Başlığın önce ikinci kısmından başlayalım. Fenerbahçe,
hani şu Kupada hiç bir iddiamız yok. Herkes bunu bilsin gibi Aziz Yıldırım ın
kendi sesi ve kendi görüntüsünden açıkladığı durum var ya, hah işte buna tam
tersine bir ekiple çıktı Atatürk Stadı na... Garibime gitti doğrusu. Kulübün
sahibi öyle bir demeç verecek, hem de açık ve net, sonra takım Afrika
Kupası ndaki Sow, Gökhan, Alves, Egemen, Meireles ve Kuyt tan yoksun sahaya
çıkacak. Alves ve Egemen in yerine kimler vardı Bir aralık bu ikili yokken
banko olan Bekir le Cadlec... Meireles in yerinde hem Topal, hem Emre ve de
büyük umut Ribas... Sadece Kuyt la Sow un yerlerinde iki genç... Yani, genel
bakışta Fenerbahçe, kupayı kazanabilecek güçlü bir kadroyla zemine çıktı.
Buradan bakınca Herkesin bilmeye başladığı yeni düzenden şaşma var galiba...
Tam böyle düşünürken bakın ne oldu Rakibin her hangi bir
darbesi olmadan, sıradan bir ikili mücadele bile olmadan Emre nin kronik
sakatlığı nüksediverdi. Arka baldır adalesini tutup yere yığıldı. İşte tam bu
sırada ne olduysa oldu. Emre, dönüp kulübesine aynen şunları bağırdı: Şimdi ne
haliniz varsa görün bakalım... Sakın hayır demeyin, bu defa görüntüler bende
haaa... Yani dedi ki, benim bu sakatlığım en az bir ay sürer. Kasımpaşa maçında
cezalıyım ama ondan sonraki üç maçı oynamam pek mümkün değil. Beni niye bu
zeminde ve iddialı olmadığımız bir platformda sahaya sürdünüz
Maç sonrası açıklamaları mı Ekrandaki yorumcu bizim Ömer
Üründül idi. Onun da benim yukarıda Emre ile yaptığım açıklaması ekrana
gelince, birilerini İzmir i arayıp maç sonrası demeçlerini dizayn etti.
Bu iş bu kadar basit beni eleştiren değerli okurlarım.
Varsa aksini iddia edecek, buyursun görüntülere birlikte bakıp Emre nin
ağzından dökülenleri izleyelim.
Neyse, en azından Fenerbahçe kupaya döndü. Yani yayıncı
kuruluşun işine yaradı tabii ki... Bizim malum okurları da sıkıntı basmıştır.
Tuh be! Ufkunuzu biraz daha açın, bilgilenmeye çalışın, doğruları öğrenin ki,
sonra bir gün kafanızı taşlara vurmayın!