Anadolu Gençlik Dergisi Aşkale Şubesi nin daveti üzre Erzurum a, oradan da AGD Aşkale Şube Başkanı Fevzi Daştan, Yahya Fırat Hoca, Burak Kazan bizi alıp Aşkale ye götürdüler. Erzurum, düşünce ve kültür hayatımda önemli bir yere sahip. Kente girerken, girdiğimiz ara sokaklar 2006 yılında gidişimdeki gibi beni şaşırtmadı. O zaman birden nevrim dönmüş, şehri sanki yitirmiştim. Birkaç iş görüldükten sonra Aşkale ye gitmiş, Öğretmen Evi Müdürü, aziz insan Harun Kazan beyin sıcak karşılamalarıyla, çaylarımızı içer içmez ayağımızın tozuyla salona geçtik. Üstad Necip Fazıl ın şiirlerini okuma yarışmasında, ilköğretim ile lise öğrencilerinin salonu dolduran cıvıltıları arasında buldum kendimi. Üstad dan seçilmiş on şiirin ezberlenmesi ve bu şiirlerin okunmasıydı yarışma. Aşkale gibi bir yerde böyle bir kültürel etkinlik ilk yapılıyor. Yarışma coşkusu ve heyecanı doruktaydı.
Esnaftan iş adamlarından alınan destek ile güzel bir ödül töreni oldu. 1.ye bilgisayar, ikinciye cumhuriyet, 3.ye yarım, 4.ye çeyrek altın, 5.ye 40 ytl lik hediye çeki, diğerlerine kitap paketi, yarışmaya katılanların tamamına konferanstan sonra verilecekti.
Yarışma bittikten, yemek ve namazdan sonra kasabayı dolaştık. Esnafa uğradık. Saadet Partisi ilçe başkanının işyerinde epey oyalandık. İkindi namazında camide namaz eda ettikten sonra Bayburt kongresinden dönen Numan Kurtulmuş, Lütfü Esengün, Suat Pamukçu, eski Devlet Bakanı Ahmet Demircan, Yanındaki kalabalık heyet ile çay bahçesinde bir saati aşkın oturuldu. Kalabalık bir kasabalı vardı. Onlar gittikten, diğer arkadaşlar ise akşam konferans vereceğimiz salon ve hazırlıklar ile ilgili işleri yapmak üzere ayrıldıklarında, çay bahçesinde bir süre yalnız kaldım. Notlarıma göz atarken, özellikle karga ve diğer kuşların cıyakları, cıvıltıları altında kitap okudum. Havasını soludum. Büyük kent gürültüsünden uzak, güzel bir havada insan ruhen dinleniyor. İki günlük Erzurum havası, atmosferi, insan sıcaklığı insana dinlendirmeye ve ferahlatmaya yetiyor.
Akşam salonu dolduran öğretmenler, öğrenciler, halktan bir kesime Üstad Necip Fazıl ı, şiirini, düşüncesini, sanatını, Ağaç ı, Büyük Doğu yu, konferanslarını, fikri yönünü, mücadelesini, samimiliğini bir buçuk saate yakın anlatmak Üstat ın böyle kısa bir zaman içinde anlatılması kolay olmasa gerek.
Öğrencilerin bir bölümünün on şiiri birden ezberlemesi yarışmanın önemli yanıydı. Bir ila on arasında değişik sayıda şiir ezberleyenler vardı. Doğal olarak liseliler daha çok sayıda şiir ezberlemiş ve şiiri yorumlamaları daha başarılıydı. Yarışmanın tek kusuru ilköğretim ile liselilerin aynı kategoride yarıştırılmasıydı.
Yarışma bitmiş, akşam saatlerinde programa hazırlanırken, çarşaflı yaşlı bir teyze yanında bir öğrenci, ille de Necip Fazıl dan şiir okumak istediğini söyledi. Akşam programda Harun Hoca ona şiir okuttu. Bunlar gecenin güzellikleriydi.
Tabii, üç ayrı katmandaki dinleyicilerin oluşu, konferansımızdaki dili bulmak bakımından en zor yanıydı, bizim için. Çocuklarıyla gelen veliler, küçüklerin cıvıltıları, öğrenciler ve memur kesimi. Bu üç katmanlı kitleye hitap etmek çok daha zor. Hangi perdeden konuşulacak
Sosyolojik olarak Aşkale %35 i Alevi, geri kalanı Sünni. AGD nin düzenlemiş olduğu yarışmada hakkıyla ve şiiri iyi yorumu ve başarılı okumasıyla Asuman Alkan 1. oldu. Asuman Alevi. Belki de yarışmanın en güzel yanı bu genç kardeşimizin 1. olmasıydı. Toplumsal barış ve kardeşlik adına. Üstad Necip Fazıl ın geniş bakışlı ufku oraya yansımış oldu. Yarışma nesneldi. Diğer yarışmacılar: 2. Ülkiye Fırat, 3. Habip Gündüz, 4. Burcu Kıy, 5. Esra Yaptırmış, 6. Şeyma Yıldız. Bunlar üç aşağı beş yukarı birbirine çok yakındılar.
Öğretmen Evi Müdürü Harun Kazan hoca, bir yazar. Yarışmanın arka planında hep o var. Öğretmen Evi salonunda iyi bir kitaplık olmasına karşın, öğretmenlerin bırakın kitap okumayı gazete bile okumadıklarından yakındı. "Gazetelerin manşetlerini bile okumuyorlar. Günlük gazeteler gelir, sadece spor sayfasına bakılır." Bu yarışmanın, öğrencilere kitap hediyesi belki de etkinliğin en önemli yanıydı.
Başta Saadet Partisi, Adalet ve Kalkınma Partisi, Büyük Birlik Partisi başkan ve yöneticileri, Milli Eğitim Müdürü ve şube müdür yardımcıları, edebiyat öğretmenleri, AGD Erzurum Şube başkanı Faik Çalık, AGD Aşkale Başkanı Fevzi Daştan, beni davet eden, hemen birçok işe koşturan Yahya Fırat Hoca, Faik Çalık, Burak Kazan Burak, Harun hocanın oğlu, Tarih bölümünde öğrenci. Üstad Sezai Karakoç külliyatını almış baştan sona okuyor. Buna çok sevindim. Tarih üzerine epey bir sohbetimiz oldu. Çok temiz, saf ve pırıl pırıl bir delikanlı.- Halil İbrahim Uzun, Abdullah Polat dostlarla iki gün boyunca birlikte olduk. Anadolu insanının temizliği, samimiyeti, safiyeti sürüyor. Programın sunucusu ile İstanbul da Sultanbeyli den tanışıyoruz.
Hasılı Aşkale de AGD ile bir Üstad rüzgârı esti. Bir hissediş yaşandı. Erzurum da iki gün boyunca, gençlerin ve genç kuşağın kitap okuması üzerine yoğunlaştık.
Bir sonraki yazımızda Erzurum u konuşacağız.