20 Temmuz’da başlayan Kıbrıs Barış Harekâtı’nın 49. yıl dönümünde, zafere giden yolun başladığı Erenköy direnişini anmadan geçmeyelim. 1959 yılında Londra-Zürih anlaşmaları ile bağımsız Kıbrıs Cumhuriyeti Devleti kurulmuştu. Yapılan anayasa ile Devlet Başkanı Rum, Yardımcısı Türk ve her ikisinin de ayrı ayrı veto yetkisi olan iki toplumlu bir bağımsız devlet sistemi oluşturuldu. Hükümette temsil oranı 7/3 oranında Rumlar lehine olacaktı. İngiltere, Türkiye ve Yunanistan antlaşmanın uygulanması hususunda garantör devletler olmuşlardı.
Bu doğrultuda Cumhurbaşkanı Rum Makarios ve Yardımcısı ise Kıbrıs Türk’ü Fazıl Küçük olmuştu. Böylece Kıbrıs Cumhuriyeti ile adadaki sorun geçici olarak bir çözüme bağlanmıştı.
Ancak Rumlar ENOSİS anlayışı ile adayı tamamen Yunanistan’a bağlamak için derhal çalışmalara başlamışlardı. Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı Başpiskopos Makarios’un planı ilk olarak İngiliz boyunduruğundan kurtulduktan sonra adanın tümünün Yunanistan’a katılmasının daha kolay gerçekleşebileceği üzerine kurulmuştu.
Bu doğrultuda Akritas Planı’nı kendi eliyle oluşturarak sorumluluğu da EOKA’nın Lefkoşa bölgesi sorumlusu Polikarpos Yorgacis’e vermişti. Yorgacis, Makarios’un kabineye aldığı 4 EOKA’cı bakandan biriydi ve İçişleri bakanlığını yürütüyordu. Akritas Planı, Londra Anlaşması’nın Kıbrıs Türk’üne verdiği hakların gasp edilmesi, ortaklıktan dışlanması amacıyla EOKA örgütü kullanılarak Türklerin topluca imha edilmesi amacıyla yapılan plandı ve Türkleri tümüyle yok ederek adayı, Yunanistan’a ilhak etmeyi öngören ENOSİS tezine dayanmaktaydı.
1963 yılına gelindiğinde adada gerginlik artmaya başladı. 1963 yılının sonlarına doğru Makarios; Cumhurbaşkanı Yardımcısı’nın veto yetkilerinin kaldırılması, büyük şehirlerde tek belediye kurulması ve memuriyetlerde Türklere %30 kontenjan tanıyan hükmün de kaldırılmasını içeren 13 maddelik bir anayasa değişikliği istemişti. Ancak bununla beraber asıl amaçlarına vahşi saldırılar ile ulaşmak istediklerinden ilk kanlı eylemlerine de başladılar.
21 Aralık 1963’te Kıbrıslı Türkleri yok etmek amacıyla tarihe kanlı Noel olarak gecen genel bir saldırı başlatarak ENOSİS hayalini gerçekleştirme yoluna gittiler. Kıbrıs Tahtakale ve Kumsal bölgelerinde pusu kuran Akritas örgütü mensubu EOKA’cı Rum polisleri otomobilinde seyahat eden Türkleri öldürdüler.
21 Aralık 1963 tarihinde iki Türk’ün öldürülmesini takip eden ve birkaç günde tırmanan olaylar, 24 Aralık 1963 Salı günü ciddi savaş boyutlarına ulaşmıştı. Rum çeteleri 24 Aralık günü Lefkoşa ve diğer Türk bölgelerine saldırıya devam ettiler.
24 Aralık günü Kumsal bölgesine saldıran Rumlar, Kıbrıs’taki Türk Alayı’nda doktor olarak görev yapmakta olan Binbaşı Nihat İlhan’ın eşi ile üç çocuğunu tarihe küvet katliamı olarak geçen olayda vahşice katlettiler. Rum saldırıları Lefkoşa Türk kesimi ile sınırlı kalmamış; ada sathına yayılmış, birbiri ile irtibatı Rumlarca kesilmiş tüm Türk kasaba ve köylerini hedef almıştı. Noel gecesi olan 24 Aralık 1963’te tek bir gecede 31 Türk katledilmiş, yüzlercesi de rehine olarak bilinmeyen yerlere götürülmüştü.