Esintiler (1)

Abone Ol

Yaşamla ölüm arasındasın, fakat zafer ölümün olacak ve

sen sahip olduğunu zannettiğin her şeyi terk edip gideceksin. Unutma yolcusun

Aristo mutluluk kendine yetenlerindir demiş. Bundan kasıt

aslında insanın başkaları üzerinden gerçekleştirmeyi düşündüğü beklentilerini

azaltması ve sahip olduğu ile iktifa etmeyi öğrenmesidir. Mutluluğa ancak bunu

başarabildiğimiz takdirde ulaşabiliriz.

Hayatı boyunca birçok kere haksızlığa uğrayan kimselerin

intikam alırcasına neden diğer insanlara kötülük etmeye yeltendiklerini anlamak

mümkün değil. Hani eşekten düşenin halini ancak eşekten düşen anlardı. Demek ki

bazı insanlar eşekten düştükten sonra düşmeyenlerden intikam alma yoluna

gidiyorlar.

Bir insanın olumlu yanlarını kıskanmak ne kadar kötü ise,

insanları kıskandırmak için kışkırtıcı tavırlar sergilemek de o kadar kötüdür.

Doğru olan, kişinin kendisinin ve başkalarının sahip olduğu iyi şeylerden

hoşnut olmasıdır.

Bir insanı kendinize yakın hissetmeyebilir, onunla olan

ilişkilerinize mesafe koymak zorunda kalabilirsiniz. Fakat bu hiçbir zaman size

karşınızdaki kişiye haksızlık yapma hakkı vermez. İster yakınınızda olsun ister

uzağınızda insanların haklarını korumak zorundasınız.

Hiç sıkıntım yok ama nedense kendimi boşlukta hissediyorum

dediğiniz anlar olur. Böyle durumlarda içsesinizi dinleyin ve dua ile Allah a

yakınlaşmaya çalışın. Zira siz her ne kadar hiçbir sıkıntım yok deseniz de

ruhunuzdaki açlık bütün yoğunluğu ile ortaya çıkıyor ve bizi arayışa

sürüklüyor. O yüzden ruhunuzun sesine kulak verin ve sorumluluklarınızı yeniden

gözden geçirin.

Dışarıda olup bitenlerden bana ne ben kendime bakarım

deme hakkına sahip değilsiniz zira bu gemide siz de varsınız. Eğer gemi batarsa

umursamadığınız toplulukla birlikte siz de batacaksınız.

Bir insanı bir olayı ele alırken sadece kabuğuna

bakıyorsunuz, oysa görünen her şeyin bir de görünmeyen tarafı vardır. Siz

görünmeyeni görmeye çalışın. O vakit insanlarla daha sağlıklı ve daha başarılı

ilişkiler kurabilirsiniz.