Yeni anayasaya ihtiyaç olduğu hususunda AK Parti, CHP ve
MHP nin aynı görüşü paylaştıkları Başbakan ın Kılıçdaroğlu ve Bahçeli ile
görüşmelerinin ardından yaptıkları açıklamalarla ortaya çıktı. Bir başka husus
CHP ve MHP nin yeni bir anayasa yapılmasına evet demelerine karşılık başkanlık
sistemine kesin olarak karşı oldukları da bir kez daha dile getirildi. Böyle
olunca yeni anayasa yapılması, HDP karşı çıksa bile mümkün olacak. AK Parti
başkanlık sisteminde ısrarcı olmaz ise darbe dönemi anayasaları dönemi bitecek
demektir. Peki, Anayasa yapılması hem de eski usulde, yani Meclis te temsil
edilen 4 partinin eşit sayıda üye vereceği komisyonda gerçekleşebilecekti ise
geçen yasama dönemi niçin heba edildi Niçin hiç olmazsa üzerinde uzlaşmaya
varılan 60 maddenin kabulü sağlanmadı, komisyonda uzlaşan partiler sıra söz
konusu maddelerin kabulüne gelince niçin yan çizdiler O zaman yapılan
açıklamalar yeni anayasanın bir bütün olarak hazırlanması yönündeydi. Yani
anayasa yapılmadan bir dönemin geçirilmiş olmasının sorumlusu kim ya da kimler
ise artık o tartışmaları geride bırakmak ve artık yeni anayasa yapılması gerekir
kampanyalarının ardından yapılan çalışmaların sadece zaman kaybına sebep
olmasının önlenmesi gerekiyor. Sanıyorum bu hususu dikkate alan Başbakan
Davutoğlu oluşturulacak komisyonun 6 ay süre ile görevlendirilmesini, bu süre
içinde yeni anayasa hazırlanmasının tamamlanmasını teklif etmiş. Ama buna
Bahçeli karşı çıkarak sürenin komisyona bırakılmasını istemiş. Bir başka husus
ise komisyona üye veren partilerin hepsinin uzlaşması ile mi yoksa eşit üyeden
oluşan komisyonda çoğunluğun oyuna göre mi maddeler netlik kazanacak Eğer oy
birliği esası uygulanacak ise bu komisyondan yeni anayasa çıkmaz. Bunu
görebilmek için özel bilgilere sahip olmak gerekmez.
Tüm bunları peşin olarak bunca yıldan beri olduğu gibi
yeni anayasaya ihtiyaç duyulduğu söylenmesine rağmen yine yeni anayasayı
yapmayacak/yapamayacaklar demek için dile getirmiyorum. Sadece, bir gerçeğe
dikkat çekmeye çalışıyorum. Bu gerçek ise genellikle siyasi parti sözcülerinin
söyledikleri ile düşündükleri arasında sürekli bir farklılığın oluşudur.
Yeni anayasa yapılması hususunda görüş birliği olmasına
rağmen yapılamamasını herkes kendine göre yorumlayabilir ama artık yeni anayasa
ve başkanlık sistemi tartışmaları bir sonuca bağlanmalı, ülkenin pek çok
öncelikli çözüm bekleyen sorununun çözümsüzlüğe terk edilmesi engellenmelidir.
Söz gelimi geçen sene açıklanan enflasyon rakamları tahminleri yine aştı. Bazı
çevreler engellenemeyen enflasyon rakamlarına bakarak, Enflasyon düşmedi.
Düşeceği yok yorumu yapıyorlar. Enflasyon tahmini 2015 yılı için yüzde 4 olarak
belirlenmiş ancak kurda beklenmedik artışlar sebebiyle beklenti üç kez revize
edilmişti. Merkez Bankası enflasyon tahminini daha 2 ay kadar önce 7,9 olarak
revize etmiş ama çıkan yüzde 8.81 hayal kırıklığına yol açmıştır. Dolar öksürse
TL grip olmakta, dışa bağımlı bir ekonomide hedeflerin tutturulması
zorlaşmaktadır. Bu bakımdan yeni bir özgürlükçü anayasaya ne kadar ihtiyaç var
ise sadece siyesi sistemin değil ekonomik sistemin de ele alınması yeni bir
düzenlemeye kavuşturulması gerekiyor. Özellikle ekonomimizi dışa daha doğrusu
dolara bağımlılıktan mümkün olduğu kadar kurtaracak bir arayışa ihtiyaç var.
Aksi halde siyasi sistemi değiştirmekle, özellikle de başkanlık sistemi
getirilse bile ülkemizin istenen seviyeye yükseltilemeyeceği gerçeğini görmek
gerekiyor. Başkanlık sistemi getirildiğinde başkanın elinde bir sihirli değnek
bulunacağını sanmak gerçekçi bir yaklaşım değildir. Bu arada iktidar partisi
ile CHP ve MHP nin özellikle AB ye uyum yasalarının bir an evvel çıkartılması
hususunda anlaşmaya varmış olmaları da ülke yönetiminde farklı bir noktada
olmadıklarını göstermez mi Rahmetli Erbakan Hocamın ifadesiyle üçünün de
AB den yana oldukları anlamına gelmez mi