Tunus zindanlarında 84 yaşında bir mazlumun ahı yükseliyor. Ömrü hayatını, kadim İslam ülkesi Tunus’un gelişmesi ve ilerlemesi adına kıymetli çalışmalar ortaya koyarak geçiren Raşid Gannuşi, 2023 yılının Nisan ayından bu yana asılsız suçlamalarla esaret altında tutuluyor.
Hayatı boyunca, İslam dünyasında adaletin, hürriyetin ve sivil siyasetin savunuculuğunu yapan bu güzide adam, bugün Tunus zindanlarında maalesef ölüme terk edilmiş durumda. Gannuşi’nin bu ızdırap yüklü hali, ona bu zulümleri reva gören Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said’in olduğu kadar, suskunluğa gömülmüş İslam dünyasının da bir utancı.
Raşid Gannuşi, modern diktatör Kays Said rejiminin siyasi yargılamaları sonucu hapse atıldı. Vicdan sahibi hukukçuların ortak görüşü şu ki, Gannuşi’ye yöneltilen hiçbir suçlamanın hukuken mantıklı ve tutarlı bir yönü yok. Gannuşi ile birlikte tutuklanan siyasi muhaliflerin, bir suça bulaştıkları için değil Kays Said darbesine karşı çıktıkları için cezaevine atıldıkları açık bir şekilde ortada.
25 Temmuz 2021 darbesinin ardından kurulan siyasi bir kumpasla Gannuşi’nin önce Meclis Başkanlığı elinden alındı, ardından bütün siyasi yetkileri gasp edildi en sonunda da hapsedildi. Bu büyük trajedi, koca bir İslam dünyasının gözleri önünde yaşanırken, Gannuşi’nin en çok inciten yarası, ömrünü verdiği ümmet mücadelesinde Müslüman liderler tarafından yalnız bırakılmışlığı oldu.
Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said iktidar hırsının, paranoyalarının ve bölgesel baronların esiri haline gelmiş durumda. Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Mısır’ın desteğiyle Tunus halkının başına bela edilen bu baskıcı rejim, sadece Gannuşi’ye değil; İslam coğrafyasında diktatörlerin zulümlerine karşı çıkan bütün Müslümanlara da açık bir gözdağı veriyor. Çünkü Gannuşi’nin Tunus’ta ortaya koyduğu insan merkezli siyasi düzen, BAE’nin despot rejim anlayışına, Mısır’ın askeri vesayet düzenine ve Orta Doğu’daki bütün otokratik yapılara karşı ‘ilkeli bir duruş’ anlamına gelmekteydi.
Raşid Gannuşi, İslam dünyasında, diktatörlerin, varlığından endişe ettiği ve açık bir tehdit olarak gördüğü nadir liderlerden birisi.
O’nun diktatörlere endişe veren özelliği silah gücü değil zira şiddet onun hiçbir zaman başvurmadığı bir yöntem. Diktatörler Gannuşi’nin fikirlerinden, vizyonundan, kitleleri etkileme gücünden ve hakkaniyetli siyasal mücadelesinden ciddi endişe duyuyorlar.
Ama bugün ne yazık ki İslam dünyası, Gannuşi gibi bir evladına dahi sahip çıkamayacak bir iradesizliğe mahkûm edilmiş durumda. Sahi, İslam dünyasının öne çıkan hatırlı liderleri Gannuşi’nin esareti konusunda neden konuşamıyor? Cevap vereyim, bu liderler BAE’nin sermayesini ve ülkelerine yaptığı devasa yatırımları kaybetmekten korkuyor. Aynı şekilde algı yönetimi ve manipülasyon konusunda çağ atlayan darbeci Mısır rejiminin ‘Gannuşi’yi destekleyen teröristtir’ yalanının oluşturacağı uluslararası dezenformasyonu da endişe ediyorlar.
Ne yazık ki bugün, bölgesel dengeleri koruma önceliği ve BAE’nin para baronlarından alınacak ihaleler, Raşid Gannuşi’nin canından daha kıymetli görülüyor.
Gannuşi bugün 84 yaşında, birçok sağlık sorunu ve ilerlemiş hastalığına rağmen zindanda çile çekiyor. Bir zamanlar, milyonlarca insanın, ne söylediğine, ne söyleyeceğine dikkat kesildiği bir Müslüman lider bugün sesini duyurabilmekten aciz bırakılmış durumda.
İslam dünyasının liderleri, henüz vakit varken bu çağrıyı ciddiye almak zorundadır,
Bangladeş’te Cemaat-i İslami liderleri tek tek idam edilirken sustunuz, Mısır Cumhurbaşkanı Muhammet Mursi mahkeme salonunda ölüme mahkûm edilirken sustunuz, Raşid Gannuşi darbecilerin zindanlarında nefessiz bırakılırken hâlâ susuyorsunuz.
Yarın -Allah gecinden versin- zindandaki Gannuşi’nin acı haberi geldiğinde, o gün yayınlayacağınız samimiyetsiz göstermelik taziye mesajlarıyla kimi nasıl kandıracağınızı sanıyorsunuz?
Eğer bu sessiz ve etkisiz tavrınızı sürdürürseniz o gün tarih sizi şu soruyla yargılayacak:
“Raşid Gannuşi zindan duvarları arasında can verirken siz neredeydiniz?”
Gannuşi için sesinizi hemen şimdi yükseltmelisiniz, zira bugün susarsanız, yarın konuşacak yüzünüz kalmayacak.
Ümmet Ajandasına Notlar-2
Bugün esaret altında olan yalnızca Raşid Gannuşi değil, İslam dünyasının iradesi ve haysiyetidir.