Eşin Ölümü

Abone Ol

Geçtiğim gün, bir hanımla tanıştım. İfadelerine göre, beş yıl önce vefat eden eşin yasını tutmaya devam ediyordu. Evden hiç ayrılmıyor, her sabah eşinin resimlerini masaya diziyor ve hatıralarını yad ediyordu. Duygularını ifade ederken “gözyaşının bir türlü dinmediğini ifade ediyor ve dalıp gidiyordu. Hafta sonları eşinin mezarına gidiyor ve yirmi beş yıllık hayat hikâyesini yeniden yazıyor, ölüm ve ayrılığı bir türlü kabul edemiyordu.

Yas gideni kabullenme noktasında bir geçiş süreci olmalı fakat geride kalan kişiyi hayattan koparmamalıdır. Yas bittikten sonra kişi hayatına kaldığı yerden devam etmelidir. Elbette bu zaman alacak bir şeydir. Fakat beş yıl uzayan yas yaşanmamış ve yaşanmaya devam etmektedir. Bu durumda kişinin yardım alması ve yas sürecini tamamlaması şarttır.

Bir büyüğümüz, iki kişinin evlilik akdiyle bir araya gelip, birbirlerine bağlı kalmaları Allah’ın bir hikmetidir derdi. Evlilikle birlikte eşler birbirlerinin destekçisi tamamlayıcı ve yürüyen ayakları olurlar. Birinin ölümü diğeri için yıkımdır. Bizim kadınlarımız eşlerine büyük değer atfeder ve onları ayrı bir yere koyarlar. Fakat ölüm kimi zaman kadını kimi zaman erkeği alır götürür.

Beş yıldan beri eşinin yasını tutmaya devam eden bir kadını “eşini unutamadı, yazık çok yıprandı” gibi ifadelerle desteklemek yerine, yasını tutup normal hayatına devam etmesi için yardımcı olmak gerekir.

Dünya kalıcı mutluluk, kalıcı refah ve kalıcı dostlukların barındığı bir mekân değil. Gençlik, mal, sağlık ve sevdikleriniz bir bir alınır. Her şey geçicidir. Eğer bizler emaneti sahibinden bilmez ve her şeyin sahibiymişiz gibi davranmaya kalkarsak ne yasımızı tutabiliriz ne de bu yükü kaldırabiliriz.

Bizim insanlarımız, yakını ölen kişiye iki tavsiyede bulunurlar. Yasını tutan kişiye ya, ağlama, sakın üzülme denir ya da unut başka çaren yok tavsiyesi yapılır. Oysa yas sürecinde kişi acıyı gözyaşı ile akıtabilmeli, hatıralarını yad ederek ölen yakınının vefatını kabullenmelidir. Unutmalısın sözü ise gerçekle tamamen zıtlık arz ediyor. Yaşanmış hiçbir şeyi unutamazsınız. Sevdiklerinizle yaşadığınız hatıraları, ya da kalp kırgınlığını, insanların husumetlerini zihninizden tamamen silmeniz mümkün değildir. Ama hayatı iki yönü ile birlikte kabul edip halinize rıza gösterebilirsiniz. Bu mümkün.