Ensesi kalınlar

Abone Ol

Ensesi kalınlar için kış bir eğlencedir. Onlar yağmurun

yoksul mahallerine getirdiği çileyi bilmezler. Üşüyen çocukları, sobası

tütmeyen yaşlıları, soğuktan ağlayan anaları tanımazlar.

Evsizlerin karla birlikte gelen çilesini anlayamazlar.

Karın sadece bir manzaradan ibaret olmadığını hissedemezler.

Evine kömür alamayan işsiz adamın ne düşündüğünü, soğukla

birlikte astım krizine giren yoksul çocuğun neler yaşadığı hissedemezler.

Kirayı ödeyemeyip, sokağa atılan yoksul ailenin

gözlerindeki hüznü göremezler onlar.

Ensesi kalınlar kış mevsimini sadece ağaçların dallarına

konmuş beyaz kar tanelerinden ibaret zannederler. Ama o dallarda üşüyen serçeyi

göremezler. Sabahın erken saatinde yollara düşmüş yoksul işçinin halini

anlayamazlar. Karla birlikte gelen yol çilesini bilemezler.

Ensesi kalınlar karın evsizlere neler getirdiğini hiçbir

zaman hissedemezler. Ekmeksiz aşsız insanların üşüyen yüreklerini göremezler.

Ağlayan sokak çocuklarının seslerini işitemezler. Çileyi ekmek yapmış halkın

meramını bilemezler.

Ensesi kalınlar için kar bir mutluluk sebebidir. Onlar

tatile çıkar ve kayak yaparlar. Evlerinin camlarına yaslanır karı seyreder, kar

eşliğinde şarkı söylerler. Yanan şöminenin etrafında kestane patlatır

eğlenirler. Kar onlar için bir mutluluk sebebidir. Çünkü onların yoksul halkın

ızdırabını hissedecek yürekleri yoktur. O yüzden her şeyi kendi yörüngelerinde

görürler.