Dünyayı bekleyen dört büyük azap/afet vardır ne diyorduk?

Abone Ol

Hayatımızın her ânı Kur’an olmalıdır, vesselam…
‘Ve izâtütlâ aleyhim âyâtunâbeyyinâtin…’ (ayet).
3.İslâm/barış düzeni yeni fidan olarak yeşerecektir…

Yani…

4.Her şey Kur’an’ın dediği gibi gitmekte ve gelişmekte…

Bu yazı beşinci yazımız ve Meryem Suresi 72’inci ayet ile başladık, bugün 75’inci ayete geldik… Ayetten çıkardığımız sonuca göre ‘biz mi daha zayıfız, onlar mı daha zayıftır, bunu yakında görecekler’ deniyor; ‘siz göreceksiniz’ denmiyor, ‘onlar görecekler’ deniyor...

Ayette, ‘hattâizâraevmâyûadûneimmâ’l-azâbe ve immâ’s-sâate’ de deniyor; yani ‘onlar ya vaat olundukları azabı veya saati görene kadar’ deniyor ve buradaki ‘azap’ da ‘saat’ da marifedir. Marife/bilinen olduğuna göre; o halde sonunda ne olacaktır, bilinen azap nedir?

Ayette geçen bilinen saat nedir? Bugünkü insanlığı ne bekliyor?

Dünyayı bekleyen dört büyük AZAP/afet vardır:

a) İşsizlik sorunu
Tam istihdam sağlanıncaya kadar faizli düzen çalışır, ekonomik krizler atlatılır; ama tam istihdam sağlanınca artık faize yeni iş bulunamaz, yeni alan bulunamaz ve aniden kriz patlar, ekonomi döngüsü durabilir ve kriz veya fasit döngüye dönüşen krizler aşılamayabilir...

b) Açlık sorunu
İş bulunsa bile paradan para kazanma isteği içinde para (faiz-enflasyon döngüsüyle) zaman içinde giderek iyice değer kaybeder ve günü/saati geldiğinde birden batabilir. Üretilen mallar ambarda durur ama insanlar açlıktan ölür. Bölüşmedeki adaletsizlik sebebiyle denge tamamen bozulur ve kitleler halinde açlık afeti gelebilir...

c) Merkezi yönetim
Bugün güvenlik merkezden (yerinden yönetimle değil de merkezi sistemle) sağlanmaktadır. Yerinden yönetim olmadığı ve silahlı da olmadığı için halkın eli kolu bağlıdır. Merkez taşraya söz geçiremeyince, taşrada da gerçek anlamda olması gereken yerinden yönetim olmayınca insanlık yani o yörede yaşayanlar başıboş kalır. Günü/saati gelince elektrikler kesilir, bilgisayar ağları çalışmaz olur, hayat yaşanmaz hale gelir ve saat gelmiş olur...

d) TERÖR SORUNU
Terör olayları da büyük tehlikedir. Bugünkü terör olaylarını Sermaye ve terörü besleyen devletler finanse ediyor. Yarın terör kendi kendini finanse etmeye kalkışır ve merkezi dinlemezse, bu durum sadece halkın ezilmesi değil, asıl büyük azabın/afetin başlangıcı olur.

O halde gelecek olan azap veya azaplar da bellidir saat da bellidir.

Peki, bunlardan hangileri azaptır, hangileri saattir?

Eğer savaş birinin zaferi ile biterse bu azaptır, düzeni o kurar ve bir müddet sonra o da aynı duruma düşer. Eğer savaşı bir taraf kazanamazsa, işte o zaman saat gelmiş olur ve insanlık Hazreti Nuh Peygamber zamanına döner, ‘Sosyal Tufan’ insanlığı bitirir, gemiye yani yarım yüzyıldan beri sözünü ettiğimiz ‘Adil Düzen’ gemisine binenler yeni dünyayı kurarlar...

Biz bu görüşü yarım asırdan beri ama son zamanlarda sık sık tekrarlıyoruz. Yayınlarımız bu ana tez ile doludur. “Yüz sorun - yüz çözüm” ve benzerleri olarak yayımladığımız çalışmalarımız vardır. Nitekim bu ayet de bunu açıkça teyit etmektedir. Önce ‘saat’ ve ‘azap’ın marife olarak getirilmesi bunun bizim söylediğimiz ‘saat’ ve ‘azap’ olduğunu ifade eder. Kimse çıkıp da ‘bu tehlikeler yoktur’ diyemiyor. Başka tehlikeleri de sayan yoktur. O halde bizim tanımladığımız ‘azap’ ve ‘saat’ doğrudur.

Bizim insanlığı kurtarmamız için sonuna kadar çalışmamız gerektiğini bu ayet bize emrediyor. O halde ne yapacağız?‘ Bizim gücümüz yok ki’ diyebilirsiniz. Bu yanlıştır. Siz yapmayacaksınız. Yapacak olan Allah’tır. Allah’ın size verdiği görev sadece söylemektir, duyurabildiğiniz kadar duyurmaktır, tebliğ yapmaktır... Ve’s-selam mea’d-dua…