Peygamber Efendimiz buyuruyor; Ameller kaplar gibidir. Bu kapların altı
güzel olduğu zaman üstü de güzel olur. Kabın altı bozuk olduğu zaman üstü de
bozuk olur. Yani insanın içi dışının aynasıdır. Bir adamın içi veya bir amelin
görünmeyen tarafı iyi değilse dışı da iyi değildir. Bir kabın içinde ne varsa dışına o sızar. Dış
için adresidir. Amellerin ihlaslı yapılması halinde o amelden her iki âlemde de
fayda görülür. Ama riya için, gösteriş için yapılmışsa bu amellerden hayır
gelmez. Bu ihlaslı kulları, büyükler bilir. Hazreti Peygamber bilir. Mesela,
Medine de Peygamber Efendimizi suikast ile öldürmek isteyen müşrikler 100 deve
karşılığında bir adam tutmuşlar. Peygamber Efendimizi öldürmek isteyen müşrik
Mekke den yola çıktığında Hazreti Peygamber, Medine de ashabına misafirimiz
geliyor demiş. Müşrik, Medine ye geldiğinde sahabe adamı yakalamış. Adam ben
ziyarete geldim deyince Peygamber Efendimiz, bırakın gelsin demiş. Huzura
çıkan müşriği dinleyen Peygamber Efendimiz, iyi de şu içinde sakladığın
hançeri söylemiyorsun buyurunca, müşrik şahadet ederim ki sen Allah ın
Peygamberisin diyerek Müslüman olmuş. Evet, dış, için aynasıdır
buyurulmuştur. Bunları Allah ve Peygamber bilir. Allah bizleri sapmışlardan eylemesin ve
ihlastan ayırmasın.
Ameliniz Niyetinize Göre Ölçülür
Bir hadis-i şerifte, Ameller niyetlere göre
değerlendirilir buyuruyor. Yani
amellerin sağlıklı olup olmaması niyetlere bağlıdır. İmam-ı Azam Hazretleri,
niyetlerin halis olması amelin fazileti ve derecesi ile ilgilidir buyuruyor.
Mesela namazın 12 farzı var. 6 sı içinden, 6 sı dışından, adam bu 12 şartı
eksiksiz yaptığı zaman namaz olur mu Olur. Fakat biz adamın içindeki niyeti
bilemeyiz. Onu ancak Allah bilir. Peygamber bilir mi O da bilir. Bunlar genel
durumlardır. Onun için biz görünüşe göre hüküm veririz. 12 den biri eksik ise
namaz olmaz. Ama niyet başka bir şey, onu biz bilemeyiz. Mesela adam hacca
başka niyetle gitmiş. Yani, bak bu kadar parası var, hacca gitmiyor
demesinler diye hacca gidenin haccı olmaz. Fakat biz adamın orada ki niyetini
bilemeyiz. Farzları yapıp yapmadığına bakarız. Onun için ibadetlerimizde
niyetimizi temiz tutmalıyız.
Kaza Namazların Hesabını Tutun
Peygamber Efendimiz Hendek savaşında, savaşın
meşgalesinden dolayı ikindi namazını kılamamıştır. Savaş o kadar hareketli ki devamlı ok
atıyorlar ve Peygamber Efendimiz ikindi namazını kılamıyor. Bunun üzerine
Taif te bile beddua etmeyen Hazreti Peygamber, Hendek harbinde beddua ediyor.
Bu savaşta Müslümanlar 3 bin kişi, müşrikler 10 bin kişi ve hava çok soğuk,
Müslümanların yiyecek yemeği kalmamış. Artık müşrikler Müslümanların açlıktan
tükenmesini bekliyor. Ama Allah, habibinin bedduasını kabul ediyor ve gece
vakti büyük bir rüzgâr çıkıyor. Müşriklerin çadırlarını söküyor, yemek
kazanlarını deviriyor, hayvanların yularları çözüyor. Bu olayın üzerine
müşrikler, kıyametin koptuğunu sanarak geri kaçıyorlar. Olayın ardından
Peygamber Efendimiz, sıra bize geldi diyor. Zaten ondan sonra bize savaş
açamıyorlar ve 5 sene sonra Mekke fethediliyor.
Bu olaydan sonra Peygamber Efendimiz, ikindi namazını kaza ediyor. Bakın Hazreti
Peygamberin uygulaması var. Ayrıca Kur an da ayette var. Hatırlayınca kaza
namazını kılın emri var. Kılmadığımız namazların hesabını tutmalıyız. Var mı tutan Filan tarihte ki öğle namazını
kılmadım diyebilecek olan var mı Maalesef yok. Ama ticari işlerinizde çeklerin, senetlerin hesabını
tutuyoruz. Allah bizleri affetsin. Bu kaza namazlarının hesabını tutmalıyız. Kaza namazlara nasıl başlayacağım diyenlere
sondan başlamalarını tavsiye ediyorum. Çünkü Allah, genç iken yapılan ibadetleri daha kolay affeder. Onun için
siz önce ihtiyarlıktaki borçlarınızı ödeyin. Hocam, namazda bazı hareketleri
yapmakta zorlanıyorum diyorlar. Bakın,
namaz zaten beden eğitimi hareketleridir. Ancak onu ibadet yapan niyettir. Baştaki meseleyi de hatırlarsak niyet,
yapılan işi ibadet yapar. Ya da yapılan ibadeti sıradan bir harekete çevirir.
Onun için içimizde ki niyeti sürekli temiz tutmalıyız.
İbadette Niyet Yalnız Allah İçindir
Bir başka hadis-i şerifte, Herkese niyet ettiği vardır
buyurulmuştur. Allah ın mekânı yok ama Namaz, Allah ın huzurunda durmaktır
buyuruyor Peygamber Efendimiz. Namaz dünyadan ilişkiyi kesip Allah a
yönelmektir. İnsanın niyeti böyleyse hakikaten Allah a yönelmiş olur. Bu
bahisle ilgili Peygamber Efendimiz, Kimin bu dünyadan kopuşu Allah için ise o
Allah a ulaşır buyuruyor. Mesela adam
sevdiği kız için namaz kılıyor. Yani kız dindar birisi, seven oğlanda ona
yakınlaşmak için namaz kılıyor. O adam o kızı alır belki ama kıldığı namaz
kabul olmaz. Bununla ilgili Peygamber Efendimiz, kim hangi maksatla iş
yapmışsa o umduğuna ulaşır buyuruyor. Onun için ibadetlere niyet ederken
yalnız Allah için niyet etmeli, ibadetin sevabını da yalnız Allah tan
beklemeliyiz.