Seçim süreci boyunca propaganda çalışmalarında; iktidara yeni gelecekmiş gibi vaatlerin ardı arkası kesilmedi. Sadece liderler değil Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı’nın engelliler hususunda yapmış olduğu vaatler de engellilerin dikkatinden kaçmadı, hatta tebessüm ederek “Günaydın, 20 yıldır nerdeydiniz?” diyenler de oldu.
Engelli camiasını umutlandıracak, mutlu edecek girişimler beklenirken 26.05.2023 tarihinde Resmî Gazete’de yayınlanan Evde Bakım Yardımı Yönetmeliği gelecekte engellileri nelerin beklediğini apaçık ortaya koyuyor. Anlaşılan o ki; engelliler devlete ağır bir yük gibi, bunun için de önlem alıyorlar.
Sanki yaşanan ekonomik krizin yegâne sebebi engellilermiş gibi önce rapor yönetmeliğini değiştirerek sağlık kurulu raporlarındaki derecenin yüzdelerini aşağı çekerek birçok engelliyi engelsiz sayarak haklarını gasbettiler. O yetmedi, şimdi de evde bakım yardımını azaltmak için yeni kriterler getirerek şartları ağırlaştırma yolunu tercih ediyorlar.
Evdeki hane halkının her türlü geliri esas alınarak engellinin bireysel hakkını tanımama cihetine gidiyorlar.
Şark kurnazlığı yaparak evde bakım hizmeti yardımı diyorlar, halbuki evde bakım ücreti denmesi lazım. Eğer bir kişi ücretli ise onun sigortalı olması gerektiğini geçmişteki yazılarımızda dile getirmiştik. Yardımı diyerek, bu yükümlülükten kurtulmuş oluyorlar.
Bize göre burada çarpıklığın bir yönü de eğer yardım adı altında veriliyorsa bunun engelliye verilmesi lazım, aksine bakıcıya veriliyor, o zaman da ücret denmesi lazım. Ücret denince de sigortalı olması mecburiyeti doğuyor. Burada anlaşılıyor ki gaye engelliyi düşünmek değil, aksine engelli haklarını törpülemektir.
Bütün bunlara rağmen yeni oluşan Meclis’ten umutluyuz. Çünkü uzun bir aradan sonra TBMM’de Millî Görüş de temsil edilecek. Geçmişte toplumun tüm kesimlerine olduğu gibi engellilere de yapmış olduğu hizmetlerle tarihin altın sayfalarına yazılmıştır. Gerek Refah Partisi döneminde ve gerek de Saadet Partisi döneminde tek bir milletvekili olmasına rağmen engellilerin sesi soluğu olmuştur. Geçmişinden de ilham alarak Millî Görüşçü vekillerimiz engellilerin sesine ve serzenişlerine kulak vererek altın sayfalara yenilerini ekleyeceklerdir.
Sadece engelliler değil, 85 milyonun buna ihtiyacı var. Önce ahlak ve maneviyat, milli ve yerli kalkınma, şahsiyetli dış politika Millî Görüşçü vekillerimizin zihin dünyasında, gönül aynasında dilinin pelensenginde mühürlenmiş bir akidedir.
Bu yeni dönem TBMM’nin çalışmalarında şerlere fren, hayırlara motor olma gayretini, çabasını, cüretini ve cesaretini göstereceklerinden hiçbir şüphemiz yoktur.
Yeni Meclis’in ve kurulacak yeni hükümetin ülkemiz ve milletimiz için hayırlı olmasını niyaz ediyorum.