Necati Kayaoğlu… 1959 doğumlu. İşadamı. Müteahhit. Nalbur işleri de var… Saadet Partisi Bağcılar İlçe Başkan Yardımcısı.
Aynı zamanda Bağcılar Cansuyu sorumlusu. Aslen Erzincan/Refahiyeli. Refahiye’nin Perçem köyünden.
Başbakan Binali Yıldırım’la köyleri yakın. Binali Bey de, Refahiye’nin Kayı köyünden, biliyorsunuz. Ayrıca başbakanla akrabalık bağları da var…
Necati Kayaoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la, Refah Partisi döneminde Beyoğlu İlçe Teşkilatı’nda yoğun siyasi çalışmalarda bulundu. Tayyip Bey, Refah Partisi Beyoğlu ilçe başkanı iken Necati Kayaoğlu da hemen yanında yer aldı.
***
Bir, hatta iki özelliği daha var, Necati Bey’in; çiğköfte sofraları ve hoş sohbeti… Yedirmeyi seviyor, “ağa” tabiatlı…
Geçenlerde işte böyle bir ortamda sohbet ettik, Necati Bey’le. Bir anısını anlattı. Kulak verelim mi;
“1977 genel seçimlerinden hemen sonraydı. Emekli Albay Şerafettin Güneri de Erzincan’dan milletvekili adayı olmuş ama kazanamamıştı. Milli Selamet Partisi’nin (MSP) milletvekili sayısı 48’den 24’e düşmüştü. Böylesi bir ortamdı. Şerafettin Albay, bana haber gönderdi, “İl başkanlığında basın toplantısı düzenleyeceğim, Necati de mutlaka bu basın toplantısında olsun” diye. Bana “uzun adam” derdi. 18 yaşında zıpkın gibi delikanlıyım, koştura koştura gittim. Gazeteciler gelmişler. Çoğunun yüzlerinde bir istihza, bir istihza! MSP’nin milletvekili sayısı düştü ya hani! Nasıl da mutlular, nasıl da sevinçliler(!) Neyse… Gazetecilerden biri, milletvekili sayısının düşmesini Erbakan Hoca’nın politikalarına bağlamak istedi. İşte tam da burada Şerafettin albayım öyle bir konuşma yaptı ki..
- Ne dedi, Şerafettin Bey?
- “Milletvekili sayımızın düşmesinin Erbakan Hocamızla hiçbir alakası yoktur. Direkt bizimle ilgili bir şey…” dedi ve şöyle devam etti: “Erbakan Hocamız, bir dava adamı. Aynı zamanda bir devlet adamı. Müslümanlığı kim öğretti bu ülkeye, Erbakan Hoca. Fabrikaları kim kurdu bu ülkede, Erbakan Hoca. Zulüm zirvede iken Kıbrıs Barış Harekâtı’nı yaparak oradaki soydaşlarımızı kim kurtardı bu işkenceden, zilletten, Erbakan Hoca. Ahlak ve maneviyat alanında kim adım attı bu ülkede, Erbakan Hoca. Daha sayayım mı? Bizim milletvekili sayımızın düşmesi direkt bizimle alakalı. Zira Erbakan Hocamız bize sıkı sıkı tembihlemişti, “Her köye mutlaka gideceksiniz, her kapıyı çalacaksınız…” diye. Ama biz tembellik ettik. Seçim sonuçlarına baktım, hangi köye gittiysem mutlaka o köyden bize rey verilmiş. Bu bizim kabahatimiz.” Albayım bunları anlattıkça gazeteciler şok oldu. Ben de şok oldum. Çünkü emekli de olsa bir askerden, hele hele de bir albaydan böyle bir konuşma beklemiyordum…
- Peki, nasıl tanışmışlar Erbakan Hoca ile?
- Harp Akademileri’nde Erbakan Hocamız ders vermiş kendilerine. Orada tanımış. Arkadaşları ve Şerafettin Bey, Erbakan Hocamızın fikirlerini, düşüncelerini, sistematiğini çok beğenmişler, takdir etmişler. Daha sonra da bizzat tanışmışlar. Ve Şerafettin Albay, 1977 seçimlerinde de Erzincan’dan aday gösterilmiş.
