Erken evlilik meselesi

Abone Ol

KRALIN vefat ettiği düşüyor, sosyal medyaya.

Hakkında ne biliyorum, hiç bir şey.

Gazetelerde, 91 yaşına değin o hiç beyazlamayan simsiyah

sakallı fotoğraflarından başka bildiğim bir şey yok.

Görüntüsüne çok dikkat etmesi ile anılacak herhalde.

Halkı çok şey bilmekte lakin.

Halk kendisinden razı ise lüks saraylarını aratmayacak

bir konfor ötede kendisini beklemektedir.

Yok, tersi ise, dünyadaki rahatını çok arayacaktır

herhalde.

Benim asıl yazmak istediğim, son günlerde saygın bir

âlimin her zamanki gibi haksızca yıpratılmaya çalışılması idi.

Üstelik Müslüman ahali de yangına körükle gidip âlimi

yerden yere vurmakta, tükürük yağmuruna tutmakta hiç geri kalmadılar.

İki saatlik bir konuşmadan baş cümleyi ve son cümleyi

yıkarak ele geçmiş enkazı, âlimin görüşü olarak sunmakta, her zamanki gibi bir

sakınca görmediler.

Yalan ve iftiralarının, bir insana verdiği zararı, bunun

vebalini hiç düşünmediler.

Çocukların erken evlendirilme meselesini işlerine geldiği

gibi eğip büktüler.

Hemen akıllarına kız çocukları geldi.

Zira o güruhun kimisi, Uzak Doğu yu suyolu etmiştir,

küçük yaştaki bireyler ile dönen fuhuş dünyasını çok yakından tanımaktadırlar.

Oysa savaşların, salgın hastalıkların, doğal afetlerin

olduğu eski zaman diliminde erkek çocuklar, çok erken evlendiriliyordu. Eskiden

erken evlenen, erken ölen nesille, son devrin artan refah olanakları ile uzayan

insan yaşı ve sosyal hayatın değişmesi, kuşakları kendi devirlerinin şartları

ile kıyaslanması gerçeğini ortaya çıkarmakta.

Timur daha sağlığında, torunlarını evlendirmişti.

Baysungur evlendiğinde 7-8 yaşlarında idi. Baysungur un ve meşhur Uluğ Bey in

annesi Gevher Şad ın torunları, neredeyse çocuklarına yakın bir yaşta idi.

Nitekim Baysungur annesinden 23 yıl önce vefat etti.

Babamla dedem arasında 15 yaş vardı.

Hatta akrabadan bir aile, çocukluğumda 15 yaşındaki

oğlunu 25 yaşındaki kızla evlendirmişti.

Gelen eleştirileri şöyle cevaplıyordu, anne; tek oğlu

için küçük bir kız alamazdı, tecrübeli, görmüş geçirmiş bir kız ancak o geniş

topraklar üzerindeki işlerle, işçilerle ilgilenebilirdi.

Askerlikler uzundu, çoğu zaman evlatlar erkenden

evlendirilmekte idi ki; dönmezse ondan kalan bir çocukla soy sürdürülsündü.

Meseleye bugünün şartlarından bakan insanlar âlimi

acımasızca eleştirdiler. Oysa günümüzde artık 20 yaşındaki bir kızın evliliği,

aaa pek küçük ya da kariyer yapmamış mı diye yadırganmakta. Erken evlenmiş

anneciğim benim için  seni otuzundan

önce evlendirmem demekte idi, ben de kızlarım için aynı şeyi düşünmekteyim.

Âlimi, geçmişte yaşananları nakletmesini dinlemeyip son

çağın kıstasları ile yargılayıp acımasızca infaz ettiler.

Her zaman yaptıkları gibi.