En büyük gerçek ölümdür! (4)

Abone Ol

İşte kendini böyle elîm bir sonuca lâyık görenlerin daha çok iki kötü sıfatı söz konusudur:

a- Hz.Peygamber (S.A.V.) Efendimizin teblîğ buyurduğu dinî esasları inkâr etmeleridir.

b- Maddeyi ve şehveti amaç seçip onları elde etmek için her şeyi kendilerine mübah sayarak kutsal değer adına ne varsa hepsini çiğneyip hiçe saymalarıdır. Cenâb-ı Hakk ın, bu ayet-i kerimelerde Mü min ve kâfir zümrelerden her birinin karşılaşacağı mutlu veya mutsuz sonucu, âhirette cereyan edecek safhasıyla anıp bir tablo halinde gözler önüne sermesi, elbetteki çok anlamlıdır. Ortada uyarı var, davet var, öğüt var, müjde var ve tehdîd var. Duygu ve düşünceye seslenme; akla ışık tutma, vicdanları harekete geçirme ve gelecek günleri çok iyi hesaba katma sinyali söz konusudur. Yeter ki, gören gözler, işiten kulaklar, anlayan gönüller, düşünebilen kafalar ve duygunun önünde yürüyen akıllar bulunsun. Hz.Aişe (R.Anha) validemizden rivayete göre Resûlullah (S.A.V.) Efendimiz:

 "İnsanlar, kıyamet gününde, yalınayak, çıplak ve sünnetsiz olarak mahşer meydanında toplanırlar." buyurdu. Bunun üzerine ben:

- Ya Resûlellah! Kadınlar ve erkekler hep birlikte! Birbirlerine bakarlar, dedim. Hz.Peygamber (S.A.V.) Efendimiz: "Ey Aişe! Durum, onların birbirlerine bakmaktan daha ağır ve daha ciddidir." buyurdu. (Müslim, No: 2859, 4/2194; Buhari, 3/1222, 1271; Tirmizî, Tefsir, Abese, No: 3329)

Kıyamet gününde insanların yeniden diriltilerek ALLAH Teâlâ nın huzurunda toplanacakları ve hesaba çekilecekleri gerçeği, Kur an-ı Kerim in pek çok ayet-i kerimelerinde defalarca ifade edilir. O günün dehşeti, sıkıntıları ve sevinçleri ve benzer haller de Kur an-ı Kerim ve Sünnette anlatılır. Hz.Peygamber (S.A.V.) Efendimiz bu hadis-i şeriflerinde, mahşer gününde insanların nasıl görünümde bulunacaklarını bildirmektedir. Buna göre insanlar, o gün annelerinden doğdukları hal üzere bulunacak, kadın ve erkek hepsi bir arada olacaklardır. Fakat o günün dehşeti ve insanların her birinin kendi başının derdine düşmesi onlara her şeyi unutturacak, kimse kimseyle ilgilenmeyecektir. Hz.Peygamber (S.A.V.) Efendimizin hanımlarından Hz. Aişe (R.Anha) validemizin sorusu üzerine bunu açıkça ifade etmiştir.

Mahşer yerinde herkes kendi derdine düşecek, insanların birbiriyle ilgilenmesi, hatta isteyerek veya istemeyerek birbirine bakması bile mümkün olmayacaktır.

Muhterem okuyucu!

Düşünelim. Aklımızı başımıza alalım. Bu gaflet uykusundan uyanalım. Ölüm gelmeden önce, kendi irademizle, ALLAH Teâlâ dan korkarak ve haramlardan sakınarak ALLAH Teâlâ nın emirlerini tutup, iman ve İslâm ile temizlenmeğe çalışmalı ve o gün alnımız ak, yüzümüz pak, güle güle, sevine sevine o son muradımıza erelim. Bu dünya böyle kalacak değildir. Hani ecdadımız. Belki yarın belki yarından da yakındır ölümümüz. Yanımıza yalnız yaptığımız amel kalacak. ALLAH Teâlâ nın huzurunda yüzümüz ya ak ya da kara olacak. Binaenaleyh:

Çağırsalar bizi, kabre girmek için,

Ruhumuzu Azrail e vermek için hazır mıyız

Görüyoruz gidenleri, fakirleri, zenginleri.

Mezarlıktaki yerimizi almak için hazır mıyız

Günahını, sevabını yaptıklarının cevabını,

Santim santim hesabını vermek için hazır mıyız

Ey Müslüman kardeşim! Ömür çok kısa.

Dinlemiyor ağa-paşa. Gelebilir her an sıra.

Ölmek için hazır mıyız