***
Bugün, 1 Şubat 2017. Malumunuz, şubat ayı, Milli Görüş lideri, Refahyol Hükümeti Başbakanı Prof. Dr. Necmettin Erbakan Hoca’nın ebediyete irtihal ettiği ay.
Bu vesileyle büyük devlet adamı Erbakan Hocamıza rahmet diliyorum.
İNCE BİR AYRINTI YA DA OBAMA’NIN AKRABALARINA TRUMP ENGELİ…
ABD’nin ‘çiçeği burnunda’ başkanı Trump, “Başkanlık Kararnamesi”yle Suriye, Irak, İran, Libya, Somali, Sudan ve Yemen vatandaşlarının vizelerini askıya aldı.
Peki, hiç düşündünüz mü, bu ülkelerden birinin ortak özelliği nedir, diye!
Ben söyleyeyim; biliyorsunuz, Erbakan Hoca’nın ve başbakan olarak hükümet ettiği Refahyol’un en önemli projelerinden biri D-8 idi. DevelopingEight (gelişmekte olan sekiz ülke).
Türkiye, İran, Pakistan, Bangladeş, Malezya, Endonezya, Mısır ve Nijerya.
D-8’lerin bayrağında yer alan 6 tane yıldız, birliğin temel ilkelerini sembolize ediyor. D-8’lerin bayrağında 6 temel ilkeyi sembolize eden altı yıldızın anlamları şunlar: 1) Savaş değil, barış, 2) Çatışma değil, diyalog, 3) Çifte standart değil, adalet, 4) Üstünlük değil, eşitlik, 5) Sömürü değil, adil düzen, 6) Baskı ve tahakküm değil, insan hakları hürriyet ve demokrasi.
Şimdi(lik) bu ülkelerden biri bu Trump’un hedefinde. Hemen anladınız; o ülke İran.
***
Bu kararnamenin bir başka yönü daha var; eski ABD Başkanı Barack Obama Kenya kökenli. Akrabaları halen Kenya’da yaşıyor.
Yarın bir gün bu Trump kalkar da, “ABD’ye giremeyecekler kararnamesi”ne Kenya’yı da dahil ederse görün o zaman cümbüşü!
Nasıl yani; Obama’nın akrabaları Amerika’ya sokulmayacak mı? Obama ailesi, akrabalarını misafir edemeyecek mi?
Gel de çık işin içinden! Yok canım! Daha neler! O kadar da olmaz herhalde!
‘İLKELİ BİR İSİMDİ’ MUSTAFA BAŞOĞLU
Mustafa Başoğlu…
* Eski milletvekili, sendikacı…
* Sendikacı idi ama ömrünün sonuna kadar başörtüsü yasağının kaldırılması için mücadele etti…
* Yurdun hangi köşesinde yardıma muhtaç öğrenci varsa tümünün sevimli dedesi, yılların gedikli sendikacısı, düşüncelerini, duygularını liderlerle mektuplaşarak paylaşan bir Başkan’dı…
* Özgürlüklerden yana tavır almaması sebebi ile Süleyman Demirel ile arası açılan ve Demirel’in başdanışmanlığı görevinden -bir an tereddüt etmeden- istifa eden adamdı…
* İkbal peşinde koşmayan bir isimdi…
* Nerede ihtiyaç sahibi biri varsa Mustafa Başoğlu’nu orada görürdünüz…
* Farklı düşündüğü bazı önemli gazetecilere işsiz kaldığı dönemlerde kimselere fark ettirmeden yardımda bulunduğunu, daha sonra bu gazetecilerin birer mektupla kendisine teşekkür mektupları gönderdiğini bilirim…
* Vefalı bir dosttu, Mustafa Başoğlu…
* Özgürlüklerin yılmaz savunucusu, yasakların karşısında kale gibi dimdik duran, muhtaçların yanında konum alan, 28 Şubat sürecine kol kanat geren Demirel’in yanında mağrur ama bir o kadar mütevazı kişiliği ile ön plana çıkan ‘ilkeli bir isimdi’ Mustafa Başoğlu…
* 78 yaşında vefat etti. TaceddinDergâhı’nda toprağa verildi.
***
Dün, Mustafa Başoğlu’nun vefat yıldönümü idi. (31 Ocak 2012)
Rahmet diliyorum…