesi

kastediyorum. Mezhep ayrımına gitmeden Sünni, Alevi, bütün tarikat gruplarını

da kastediyorum.

Daralan bir zaman içindeyiz. Daralan bir çember var. Bu

çember ateş sarmalındayız biz de.

Parçalanmamız güç yitirmemiz demektir. Bu da

emperyalizmin işine gelir.

Geçmişte olan bütün olayları bir yana bırakalım ve

unutalım.

Geçmişte yaşanan olaylardaki vahim hatalarda sadece

kendimize, çevremize bakmamız bize yarar sağlamadı. Birbirimize karşı olan

öfkemizi artırdı, nefretimizi artırdı.

Sağ-sol çatışmalarında büyük acılar yaşadık.

Çorum ve Maraş olaylarında acılar yaşadık.

Türk Kürt çatışmasında büyük acılar yaşadık, yaşıyoruz

hâlâ.

Sivas ta otel yakılmasında acılar yaşandı. Ardından

Başbağlar da yaşandı.

Hemen her kesim taraf oldu. Hemen her kesim kendi

kabuğuna çekildi.

Emperyalizm oyununu büyük oynuyor ve biz bu oyunun

oyuncuları oluyoruz. Gönüllü olarak birbirimizi kırıyor katlediyor ve giderek

birbirimizden uzaklaşıyoruz. Aslında bunları bize yaptıran bir yabancı güç var

ve biz bunun farkına varamıyoruz. Hemen dalgalara kapılıyoruz.

Aşiretlerdeki gibi kan davası güdüyoruz. Birbirimizi

öldürdükçe öldürüyoruz, kana doymuyoruz.

Bir kesime bir şey olunca içten içe sevinç duyuyoruz,

bayram ediyoruz âdeta.

Ey milletim Suriye de, Irak ta, Libya da yaşananlar

ortada. Parçalandıkça dağılıyorlar. Parçalandıkça küçülüyorlar.

Bugüne kadar şükürler olsun bir mezhep savaşına girmedik.

Basiretli bakışlar buna fırsat vermedi.

Ey milletim, oruçluyuz, rahmet, mağfiret ve merhamet

ayındayız. Duyarlığımız en üst düzeyde. Şimdi birbirimizi daha iyi

anlayabiliriz. Birbirimize, kimi kusurlarımıza göz yumalım, görmeyelim. Oruç

tutanımız tutmayanımız, birbirimize husumet duymadan gözlerimizin içine

bakabilmeliyiz. Bakabilecek bir durumda olmalıyız.

Kusurlarımızı değil güzelliklerimizi ve iyiliklerimizi

gözetelim ve görelim.

Gücümüzü oluşturmak için içten bütünleşmeliyiz, güç

birliği yapmalıyız.

Ey milletim bu topraklarda yüzyıllarca birlikte yaşadık.

Gene birlikte yaşamaya devam edeceğiz, etmeliyiz. Hemen herkes bu evin

sahibidir. Kimse az ya da çok hisseye sahip değil.

Ey milletim kimsenin üstünlüğü yoktur. Üstünlük sevgide

buluşmayla olur. Birbirimizi anlamayla olur.

Kin ve öfkeyi büyütürsek millet olarak biz altında

kalırız.

Ey milletim Gazze gözlerimizin önünde vahşi bir saldırı

altında. Emperyalizmin dostları yoktur, çıkarları vardır. Bu coğrafyaya tam

hükmedebilmek için bizi parçalara bölüyor, etkisizleştiriyor. Gazze nin gitmesi

Suriye nin gitmesi demektir. Böyle giderse İsrail in Siyonist Yahudilerini

komşumuz olarak görecek günlere mahkûm oluruz. Büyük İsrail davası amacına

ulaşmış olur.

Emperyalist ülkeler asla dostlarımız olamaz. Onlar

kendilerine kukla ararlar, kullanırlar. İşleri bitince bir çırpıda atarlar.

Örnekleri ortada. Hüsnü Mübarek, Saddam Hüseyin ve daha niceleri. Yenilerini

bulmak o kadar da zor değil.

Ey milletim sevgi dağımızı büyütelim.

Bir dalga gibi yayalım, birbirimize ulanalım.

Her geçen gün bizim yitiğimizdir. Her geçen gün erimeye

yüz tutmuş oluruz.

Ey milletim biz büyük bir milletiz, büyük bir kültür ve

medeniyetimiz var.

Ey milletim biz renk ve ton farklıları taşısak da

kardeşiz.

Ey milletim sıcak bir ruhumuz var, sevgi doluyuz.

Aramızda kırgınlıklar olsa bile çok çabuk unutabiliyoruz.

Ey milletim bizim güç kazanmamız emperyalistleri rahatsız

eder. Bugün Gazze de yaşananlar budur.

Ey milletim bir bütün olarak bu çağırım sanadır.

Birbirimize kapılarımızı açık tutalım. Tutalım ki varlığımız devam etsin.