“ALLAH, bir emir için hayır dilediği zaman, onu doğru sözlü vezirler (yardımcılar) nasip eder. Bunlar, unutunca ona hatırlatır; hatırladığı zaman da yardım eder.” (Ebû Dâvud) Erbakan Hoca’nın yakın çalışma arkadaşları bu özellikte insanlardı. Farklı dönemlerde liderle yakın çalışan 50’den fazla insan vardır. Erbakan Hoca’nın davası büyük olduğu kadar; düşmanları da çetindi. Bu “nasipli” insanlar, şer odaklarına karşı Hoca’nın etrafında kale oldular. Lidere sahip çıkarak davalarına da sahip çıktılar.
Bu nasiplilerden biri de 4 sene önce aramızdan ayrılan rahmetli Oğuzhan Asiltürk ağabeydi. İTÜ’nün İnşaat Fakültesi’ni okurken, bazı derslerde “Erbakan Hoca’nın talebesi” oldu. İTÜ’de başlayan beraberlik Hoca’nın vefatına kadar sürdü. Millî Görüş hareketinin önde gelen sadıklarındandı. Maneviyatı çok yüksekti. İslâm’ın ölçülerinden zerre taviz vermezdi. Bir ömür İslâm’a göre bir hayat yaşadı.
Millî Görüş partilerinin teşkilât kademelerinden pek çoğunda bulundu. Erbakan Hoca ile birlikte “kurucular” arasında yer aldı. 5 dönem milletvekili olarak seçildi. İçişleri Bakanlığı ve Çalışma Bakanlığı yaptı. İçişleri Bakanlığı’na mescit açmak ilk ona “nasip” oldu. Döneminde Kıbrıs Barış Harekâtı gerçekleşti. Harekât öncesi Ecevit’le birlikte giden heyet içinde bulundu.
Kıbrıs Barış Harekâtımız sebebiyle Amerika Türkiye’ye silâh ambargosu koymuştu. Oğuzhan Asiltürk, hiç gözünü kırpmadan İçişleri Bakanı olarak Amerika’nın Türkiye’deki bütün askerî üslerini kapattı. Sonra da Amerika Türkiye’ye yalvarmaya başladı.
LİDERİNE BAĞLIYDI
OĞUZHAN Asiltürk, İTÜ’yü bitirdikten sonra Kars-Arpaçay’da iş yeri açtı. Oradayken kazandığıyla Ankara’da bir daire aldı. Erbakan Hoca, çalışmalarda görevlendirmek üzere onu Ankara’ya çağırdı. Hiç tereddütsüz koşup gitti. Ömrünce siyasi çalışma ve devlet görevi yapmasına rağmen, bu süre içinde malvarlığı edinmedi. 51 yıl, Arpaçay’dayken aldığı aynı evde ikamet etti. Sade ve mütevazi bir hayat yaşadı.
Millî Görüş davasını en iyi bilenlerdendi. Ömrünü bu hak davanın zaferine adadı. Erbakan Hoca’yla beraberlikleri Hoca’nın vefatına kadar sürdü. Erbakan sonrası da ölünceye kadar Millî Görüş davası uğrunda çalıştı. Tartışmasız Erbakan’dan sonra ikinci adam durumundaydı. Ömrünü davasını anlatmak için geçirdi. Gençlere “ağabeylik” yaptı. Önemli konularda danışılan bir “öncü” oldu.
Millî Gazete’nin 50. Yıl Almanak’ındaki, “Millî Görüş, Bu Toplumun Özüdür” başlıklı yazısında Millî Görüş’ü şöyle özetledi: “Millî Görüş hareketinin dayandığı temel esaslar, tarih boyunca halkımızın idrakinden süzülerek gelen billûr ve berrak irfana dayanmaktadır. İfrat ve tefritten uzak bir anlayışın yansıması olan siyasi ve sosyal çalışmalarımız, başta halkımız olmak üzere insanlığın kurtuluşuna vesile olacaktır.”
Oğlu Murat Asiltürk 9.10.2021 günü, babasının lidere ve teşkilâtına bağlılığını şöyle anlattı: “Bütün hayatını cihat ve İslâm’ı hâkim kılma çalışmalarına adadı. Çağrıldığı zaman hiç tereddüt etmez, koşarak giderdi. Yanlış gördüğünü açıklar, liderin kararına kendi kararı gibi uyardı.”
MÜCAHİT ÂLİM
KÜRESEL sömürgecilerin bütün baskılarına rağmen, Asiltürk’ün İçişleri Bakanı sıfatıyla, ABD’nin Türkiye’deki askerî üslerini tavizsiz kararlılıkla kapatması, Millî Görüşçünün dünyaya meydan okuyabileceğinin ispatıdır. Rahmetli Asiltürk’ün şu sözleri teşkilâtlara yön vericiliğinin, birleştiriciliğinin örneğidir: “Biz hilesiz insanlarız. Hilesizlerin hilesi sabırdır. Sabreder, davanızı anlatırsanız hile bozulur.”
Osman Akgün!
Dün, Erbakan Hoca’nın yakın çalışma arkadaşlarından Osman Akgün’ün 3. vefat yıl dönümüydü. Erbakan’ın resmî koruması olarak başladığı görevine, emeklilik sonrası da devam etti. Hayatı boyunca liderine sadakatten, Millî Görüş’e bağlılıktan ayrılmadı. Özel koruması görevini sürdürdü. Erbakan’ın Altınoluk’ta Özel Kalem Müdürlüğü’nü yaptı; eğitim programlarını organize etti. Samimi, hoşsohbet, kalender bir insandı.
Doç.Dr. Nedim Urhan!
Bugün de, “Hocaların Hocası” ünvanıyla tanınan Nedim Urhan’ın 3. vefat yıl dönümü! Erbakan Hoca’nın Millî Görüş hareketini başlattığı ilk günden itibaren davasına inandı, asla yolundan ayrılmadı. Hayatının sonuna kadar Millî Görüş davasının heyecanıyla yaşadı. M.Ü. İlâhiyat Fakültesi’nde Hadis Anabilim Dalı Başkanlığı’nı yaptı.
Manevi yönü zengin, istikameti düzgündü. “Emrolunduğun gibi dosdoğru ol” ayetinin canlı örneğiydi. Talebelerine büyük destek olur; ümmetin dertleriyle dertlenirdi. Millî Görüş partilerinde milletvekili adayı oldu, gençlerin “şuurlu” yetişmeleri için eğitimler verdi.
Başta Erbakan Hoca’mızın yakın çalışma arkadaşları olmak üzere; bir dakikalığına bile olsa, Millî Görüş davasına emeği geçen tüm önden gidenlere Allah rahmet eylesin; derecelerini artırsın!