Ebabil Kuşlarından 21. Yüzyılın Dronlarına: Yeni Nesil Savaşlara Hazır Olmak

Ebrehe’nin fillerden oluşan devasa ordusunu minicik kanatlarıyla ebabil kuşları çöpe çevirmişti. Bugün bir düğün dronu mesela; milyar dolarlık savaş jetlerini yok edebiliyor. Silahlı bir insansız deniz aracı, devasa uçak gemilerinin kabusu haline gelebiliyor. Yakında bir böcek büyüklüğündeki SİHA orduları, stratejik hedefleri ya da nükleer silahları kolaylıkla imha edebilecek. Peki buna hazır mıyız, nasıl hazırlanmalıyız?

Abone Ol

Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Millî Gazete için kaleme aldı.

Ebrehe’nin fillerden oluşan devasa ordusunu minicik kanatlarıyla ebabil kuşları çöpe çevirmişti. Bugün bir düğün dronu mesela; milyar dolarlık savaş jetlerini yok edebiliyor. Silahlı bir insansız deniz aracı, devasa uçak gemilerinin kabusu haline gelebiliyor. Yakında bir böcek büyüklüğündeki SİHA orduları, stratejik hedefleri ya da nükleer silahları kolaylıkla imha edebilecek. Peki buna hazır mıyız, nasıl hazırlanmalıyız?

Eski ya da konvansiyonel savaş konseptleri artık tarihe karıştı. Son derece basit ama özgün yöntemlerle ciddi neticeler alabiliyorsunuz.

Bir düğün dronu mesela... Milyar dolarlık savaş jetlerini çöpe çevirebiliyor. Silahlı bir insansız deniz aracı, devasa uçak gemilerinin pekâlâ kabusu haline gelebilir. Yakında belki de bir böcek büyüklüğündeki SİHA orduları, stratejik hedefleri ya da nükleer silahları kolaylıkla imha edebilecek. Bu, bir bilim kurgu değil; Ukrayna'dan Ortadoğu'ya, Kafkaslardan Güney Çin Denizi'ne kadar dünyanın bir gerçeği.

Bu iş, iktidar-muhalefet, sağ-sol meselesi değil; bekamızın, toprağımızın, bayrağımızın, gelecek nesillerimizin meselesi. Artık her saniyenin çok daha değerli olduğu bir aşamaya geldik.

Peki Ne Yapıyoruz? Tek Başımıza Yetebilir miyiz?

Elbette yakın dönemde çok büyük ilerlemeler kat ettik. İyi insanlar artık yalnız değil, savunma sanayimizin göz bebekleri sayesinde makus talihi tersine çevirebilecek güce süratle ulaşmanın gayreti içindeler.

Ama bu iş tek başına olmaz. İslam Dünyası'nın devasa potansiyelinden caydırıcı bir sinerji üretmemiz gerekiyor. Tıpkı Ebrehe'nin ordusunu çöpe çeviren kanatlılar gibi.

D-8 İslâm Dünyası Üzerinde Bir Çelik Kubbeye Nasıl Dönüşür?

Bunun için fotoğraf çektirmekten öte sağlam bir irade, bir “Milli Görüş” ruhu gerekiyor. Bu bağlamda “D-8 Ortak Savunma ve Teknoloji İttifakı” bir an önce kurulmalı. Bu sadece bir danışma forumu değil, somut askeri-sanayi kapasite inşa eden, merkezi ülkelerde karargâhı bulunan bir yapı olmalı.

Ortak savunma sanayi havuzu mantığıyla üye ülkelerin savunma bütçelerinin belirli bir yüzdesi, ortak AR-GE ve üretim projelerine aktarılmalı: daha çok asimetrik savaş kapasitesi, insansız kara/deniz/hava sistemleri, siber savaş, elektronik harp, kitle imha silahlarına karşı savunma, lazer teknolojileri vb.

Yine entegre hava savunma ve erken ihbar sistemleri, üye ülkeler arasında gerçek zamanlı veri paylaşımı yapan ağlar, stratejik tedarik zincirleriyle kritik bileşenlerde dışa bağımlılığı kırmak için ortak üretim tesisleri düşünülmeli. Olmayanları inşa etmeli, var olanları yeni bir aşamaya geçirmek için ciddi bir irade ortaya koyulmalı.

“D-8 Savunma Teknolojileri Fonu” kurulmalı. Ortak projeleri finanse edecek, özel sektör ve akademiyi teşvik edecek bu fon üye ülkelerin katkıları ve ortak üretimden elde edilen gelirlerle beslenmeli. Ayrıca ortak eğitim ve doktrin geliştirme kapasiteleri arasında eşgüdüm sağlanmalı. Üye ülkelerin özel kuvvetleri ve teknik ekipleri, yeni nesil tehditlere karşı müşterek tatbikatlar, aynı zamanda siber savunma tatbikatları planlamalı.

Bir de stratejik kaynakların güvenliği meselesi var. Enerji nakil hatları, kritik altyapı ve veri merkezlerinin korunması için ortak protokoller ve müdahale ekipleri hayata geçirilmeli.

Savunma gücünüzün her şeyi belirlediği bir ortamda D-8, süratle İslam dünyasının birliğinin somut adresi olmalı. Türkiye mevcut savunma kapasitesiyle bunu gerçekleştirecek potansiyele sahip. Bu işe hayal gözüyle bakmaya devam edersek bir gece ansızın gelebilirler.