Doğalgaz, doğal afete dönüştü

Abone Ol

Doğalgaz tüketicileri faturalarının her ay zamlanmasına alışmaya başlamışlardı ki son iki zam tahammül sınırını aştı. Çünkü, zamlarda ölçü iyice kaçırıldı. Bir defada yüzde 22 zammın başka türlü izahı mümkün olabilir mi Neye dayanarak bu hesapların yapıldığı tüketici olarak beni fazlaca ilgilendirmiyor. Çünkü, artık gücümü aşan bir durumla karşı karşıyayım. Çevremde doğalgaz fiyatlarındaki bu anormal artışlar sebebiyle sobaya dönem insanları görüyorum. İnsanlar yeniden işyerlerinden tahta parçaları toplayıp getirmeye ve evlerini ısıtmaya başladılar. Sanki sürekli olarak doğalgaza zam yapmak suretiyle kullananla kullanamayan belli olsun mantığı sergileniyor. Benzinde de benzer durum yıllardan beri yaşanıyor. Artık tanıdığım pek çok kişi ya arabasını evinin önünde bırakıyor toplu taşım araçları ile işe gidip geliyor ya da 4-5 kişi birleşip benzin parasını bölüşerek  benzin faturasının yükünü hafifletmeye çalışıyorlar. Aslında 3-5 kişinin bir araya gelerek tek bir araba ile işe gidip gelmelerini benimseyenlerdenim. Ancak, doğalgazda bu mümkün değil. Birkaç aile birleşerek evleri paylaşmak mümkün değil. İster istemez ya yeniden sobalar kurulacak insanlar eskiye geri dönecekler ya da diğer ihtiyaçlarından keserek  doğalgazla ısınmayı sürdürecekler. Her durumda da hayat giderek daha da çekilmez hale geliyor demektir.

Bu arada açıklanan aylık ve yıllık enflasyon rakamları da inandırıcılığını iyice yitirmiş durumda. Sadece doğal gaza bir yılda yapılan zammın miktarı yüzde 75 olmuşken yıllık enflasyon rakamının yüzde 7 civarında açıklanması nasıl inandırıcı olabilir ki

Denebilir ki doğalgaza yapılan bu yüksek zam yanında kullandığımız pek çok malda fiyat düşüşü söz konusu dolayısıyla bütçeyi doğalgaz zammı fazla etkilemez... Hemen belirteyim ki böyle bir savunma gaz kuyruğunda bekleşenlerin tepkisi karşılaşır. Son yüzde 22 lik zam devreye girmeden iki gün önce 250 YTL lik gaz almak için sıraya girmiştim.. İnsanlar son zammın etkisinden hiç olmazsa bir ay kurtulmak için bekleşiyorlardı ama öfkelerini de her vesile ile dışa vuruyorlardı.

Hatta bir vatandaş öfkesini, "Aldığımız doğalgaz değil doğal afet halini aldı. Kendi elimizle evimize felaket taşıyoruz" diyerek ifade ediyordu. Gerçekten de bir defada yüzde 22 zam demek bütçeye felaket etkisi yapması demektir. Bunun başka izahı olamaz. Geliri sınırlı insanlar zaten bütçelerini denkleştirebilmek için bin bir cambazlık yapıyorlar. Bu arada memur ve emeklilere öngörülen yıllık yüzde 8 lik artış ile insanımızın sadece doğalgaz artışını karşılaması bile mümkün değilken enflasyon artışı ve refah payını da öngören zam yapıldığının ileri sürülmesinin birileri çıkıp makul bir izahını yapabiliyorlarsa yapsınlar da insanımızda anlamış olsun.

, Kışa girmeden elektrik, su ve toplu taşım araçlarına yapılan zammı hiç dikkate almıyoruz... Elektrik faturaları aylık 30-35 YTL den 50-55 YTL ye çıkmış durumda. Bir işçi emeklisinin ücretine geçen sene 35 YTL civarında zam yapıldığı düşünüldüğünde bu zammın sadece elektrik ve toplu taşım araçlarına yapılan zamla geri alındığını söylemek yanlış olmaz. Bu bakımdan artık bu memlekette aylık ve yıllık enflasyon rakamları ilan edip, güya bu rakamların altında sabit ve dar gelirlilerin ezdirilmediği iddiasını tekrarlayıp durmak inandırıcı olmadığı gibi sanki insanımızın  saf yerine konulduğunu düşündürüyor. Milletimiz gerçekten bu kadar saf mı yoksa sabrını zorlayarak hesap soracağı günümü bekliyor bunu da ilk genel seçimde göreceğiz.

Büyük şehirlerimizi hava kirliliğinden kurtarmak adına doğalgaza geçildiği söylenip duruldu.. Gerçekten de şehirlerimiz bu sayede hava kirliğinde kurtuldu. Hatta;başta doğalgaz ile ısınmanın sadece şehirlerin havasını temizlemeyecek daha da ucuza geleceği ileri sürüldü. Bunun yanında elbette evlerimizin soba yerine doğalgaz ile ısınmasının bir başka güzelliği daha var. O da evin her tarafının aynı şekilde sınması. Salonda terleyen insanın banyo ya da mutfakta üşümemesi. Bunlar elbette güzel şeyler. Ama doğalgaza bir yılda yüzde 75 zam yapıldığı takdirde bu güzelliği insanımıza çok görüyoruz demektir. İktidarların görevi kazanılmış güzellikleri geri almak değil, daha ileri noktalara taşımaktır. Herhalde doğalgaz ile ısınmaktan insanımızı yıllar öncesinde olduğu gibi sobaya ve kömüre döndürmek değildir.

Bu arada elektrik, doğalgaz ve petrol gibi enerji ürünlerindeki fiyat artışlarının sanayiye etkisi, üretimin pahalanması gibi etkilerini ayrıca tartışmamız gerekiyor.

Bu iktidar ya ne yaptığının farkında değil ya da elinden başkası gelmiyor...